(Mustafa İslamoğlu meali-33/AHZÂB;37): "Hani bir zamanlar Allah'ın kendisine ikram ettiği, senin de iyilikte bulunduğun kişiye diyordun ki: "Eşini bırakma ve Allah'a karşı saygılı ol!" Ama Allah'ın açıklayacağı şeyi sen içinde saklıyordun; zira insanlardan çekiniyordun: oysa ki kendisinden çekinmen gereken sadece Allah'tı. En sonunda Zeyd o kadınla ilişkisini tamamen kesip boşayınca Biz onu seninle evlendirdik ki, evlatlıkları eşleriyle ilişkilerini kesip boşadıklarında kişilerin onlarla evlenmelerinin önünde hiç bir engel bulunmasın: sonuçta Allah'ın emri yerine gelmiş oldu."
Bu ayeti kerimeyi aciklar misiniz? Bir ve tek olan rabbim insanogluna ne demek istemis. Bir arkadasim bana bu ayeti delil gostererek peygamber efendimizin sapkinlik icinde oldugunu soyledi densizce. Ben ise ona peygamberimizin temiz bir ahlak uzere oldugunu anllattim lakin kendisi felsefe hocasi oldugu icin ayetleri bing bang felsefesinde oldugu gibi felsefik yonden dusunuyor. <<< Adem Cigal >>>
Selamunaleyküm
Adem kardeşim, zikrettiğin ayet-i kerime birçok müslüman arasında da yanlış yorumlanan, yanlış anlaşılan bir ayet-i kerimedir. "Yaratılış ve İnsanlık tarihi" çalışmamızın Meryem (a.s.) bölümünde bu olaya değinmiş ve ayet-i kerimenin Kur'an bütünlüğündeki anlamı konusunda şunları yazmıştık.,
"..."Hani sen, Allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: "Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın" diyordun; insanlardan da çekinerek Allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Allah, kendisinden çekinmene çok daha layıktı. Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, Biz onu seninle evlendirmiş olduk; böylelikle evladlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadınları boşadıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir."(33-Ahzab 37)
Bu ayet-i kerimeyle ilgili olarak, Resulullah (Aleyhissalatu vesselam)'ın insanlardan çekinerek gizlediği şeyin, Zeynep validemize kalbinin meyletmesi ve bu sevgiyle onunla evlenmek istemesi olduğu söylenmektedir. Tabi ki çok yanlış ve Resulullah (s.a.v.)'in yüksek ahlağa dayalı kişiliğinden çok uzak bir söylentidir bu!. Çünkü bu meselede onların söyledikleri gibi nefsi bir istek ve kalbi bir meyil söz konusu olsaydı -ki bundan Resulullah (Aleyhissalatu vesselam)'i tenzih ederiz-, evli bir kadına karşı bu isteği duyan her müslümanın, meşru olmayan bu isteğini bastırması ve insanlardan gizlemesi çok doğru bir yaklaşım olacağı gibi; Settar olan Rabbimiz de örtülmesini emrettiği böyle bir şeyi kesinlikle ortaya çıkarmaz ve açığa vurmazdı. Dolayısıyle Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam)'ın nefsinde gizlemesine rağmen Rabbimizin açığa vuracağı şey, hiç kuşkusuz ki meşru olmayan nefsi bir istek değil, meşru ve hak olan apaçık bir ayetti.
Evlatlıklarının boşadıkları hanımlarla evlenmeme tabusunun, teoride ayete dayalı hükümle, pratikse ise evlatlığı Zeyd'in boşayacağı Zeyneb'le kendisinin evlenerek yıkılacağı işaretini önceden alan Resulullah (Aleyhissalatu vesselam), toplumun geleneklere dayalı asabiyetini dikkate alarak bunu içinde gizlemiş ve insanlarla paylaşmamıştı. Ancak insanları ve meşru olmayan geleneksel asabiyetleri hiç dikkate almayan İlahi takdir gelişmeye devam etmiş ve Resulullah (Aleyhissalatu vesselam)'a gelen Zeyd, hanımından ayrılmak istediğini söylemişti. Evlatlığı olan Zeyd'in bu sözüyle karşılaşan Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam), İlahi takdirin nereye doğru gittiğini çok iyi görmesine rağmen insanlardan çekinerek bu takdiri yine içine sindirememiş ve Zeyd'e "Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın" demişti.
Resulullah (s.a.v.)'in evlatlığı Zeyd'e söylediği bu söz, hak bir nasihat olmasına rağmen, aynı zamanda Rabbimizin gerçekleştirmeyi dilediği İlahi takdiri örtmeyi ve ertelemeyi de hedefliyordu. İşte Rabbimizin gerçekleştirmeyi dilediği bu takdiri örtmeyi veya ertelemeyi hedefleyen bu yaklaşım üzerine, İlahi hitap sertleşmiş ve alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) "İnsanlardan çekinerek, Allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Allah, kendisinden çekinmene çok daha layıktı." sözleriyle ikaz edildikten sonra söz konusu takdir gerçekleşerek, toplumdaki bu geleneksel tabu yıkılmıştı...."
Dua ile..
<<< Mehmed ALAGAŞ >>>