



| ve izâ | : ve ... olduğu zaman |
| darabtum | : sefere çıktınız |
| fî el ardı | : yeryüzünde |
| fe | : o taktirde |
| leyse | : yoktur, değildir |
| aleykum | : sizin üzerinize, size |
| cunâhun | : bir günah |
| en taksurû | : kısaltmanız |
| min es salât | : namazdan |
| in | : eğer |
| hıftum | : siz korktunuz |
| en yeftine-kum | : sizi fitnelemek, size kötülük etmek |
| ellezîne | : onlar, olanlar |
| keferû | : inkâr ettiler, kafir oldular |
| inne | : muhakkak |
| el kâfirîne | : kâfirler |
| kânû | : oldular, ...dırlar |
| lekum | : sizin için, size |
| aduvven | : düşman |
| mubînen | : apaçık, açıkça |

