



| yâ eyyuhâ | : ey |
| ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler |
| izâ kîle | : denildiği zaman |
| lekum | : size |
| tefessehû | : yer açın |
| fî el mecâlisi | : meclislerde |
| fe ifsehû | : o taktirde yer açın |
| yefsehi | : yer açar, genişlik verir |
| allâhu | : Allah |
| lekum | : size, sizin için |
| ve izâ kîle | : ve denildiği zaman |
| ensuzû | : kalkıp kenara çekilin, kalkın |
| fe | : o zaman, hemen |
| ensuzû | : kalkıp kenara çekilin, kalkın |
| yerfei | : yükseltir |
| allahu | : Allah |
| ellezîne âmenû | : âmenû olanlar |
| minkum | : sizden |
| ve ellezîne ûtû | : ve verilenler |
| el ilme | : ilim |
| derecâtin | : dereceler |
| ve allâhu | : ve Allah |
| bimâ | : şeyi |
| ta'melûne | : yapıyorsunuz |
| habîrun | : haberdar olandır |

