



| kul | : de, söyle |
| inne | : muhakkak |
| el mevte | : ölüm |
| ellezî | : o ki, ki o |
| tefirrûne | : siz kaçıyorsunuz |
| min-hu | : ondan |
| fe | : o zaman, işte o |
| inne-hu | : muhakkak ki o, o mutlaka |
| mulâkî-kum | : sizinle mülâki olacak olan (siz karşılaşacaksınız) |
| summe | : sonra |
| tureddûne | : döndürüleceksiniz |
| ilâ âlimi | : en iyi bilene |
| el gaybi | : gayb, görünmeyen |
| ve eş şehâdeti | : ve müşahede edilebilen, görülen |
| fe | : o zaman, işte o |
| yunebbiu-kum | : size haber verecek |
| bi mâ | : şeyi |
| kuntum | : siz oldunuz |
| ta'melûne | : yapıyorsunuz |

