Eski Masaüstü Görünüm

Din Gerçeği ve İslam


Kitaptan Alıntılar...

"İslam gerçeği şayet namaz, oruç, hac gibi bazı ibadetlerden ibaret olsaydı, Kur'an-ı Kerim'deki;

... Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip beğendim.. (5-Maide 3)

buyruğu, namaz, oruç ve hac hükümlerinin hemen arkasından indirilir ve Kur'an-ı Kerim beş, on sahifelik bir Kitab olurdu.

Oysa biliyoruz ki ".Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip beğendim.." buyruğu, İslam'ın bütün bir yaşantıya intizam veren siyasi, ekonomik, iktisadi, sosyal ve diğer konulardaki hükümleri beyan edildikten sonra indirilmiştir. Beş, on sahife değil, altıyüzbeş sahife olan Kur'an-ı Kerim'de bütün bu konulara yer verilmektedir. Nitekim razı olacağı dinin nasıl ve ne şekilde yaşanacağını İlahi vahiyle beyan eden şanı yüce Rabbimiz, bu İlahi vahyin noksansız bir ifadesi olan Kur'an-ı Kerim'de;
insanın Allah ile münasebetlerinden,
kendi nefsi ve şeytan ile,
kainat ve dünya ile,
aile ve akrabası ile,
insan ve toplum ile,
İslami veya gayriislami devlet ile,
yöneticiler ve liderler ile,
kanun ve hükümler ile,
adet ve ananeler ile münasebetlerine kadar, bütün bu konulara ferdi ve toplumsal düzlemde açıklık getirmektedir. Kur'an-ı Kerim'in nelere şamil olduğu engin muhtevasından anlaşılacağı gibi, aşağıdaki ayet i kerimede de bu gerçek beyan edilmektedir;"

... Biz Kitab'ı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. (16-Nahl 89)

"İslam devleti olduğu söylenen bazı ülkelerde, İslam'ın sosyal ve ekonomik adaletinden hiçbir eser yok iken, İslam ceza hukuku yürürlüğe konmaktadır. Böylesi toplumlarda İslam ceza hukukunu yürürlüğe koyanlar, hiçbir şüpheniz olmasın ki İslam düşmanıdırlar. Bunların gayeleri halk kitlelerini İslam'dan uzaklaştırmak, İslam'a düşman etmektir. Çünkü İslam'ın sosyal adaletiyle karşılaşmadan, İslam'ın ceza hukukuyla yüzyüze getirilen halk kitleleri, gayet doğaldır ki böyle zannettikleri İslam'a düşman olacaklardır.

İslam'ın sosyal ve ekonomik adaletinin sağlanmadığı böylesi toplumlarda hırsızın elini değil, İslam adına(!) bu cezayı yürürlüğe koyanların elini kesmek gerekir. Ayrıca halkın malını çalan, halkın milli değerlerini gaspederek üst üste yığdıkları petrodolarları batı bankalarına kaçıran asıl hırsız kendileridir. Bu ülkelerde İslam adına hırsızın elini kesmek gerekirse, sadece ve sadece bu satılmış yöneticilerin elini kesmek gerekir."

Mehmed ALAGAŞ



Yorum Yap


Yorumlar yeniden eskiye doğru sıralanmıştır.
Sıralamayı çevirmek için tıklayınız.

Mehmed Alagaş
02-02-2021 13:42
#4991
Ve aleykümselam Mustafa
Ayete getirilen her iki açıklama da birbiriyle çelişmeyen ve Kur’an bütünlüğüne uygun açıklamalardır. Ümmetin tevhidi bir anlayışta vahdeti elbetteki Kur’an’la gerçekleşecektir. Mesele bu noktaya geldiği zaman Kur’an-ı Kerim ne kadar önemliyse, müslümanların doğru bir Kur’an anlayışlarının da önemli olduğunu görüyoruz. Çünkü sizlerin de bildiği gibi kendilerini Kur’an’a nisbet etmelerine rağmen namaz ayetlerinden, namazın olmadığını çıkaran şaşkınlar ve sapıklar bulunmaktadır. Buradaki hata ayetlerde değil ayetlerin yanlış anlaşılmasındadır. İşte bu konuda bütün müslümanların ayetlerin doğru anlaşılması ve doğru yaşanması konusunda bir örnekliğe ihtiyaçları vardır. Bizler Kur’an-ı Kerim’den biliyoruz ki ayetleri en doğru şekilde anlayıp, en doğru şekilde yaşayan Resulullah (s.a.v.)’dir.,
“Onu (inen vahyi, kavrayıp bellemek için) aceleye kapılıp, dilini onunla hareket ettirip durma. Hiç şüphesiz onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana eksiksiz) okutmak Bize aittir. O halde Biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu izle. Sonra onu açıklamak da Bize aittir. (75-Kıyamet 16..19)”
İşte bu ayetleri tefekkür ettiğimiz zaman inen ayetlerin hak beyan ve açılımın Allah’a ait olduğunu ve “Sonra onu açıklamak da Bize aittir” vaadine öncelikle Resulullah (s.a.v.)’in mazhar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyle Kur’an’ı en iyi anlayan ve en iyi yaşayan kişi olarak Resulullah (s.a.v.)’i gördüğümüz için Kur’an’ı önemsediğimiz kadar Kur’an’ın tasdik ettiği sahih sünneti de önemsiyor ve alemlere rahmet olarak gönderilen bu peygamberi kendimize örnek alıyoruz.
Mustafa Kayhan
02-02-2021 13:16
#4990
Selamun Aleyküm Mehmed Abi!
Dikkatlerimizi "Diğer bütün dinlere üstün kılmak üzere Resulünü hidayetle ve hak din ile gönderen O'dur. Şahid olarak Allah yeter." (48/28) ayetine yöneltirsek, peygamberi dinin tamamına muttali kılmak, anlamına ulaşabilir miyiz? Şöyle ki:

