

 
								
						
 
								
						
| iz | : idi, olmuştu, olduğu zaman | 
| yugaşşî-kum | : sizi bürüyor, kaplıyor | 
| en nuâse | : uyuklama hali | 
| emeneten | : emin olarak | 
| min-hu | : ondan, onun tarafından | 
| ve yunezzilu | : ve indiriyor | 
| aley-kum | : size, sizin üzerinize | 
| min es semâi | : semadan | 
| mâen | : su | 
| li yutahhira-kum | : sizi temizlemek için, sizin temizlenmeniz için | 
| bi-hi | : onunla | 
| ve yuzhibe | : ve giderir | 
| an-kum | : sizden | 
| ricze eş şeytâni | : şeytanın murdarlığı, vesvesesi | 
| ve li yarbıta alâ | : ve rabt etmek, bağlamak için | 
| kulûbi-kum | : kalpleriniz | 
| ve yusebbite | : ve sabit kılar, sağlamlaştırır, sebat ettirir | 
| bi-hi | : onunla | 
| el akdâme | : ayaklar | 
 
								
						

