



| ve huve | : ve o |
| ellezî | : ki o |
| sahhare | : emrinize verdi |
| el bahre | : deniz |
| li te'kulû | : yemeniz için |
| min-hu | : ondan |
| lahmen | : et |
| tariyyen | : taze |
| ve testahricû | : ve çıkarırsınız |
| min-hu | : ondan |
| hilyeten | : süs eşyası (inci) |
| telbesûne-hâ | : onu takarsınız, giyersiniz |
| ve tere el fulke | : ve gemileri görürsün |
| mevâhira | : denizi yararak giden |
| fî-hi | : onda, onun içinde |
| ve li tebtegû | : ve ibtiga etmeniz (istemeniz) için |
| min fadli-hi | : onun fazlından |
| ve lealle-kum | : ve umulur ki siz, böylece siz |
| teşkurûne | : şükredersiniz |