Zoom üzerinden bir hocamızla yaptığımız sohbette liyuzhırahu aleddini küllih ifadesinin, zannedildiği veya meallerde veya tefsirlerde genellikle ifade edildiği gibi "Diğer bütün dinlere/bütün batıl dinlere üstün kılmak" anlamına gelmediğini ifade etmiştir. Bu kısmın, "onu/elçiyi dinin tamamına peygamberi muttali kılmak/kılacağı" anlamına geldiğini de sözlerine eklemiştir. Bu açıklama, benim ilk defa duyduğum bir açıklama oldu. Benzer ayetlerin Saf sûresi 9'da, Tevbe 33de olduğu bilinmektedir. Bu açıklama ayet için bir hak açıklama olabilir mi? Yada meal ve tefsirlerdeki mevcut açıklamalar yanlış/eksik olabilir mi? İki ayette "müşrikler istemese de" denilmektedir. Her üçünde "huda ve dinil hak" ifadeleri geçmektedir.
Mehmed Alagaş
29-05-2020 22:09
#4730
Ve aleykümselam

Allah katında hak dinin İslam olduğunu ve Rabbimizin her peygamberi bu din üzere gönderdiğini biliyoruz. Yaşadığımız dünyada hak vasfını koruyan sadece Kur’an’a dayalı İslam olduğu için, bunun dışında kalan dinler elbette vardır. Bu dinler beşer kaynaklı dinler olabileceği gibi ehl-i kitab gibi semavi kaynaklı dinler de olabilir. Kaynağı İslam olmasına rağmen müntesipleri tarafından tahrif edilmeleri nedeniyle bunlara İslam diyemeyeceğimiz için diğer semavi dinler ifadesini kullanıyoruz..
Ali Doğan
29-05-2020 20:46
#4729
Selamun aleyküm.

Hocam size bir hususu danışmak istiyorum. Sitedeki bazı yazılarınızda ehli kitap hakkında diğer dinler diye bahsediyorsunuz. Acaba Allah azze ve celle Yeryüzüne İslam'dan başka bir din indirmişmidir?
Selam ve dua ile...
Mehmed Alagaş
25-03-2020 13:05
#4424
Selamunaleyküm

Abdurrahman kardeşim “Namazlara ve orta namaza (titizlik göstererek) devam edin . Allah'a huşu ile (saygı dolu korkuyla, namaza) durun. (2-Bakara 238)” ayetindeki “es salati el vusta” ifadesi orta namaz anlamına gelmektedir. Şaşkınca bazı konuşmalardan etkilenerek günlük namazları üç vakit kabul edersek orta namazı öğle namazına tekabül ederken, sahih rivayetlerdeki beş vakit olduğu gerçeğini dikkate alırsak ikindi namazına tekabül etmektedir. Bu gibi hususlarda ayetlerin emri olarak Resulullah (s.a.v.)’in sahih sünnetini dikkate aldığımız zaman mesele zaten çözülmekte, sahih rivayetlerle beş vakit namaz gerçeği açıkça anlaşılmaktadır. Ancak Resulullah (s.a.v.)’e nisbet edilen yalan rivayetlerden hareket ederek sahih sünnetin geneline karşı bir inkar yoluna gidildiği zaman ayetlerin bizlere pratik karşılığını bildiren Efendimiz (s.a.v.)’in yerine hoca veya alim denilen şaşkınlar konulmakta ve tevhid dini gereksiz tartışmalarla parçalanmaktadır.
Bundan sakınılması duasıyla..
Abdurrahman Gümüş
25-03-2020 12:41
#4423
Sure: 2-Bakara Suresi Ayet: 238

