Eski Masaüstü Görünüm

Bebeler Dede Olabilecek Mi?


Selamunaleykum hocam,

Son çalışmalarınızdan birinde 'Şimdiki bebelerin dede olacağını düşünmüyoruz' benzeri bir cümleniz vardı.

Acaba bu, size ait bir düşünce miydi, yoksa Kur'an bütünlüğünde tespit ettiğiniz somut bir belgeye mi dayanıyordu?

Bekir ZİYA

Ve aleykümselam
Sözü edilen kitab, 2008 yılında yayınladığımız "Sona Son Kala" kitabıdır. Kitabın ilk başlığında ayet ve hadislerin ışığında kıyametin yakın olduğu ve kıyamete böyle iman edilmesi gereği açıklandıktan sonra günümüz dünyasının geldiği noktayı daha iyi anlamak açısından "Dünyanın fiziki ve biyolojik durumu-İnsanların ve insanlığın durumu-Yahudi ve hıristiyanların durumu" açıklanmış ve daha sonra böyle bir dünyadaki müslümanların durumu da "Yaşayan Sıffin-Dar meselesi ve kulluk sorunu-Küresel dünyanın bölgesel müslümanları" başlıklarında ele alınmıştır.

Müslümanlar da dahil olmak üzere günümüz dünyasının içinde bulunduğu bu gerçekliğe açıklık getirildikten sonra davayı dert edinen müslümanların dikkatleri Allah'a ve Allah'ın kelamı olan Kur'an'a çevrilerek "Sünnetullah ne diyor?-Kur'an'a yeni bir yaklaşım-Zoraki gündem "Kur'an ve Kehf suresinin önemi" başlıklarıyla bu meselelere açıklık getirilmiş ve müslümanlar Sünnetullah istikametinde bir duruşa davet edilmiştir.

Gelip-geçici reel gündemlerden sıyrılarak İlahi vahye yönelen ve İlahi vahyin gündem anlayışına sahip olan her kardeşimiz için başlı başına birer önem arzeden bu başlıklar, müslümanların gündemine girmesi, araştırılması ve konuşulması gereken başlıklardı. Çünkü yaşadığımız dünyayı vahye göre tanımlayıp, bu dünyaya karşı duruşumuzu yine vahye göre belirlememiz bu başlıkları ayetler ışığında araştırıp-düşünmemizle mümkündü.

Ümmet için hayırlara vesile gördüğümüz bu kitabı böylesi bir kulluk heyecanıyla yayınladıktan sonra kitabtaki başlıkların titizlikle değerlendirilmesini, konuşulmasını ve tartışılmasını beklerken birkaç kişi tarafından koskoca kitabtan bu cümlenin alındığına ve kitabtaki önemli başlıkların değil sadece bu cümlenin kitab bütünlüğünden kopuk bir şekilde ağızdan ağıza hızla nakledildiğine şahit olduk. Artık birçok çevrede Sona son kala kitabı herkesin kendine göre yorumladığı bu cümleyle tanınıyor ve bu cümleden hareketle "Mehmed Alagaş kıyamet saatini belirlemiş!." yorumlarıyla karşılaşanlar bu kitabı okumaya gerek duymuyorlardı. Bu çevrelerce maksat hasıl olmuş ve kıyamet saatinin bilinmezliğiyle ilgili onlarca ayet-i kerimeyi bile bile (ki bilmemesi mümkün değil) gözardı ederek kıyamet saatini belirleyen Mehmed Alagaş'ın bu vahim hatasının önüne geçilmişti. Hayrı gözeten, hayırlarda yardımlaşan ve hayrı engellemekten Allah'a sığınan bu çevreler için zaten önemli olan da kitabdaki diğer başlıklar ve bu başlıklarda verilenler değil, söz konusu cümlenin telafisi mümkün olmayan şerrinden müslümanların korunmasıydı. "Allah hepimizi affetsin" diyor ve kitabtaki söz konusu cümleyi aynen alıntılıyoruz.,

"Sonuç olarak olumsuz ve umudsuz bütün bu gelişmeleri dikkate aldığım zaman her sözümün, her kelimemim, her harfimin başına "Allah-u alem" yani "Allah bilir" demekle birlikte, bugünün bebelerinin dede olabileceğini bile düşünemiyorum. Çünkü meselenin ciddiyet ve vehametini sizler yeterince görmeseniz ve farketmesenizde, yaşlı dünyanın yorgun adımları sona yaklaşmakta, zulüm, sömürü ve fuhşiyatta birbiriyle yarışan insanlıktan semaya yükselen küfri haykırışlar, son helak olan kıyameti çağırmaktadır."

Kelimeleri çok dikkatli kullanan bir kardeşiniz olarak sizin de farkedeceğiniz gibi "bugünün bebeleri dede olamayacaktır" şeklinde kesin bir ifade değil "Allah-u alem" kaydıyla "dede olabileceğini bile düşünemiyorum" diyerek zanni bir ifade kullanıyorum. Bu ifademin Sünnetullah bağlamındaki Kur'ani gerekçeleri kitabda yeterince açıklanmıştır. Kaldı ki kıyametin ne kadar yakın olduğuyla ilgili her ayet, söz konusu cümle için açık bir gerekçe olmanın çok ötesinde bu cümleyi diğer boyuttan tenkid edecek özelliktedir. Nitekim böyle bir sözü asr-ı saadet dönemi müslümanlarına söyleseydiniz "Siz ne kadar uzun emel sahibisiniz!. Kıyametin yakın olduğuna inanan bir müslüman olarak şu an ki bebelerin baba olacağını düşünebiliyor musunuz" gibi haklı tenkidleriyle karşılaşırdınız.

Tekrar ve tekrar "Allah hepimizi affetsin" diyoruz..

22 Mart 2014
Mehmed ALAGAŞ



Yorum Yap


Yorumlar yeniden eskiye doğru sıralanmıştır.
Sıralamayı çevirmek için tıklayınız.

İ.metin
26-03-2014 21:47
#432
Selamun aleykum

Mehmed hocam maalesef söylemek istediğinizi çoğunluk anlamak istediği gibi anlamıştır.
Bekir Ziya
25-03-2014 00:39
#424
Hocam,

ben de zaten bu tür eleştirileri gördüğüm için sizin vereceğiniz cevabı önemsemiştim. Kesinlikle hakkınızda en ufak kötü bir zan beslemiyorum. Cümlenizdeki 'Allah-u Alem' ifadesi zaten niyetinizi ortaya koyuyor.


Güvenlik Kodu (*)
İşlemin sonucunu aşağıya yazınız : 42 çarpı 2 = ?


(*) Zorunlu

LÜTFEN DİKKAT:
IP numaranız kaydedilmektedir. Yorumlarınız sebebiyle ilgili kişi ve kurumların yasal işlemler başlatabileceğini unutmayınız. Aşağıdaki sebeplerle yorumlarınız onaylanmayacaktır.
  • Küfür, hakaret, tehdit, rencide edici ifadeler
  • İnançlara saldırı
  • Büyük harflerle yazılmış cümleler