



| e lem tere | : görmedin mi |
| enne allâhe | : muhakkak Allah |
| sahhara | : musahhar (emre amade) kıldı |
| lekum | : sizin için, size |
| mâ | : şeyleri |
| fî el ardı | : arzda, yeryüzünde |
| ve el fulke | : ve gemiler |
| tecrî | : akar, akıp gider |
| fî el bahri | : denizde |
| bi emri-hi | : onun emriyle |
| ve yumsiku \n(emseke) | : ve tutar \n: (tuttu) |
| es semâe | : sema |
| en tekaa | : düşmek |
| alel ardı (alâ el ardı) | : arz üzerine, yeryüzü üzerine |
| illâ | : ancak, hariç, den başka |
| bi izni-hi | : onun izni ile |
| innallâhe (inne allâhe) | : muhakkak Allah |
| bi en nâsi | : insanlara |
| le raûfun | : çok şefkatli |
| rahîmun | : rahmet nuru gönderen, merhametli |

