



| yâ eyyuhâ | : ey |
| ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler |
| izâ nûdiye | : nida edildiği zaman, seslenildiği, çağrıldığı zaman |
| li es salâti | : namaza, namaz için |
| min yevmi | : (günlerden) ..... günü |
| el cumuati | : cuma |
| fes'av (fe is'av) | : o zaman, hemen koşun |
| ilâ zikri allâhi | : Allah'ı zikretmeye, Allah'ın zikrine |
| ve zerû | : ve bırakın |
| el bey'a | : alışveriş |
| zâlikum | : işte bu |
| hayrun | : daha hayırlı |
| lekum | : sizin için |
| in | : eğer, keşke |
| kuntum | : siz oldunuz |
| ta'lemûne | : biliyorsunuz, bilirsiniz |

