



| inne | : muhakkak |
| allâhe | : Allah |
| ye'muru-kum | : size emrediyor |
| en tueddû | : iade etmeniz, teslim etmeniz |
| el emânâti | : emanetler |
| ilâ | : ...'e |
| ehli-hâ | : onun ehli, sahibi |
| ve izâ | : ve ... olduğu zaman |
| hakemtum | : siz hakemlik yaptınız, hüküm verdiniz |
| beyne | : arasında |
| en nâsi | : insanlar |
| en tahkumû | : hükmetmeniz |
| bi el adli | : adalet ile |
| inne | : muhakkak |
| allâhe | : Allah |
| niımmâ | : ne güzel |
| yeızu-kum | : size vaaz ediyor, öğüt veriyor |
| bi-hî | : onunla |
| inne | : muhakkak |
| allâhe | : Allah |
| kâne | : oldu, idi, ...dır |
| semîan | : en iyi işiten |
| basîran | : en iyi gören |

