Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : ehâ
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 602
  1. 10-Yunus 6
    ve en nehâri : ve gündüz
  2. 10-Yunus 15
    ehâfu : korkarım
  3. 10-Yunus 24
    ehazet el ardu : yeryüzü aldı
  4. 10-Yunus 24
    ev nehâren : veya gündüz
  5. 10-Yunus 35
    ehakku : daha lâyık, daha çok hak sahibi
  6. 10-Yunus 45
    en nehâri : gündüz
  7. 10-Yunus 50
    ev nehâren : veya gündüzleyin
  8. 10-Yunus 67
    ve en nehâre : ve gündüz
  9. 10-Yunus 68
    kâlû ittehaze allâhu : dediler, Allah edindi
  10. 10-Yunus 80
    câe es seharetu : sihirbazlar geldi
  11. 11-Hûd 3
    ehâfu : korkarım
  12. 11-Hûd 26
    ehâfu : korkarım, korkuyorum
  13. 11-Hûd 28
    lehâ : onu
  14. 11-Hûd 50
    ehâ-hum : onların kardeşi
  15. 11-Hûd 59
    cehadû : bilerek inkâr ettiler
  16. 11-Hûd 61
    ehâ-hum : onların kardeşi
  17. 11-Hûd 67
    ve ehaze : ve aldı, helâk etti
  18. 11-Hûd 70
    lâ tehaf : korkma
  19. 11-Hûd 81
    ehadun : birisi, bir kimse
  20. 11-Hûd 84
    ehâ-hum : onların kardeşi
  21. 11-Hûd 84
    ehâfu : korkuyorum
  22. 11-Hûd 92
    ve ittehaztumû-hu : ve onu edindiniz, kabul ettiniz, öyle yaptınız
  23. 11-Hûd 94
    ve ehazet : ve helâk etti, aldı
  24. 11-Hûd 102
    ehaze : aldı, yakaladı
  25. 11-Hûd 114
    nehâri : gündüz
  26. 112-İhlâs 1
    ehadun : bir, tek
  27. 112-İhlâs 4
    ehadun : tek, bir
  28. 12-Yusuf 4
    ehade aşere : on bir
  29. 12-Yusuf 6
    el ehâdîsi : sözler, olaylar
  30. 12-Yusuf 8
    ehabbu : daha sevgili
  31. 12-Yusuf 13
    ve ehâfu : ve korkuyorum, korkarım
  32. 12-Yusuf 21
    min te'vîli el ehâdîsi : olayların, sözlerin yorumundan (yorumunu)
  33. 12-Yusuf 33
    ehabbu : daha sevimlidir
  34. 12-Yusuf 36
    ve dehale : ve girdi
  35. 12-Yusuf 36
    ehadu-humâ : onlardan biri
  36. 12-Yusuf 41
    emmâ ehadu-kumâ : ama, fakat, sizin ikinizden biri
  37. 12-Yusuf 58
    fe dehalû : böylece girdiler
  38. 12-Yusuf 59
    bi cehâzi-him : zahire yüklerini
  39. 12-Yusuf 63
    ehâ-nâ : kardeşimiz
  40. 12-Yusuf 65
    ehâ-nâ : kardeşimiz
  41. 12-Yusuf 68
    dehalû : girdiler
  42. 12-Yusuf 69
    dehalû : girdiler
  43. 12-Yusuf 69
    ehâ-hu : onun kardeşi
  44. 12-Yusuf 70
    bi cehâzi-him : onların yüklerini
  45. 12-Yusuf 76
    summestahrecehâ : sonra onu çıkardı
  46. 12-Yusuf 76
    ehâ-hu : kardeşini
  47. 12-Yusuf 78
    ehade-nâ : bizden birisi
  48. 12-Yusuf 80
    ehaze : aldı
  49. 12-Yusuf 80
    fe len ebraha \n(bereha) : artık asla ayrılmam \n: (ayrıldı)
  50. 12-Yusuf 87
    tehassesû : iyice araştırın
  51. 12-Yusuf 88
    dehalû : girdiler
  52. 12-Yusuf 99
    dehalû : girdiler
  53. 12-Yusuf 101
    el ehâdîsi : sözler, olaylar
  54. 13-Ra'd 3
    en nehâre : gündüz
  55. 13-Ra'd 9
    ve eş şehâdetil : ve şehadet edileni, görüleni
  56. 13-Ra'd 10
    bi en nehâri : gündüzleyin
  57. 13-Ra'd 12
    es sehâbe : bulutlar
  58. 13-Ra'd 16
    e fettehaztum : artık siz, ...mı edindiniz
  59. 13-Ra'd 21
    ve yehâfûne : ve korkarlar
  60. 13-Ra'd 32
    ehaztu-hum : onları helâk ettim, aldım, yakaladım
  61. 14-İbrahim 26
    lehâ : onun (için) yoktur
  62. 14-İbrahim 28
    ve ehallû : ve ikamet etmek üzere götürdüler, ikamet ettirdiler
  63. 14-İbrahim 33
    ve en nehâra : ve gündüz
  64. 15-Hicr 4
    ve lehâ : ve onun vardır
  65. 15-Hicr 44
    lehâ : ona ait, onun vardır
  66. 15-Hicr 52
    iz dehalû : girdikleri zaman