Mehmet bey bu ayette ikindi nanazi işaret ediliyor galiba. Orta namazu denilirken. Lakin meal de orta namazı yaziyor ama arapça karşılığını göremedim. 5 vakit namazın kuranda karşılığını sade bir şekilde bana anlatabikirmisiniz. İnanmadigimdan falan değil haşa. Yazilarinizi beğenerek takip ediyorum soran arkadaşlara anlaşılır bir şekilde açıklayabilmek için istiyorum teşekkür ederim
Mehmed Alagaş
19-03-2020 13:55
#4414
Ve aleykümselam

Zeynep kardeşim, Firavunlar ve Karunlar da dahil olmak üzere bütün insanlar Allah karşısında zaten aciz ve çaresizdirler. Burada önemli olan söz konusu acizliğin her durumda fark edilmesi ve Allah’a imani bir teslimiyetin gösterilmesidir. İşte bu noktada insanların nefsi durumları ve kalitesi ortaya çıkmaktadır. Bazı insanlar birkaç küçük şeye sahip oldukları zaman kendilerini güçlü ve Allah’tan müstağni görürlerken, Süleyman (a.s.) gibi dünya mülküne ve iktidarına sahip olan insanlar ise Allah karşısında kendilerini her durumda güçsüz ve aciz görmeye devam etmektedirler.

Tabi ki bu söylediklerimiz uç örneklerdir. İnsan nefsine dair bildiğimiz genel gerçek ise sağlıkta ve zenginlikte azmaya meyyal oluşudur. Zaten bu nedenledir ki Rahman olan Rabbimiz değişik vesilelerle bizlere aciz ve güçsüz olduğumuzu hatırlatarak imani bir teslimiyet göstermemizi dilemektedir. Böyle bir durumla karşılaşarak iman eden sen güzel kardeşim “Çaresizlikten ve acizlikten iman etmek, gerçek iman mıdır?” diye soruyorsun. Elbetteki gerçek bir imandır. Biliyorsun ki çok açık bir acizlik ve çaresizlik içindeyken bile iman etmeyen ve isyanlarını sürdüren milyonlarca insan vardır. Bu durumda bizlere değişik vesilelerle acizliğimizi göstererek iman edenlerden olmamızı lutfeden Allah’a hamdetmemiz gerekir. En başta ben olmak üzere hiçbirimiz “Allah bana herşeyden bolca verseydi azıp-isyan etmezdim” diyemeyiz ve dememeliyiz.
Sonuç olarak bizlere her vesileyle acizliğimizi hatırlatan ve bizleri azdıracak nimetler vermeyen Allah’a hamdolsun diyoruz..
Zeynep Taş
19-03-2020 12:47
#4413
İmana dair

Selamun Aleyküm abi. Size abi diyorum çünkü ailemizden biri gibi oldunuz artık.. Beni buraya yazmaya iten sebep sizin tevhidi duruşunuz ve sorulara verdiğiniz samimi cevaplar... Rabbim yolunuzu bereketli ve daim kılsın.. Sizi burdan gizli gizli takip eden bi okurunuz olarak hem kendimden haberdar etmek adına hem aklımdakine cevao bulmak adına hem de burdaki okurların da vereceğiniz cevaptan istifade etmesi adına size sorum olacak müsadenizle...

Tevhidi imana yeni kavuşmuş bir anneyim.. Uzatmamak için sorumu yazıyorum hemen..

Kurduğum ve inandığım bi cümle var .. Bu cümleye inanıyorum ve şartlar oluşsa yaparım..
Acaba bu düşünce inanç noktasında tehlikeli mi değilmi bilmek isterim.. Cümlem şu :
' Çaresizlikten ve acizlikten iman etmek kişiyi imandan çıkarır mı ?"
Çünkü bazen ben iyiki acizmişim yoksa beni kimse tutamazdı ve iman etmezdim belkide diyorum .. Düşünce olarak bu geliyor zihnime
Bu tehlikeli mi ?
Şartlar oluşsa acizlik giderilse iman etmezdim düşüncesi imani zayıflık mı?


Güvenlik Kodu (*)
İşlemin sonucunu aşağıya yazınız : 27 çarpı 2 = ?


(*) Zorunlu

LÜTFEN DİKKAT:
IP numaranız kaydedilmektedir. Yorumlarınız sebebiyle ilgili kişi ve kurumların yasal işlemler başlatabileceğini unutmayınız. Aşağıdaki sebeplerle yorumlarınız onaylanmayacaktır.
  • Küfür, hakaret, tehdit, rencide edici ifadeler
  • İnançlara saldırı
  • Büyük harflerle yazılmış cümleler