



| ve mâ | : ve ne, niçin, ne oluyor |
| lekum | : siz, size |
| lâ tukâtilûne | : savaşmıyorsunuz |
| fî sebîli allâhi | : Allah'ın yolunda |
| ve el mustad'afîne | : ve güçsüz, zayıf olanlar |
| min er ricâli | : erkeklerden |
| ve en nisâi | : ve kadınlar |
| ve el vildâni | : ve evlatlar, çocuklar |
| ellezîne | : onlar |
| yekûlûne | : diyorlar |
| rabbe-nâ | : Rabbimiz |
| ahric-nâ | : bizi çıkar |
| min hâzihi | : bundan |
| el karyeti | : karye, kasaba |
| ez zâlimi | : zalim |
| ehlu-hâ | : onun ahalisi, halkı |
| ve ic'al | : ve kıl, gönder |
| lenâ | : bizim için, bize |
| min ledun-ke | : senin katından |
| veliyyen | : bir velî, dost |
| ve ic'al | : ve kıl, gönder |
| lenâ | : bizim için, bize |
| ledun-ke | : senin katından |
| nasîran | : bir yardımcı |

