



| e fe | : hâlâ ... mı? |
| lâ yetedebberûne | : tedebbür etmezler, tetkik edip düşünmezler, incelemezler |
| el kur'âne | : Kur'ân |
| ve lev | : ve eğer, olsa |
| kâne | : oldu, ... idi, ...dır |
| min indi | : katından, yanından |
| gayri | : gayrı, başka |
| allâhi | : Allah |
| le vecedû | : mutlaka buldular (bulurlardı) |
| fî-hi | : onun içinde |
| ihtilâfen | : ihtilâflar, ayrılıklar, zıtlıklar, çelişki |
| kesîran | : çok, birçok, pekçok |

