



| yâ eyyuhâ | : ey! |
| ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a teslim olmayı, ona ulaşmayı dileyenler |
| lâ taktulû es sayde | : avı öldürmeyin (avlanmayın) |
| ve entum hurumun | : ve siz ihramlı iken |
| ve men katele-hu | : ve kim onu öldürürse |
| min-kum | : sizden |
| muteammiden | : taammüden, kasten, bilerek |
| fe | : o zaman, o taktirde |
| cezâun | : ceza |
| mislu mâ katele | : öldürdüğü şeyin dengi, misli |
| min en neami | : hayvandan, hayvanın |
| yahkumu bi-hi | : ona hüküm verir, karar verir |
| zevâ adlin | : adâlet sahibi (iki kişi) |
| min-kum | : sizden |
| hedyen bâliga el ka'beti | : Kâ'be'ye ulaşan kurban |
| ev keffâratun | : veya kefâret olarak |
| taâmu mesâkîne | : yoksulları yedirme |
| ev adlu zâlike | : veya buna adil olan, denk olan |
| siyâmen | : oruç |
| li yezûka | : tatması için |
| vebâle emri-hi | : işinin vebâli, cezası |
| afâ allâhu | : Allâh (c.c.) affetti |
| ammâ (an mâ) selefe | : geçmişten olan şeyi, geçmişi |
| ve men âde | : ve kim dönerse |
| fe | : o zaman, o taktirde |
| yentakimu | : intikam alır |
| allâhu | : Allâh (c.c.) |
| min-hu | : ondan |
| ve allâhu | : ve Allâh (cc.) |
| azîzun | : aziz, üstün, güçlü |
| zû intikâmin | : intikam sahibi |

