



| ve mâ kaderû | : ve takdir edemediler |
| allâhe | : Allah |
| hakka | : hak oldu, hakkıyla |
| kadri-hi | : onun kadri |
| ve el ardu | : ve arz, yeryüzü, yer |
| cemîan | : hepsi, bütün, tamamı |
| kabdatu-hu | : onun kabzında, avucunda |
| yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
| ve es semâvâtu | : ve semalar |
| matviyyâtun | : dürülmüş olarak |
| bi yemîni-hi | : onun eliyle, kudretiyle |
| subhâne-hu | : o sübhandır (herşeyden münezzehtir) |
| ve teâlâ | : ve yücedir |
| ammâ (an mâ) | : şeylerden |
| yuşrikûne | : şirk koşuyolar |

