



| vellâtî (ve ellâtî ) | : ve onlar (kadınlar) |
| ye'tîne | : gelirler, yaparlar |
| el fâhişete | : fuhuş, zina |
| min nisâi-kum | : sizin kadınlarınızdan |
| fe isteşhidû | : o zaman şahitler isteyin |
| aleyhinne | : onların üzerine, onlara |
| erbaaten | : dört |
| min-kum | : sizden, kendinizden |
| fe | : o taktirde |
| in şehidû | : eğer şahitlik ederlerse |
| fe emsikû-hunne | : artık onları tutun |
| fî el buyûti | : evlerin içinde, evlerde |
| hattâ | : ... oluncaya kadar |
| yeteveffâ-hunne | : onları (kadınları) vefat ettirir |
| el mevtu | : ölüm |
| ev | : veya |
| yec'al | : kılar, yapar |
| allâhu | : Allah |
| lehunne | : onlara (kadınlara) |
| sebîlen | : yol |

