



| ya'lemu | : bilir |
| mâ | : şey, şeyler |
| fî es semâvâti | : semalarda, göklerde |
| ve el ardı | : ve arz, yeryüzü, yer |
| ve ya'lemu | : ve bilir |
| mâ | : şey, şeyler |
| tusirrûne | : gizliyorsunuz |
| ve mâ | : ve şey, şeyler |
| tu'linûne | : (aleni olarak) açıklıyorsunuz |
| ve allâhu | : ve Allah |
| alîmun | : en iyi bilen |
| bi zâti | : sahip olan, ...de olan |
| es sudûri | : sadırlar, sineler, gönüller |

