



| ve uzkurû | : ve hatırlayın |
| iz ceale-kum | : sizi kılmıştı, yapmıştı |
| hulefâe | : halifeler |
| min ba'di | : sonradan, sonra |
| âdin | : Ad kavmi |
| ve bevvee-kum | : ve sizi yerleştirdi |
| fî el ardı | : yeryüzünde |
| tettehızûne | : edindiniz |
| min suhûli-hâ | : onun (düzlük yerlerinden), ovalarından |
| kusûren | : kasırlar, saraylar, köşkler |
| ve | : ve |
| tenhitûne | : oyuyorsunuz |
| el cibâle | : dağlar |
| buyûten | : evler |
| fe uzkurû | : artık hatırlayın, zikredin |
| âlâe allâhi | : Allah'ın ni'metleri |
| ve lâ ta'sev | : ve karışıklık çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın |
| fî el ardı | : yeryüzünde |
| mufsidîne | : bozgunculuk yapan kimseler, fesat çıkaran kimseler |