  67. 15-Hicr 65
    ehadun : biri, birisi
  68. 15-Hicr 73
    ehazethum : onları aldı, yakaladı
  69. 15-Hicr 83
    ehazet-hum : onları aldı (yakaladı)
  70. 16-Nahl 12
    ve en nehâre : ve gündüz
  71. 16-Nahl 47
    alâ tehavvufin : korkuyorken, korkarken, korkar halde
  72. 16-Nahl 50
    yehâfûne : (onlar) korkarlar
  73. 16-Nahl 58
    ehadu-hum : onlardan birisi
  74. 16-Nahl 76
    ehadu-humâ : ikisinden biri
  75. 16-Nahl 78
    ummehâti-kum : sizin annelerinizin
  76. 16-Nahl 92
    dehalen : hile, tuzak, aldatma
  77. 16-Nahl 94
    dehalen : hile, tuzak, aldatma
  78. 16-Nahl 106
    men şereha : kim açarsa, şerhederse
  79. 16-Nahl 113
    fe ehaze-hum : bundan sonra, böylece onları yakaladı, aldı
  80. 16-Nahl 119
    bi cehâletin : cehaletle, cahillikle, bilmeyerek
  81. 17-İsrâ 7
    fe lehâ, : artık onun(dur)
  82. 17-İsrâ 7
    dehalû-hu : ona girdiler
  83. 17-İsrâ 12
    ve en nehâre : ve gündüz
  84. 17-İsrâ 12
    mehavnâ : mahvettik, sildik, giderdik
  85. 17-İsrâ 12
    en nehâri : gündüz
  86. 17-İsrâ 19
    lehâ : ona, onun için
  87. 17-İsrâ 23
    ehadu-humâ : ikisinden birisi
  88. 17-İsrâ 37
    merehan (merah) : gururlanarak, azametle (aşırı sevinç, gurur)
  89. 17-İsrâ 40
    vettehaze (ve ittehaze) : ve edindi
  90. 17-İsrâ 57
    ve yehâfûne : ve korkarlar
  91. 17-İsrâ 60
    ehâta : kuşattı, kapsadı
  92. 17-İsrâ 73
    lettehazû-ke (le ittehazû-ke) : seni mutlaka edinirler
  93. 18-Kehf 4
    ittehaze allâhu : Allah edindi
  94. 18-Kehf 7
    lehâ : ona
  95. 18-Kehf 15
    ittehazû : edindiler
  96. 18-Kehf 19
    ehade-kum : sizden birisi
  97. 18-Kehf 19
    ehaden : birisi
  98. 18-Kehf 22
    ehâden : birine
  99. 18-Kehf 26
    ehaden : birisi, bir kimse
  100. 18-Kehf 27
    multehaden \n(elhade) : yönelinen \n: (yöneldi, meyletti)
  101. 18-Kehf 29
    ehâta : ihata etti, sardı, kapladı
  102. 18-Kehf 32
    li ehadi-himâ : ikisinden birine
  103. 18-Kehf 35
    ve dehale : ve girdi
  104. 18-Kehf 38
    ehaden : bir kimse, bir şey
  105. 18-Kehf 39
    iz dehalte : sen girdiğin zaman
  106. 18-Kehf 42
    fe asbeha : böylece oldu
  107. 18-Kehf 42
    ehaden : bir kimse, bir şey
  108. 18-Kehf 45
    fe asbeha : böylece, sonra da oldu
  109. 18-Kehf 47
    ehaden : birisi
  110. 18-Kehf 49
    ehaden : bir kimse
  111. 18-Kehf 56
    vettehazû (ve ittehazû) : ve edindiler
  112. 18-Kehf 61
    fettehaze (fe ittehaze) : o zaman edindi
  113. 18-Kehf 63
    vettehaze (ve ittehaze) : ve edindi (tuttu)
  114. 18-Kehf 77
    lettehazte (le ittehaze) : elbette buna karşılık
  115. 18-Kehf 91
    ehatnâ : biz ihata ettik
  116. 18-Kehf 106
    ve ittehazû : ve edindiler
  117. 18-Kehf 110
    ehaden : (başka) birisi (başka birşeyi)
  118. 19-Meryem 17
    fettehazet (fe ittehazet) : sonra da edindi, yaptı
  119. 19-Meryem 17
    lehâ : ona
  120. 19-Meryem 23
    el mehâdû : doğum sancısı
  121. 19-Meryem 26
    ehaden : bir kimse
  122. 19-Meryem 45
    ehâfu : korkuyorum
  123. 19-Meryem 53
    ehâ-hu : onun kardeşi
  124. 19-Meryem 78
    emittehaze (em ittehaze) : veya, yoksa ..... mı edindi (yaptı)
  125. 19-Meryem 81
    vettehazû (ve ittehazû) : ve edindiler
  126. 19-Meryem 87
    ittehaze : edindi, yaptı
  127. 19-Meryem 88
    kâlu ittehaze : 'edindi' dediler
  128. 19-Meryem 98
    min ehadin : birisini
  129. 2-Bakara 13
    es sufehâu : sefihler, akılsızlar
  130. 2-Bakara 13
    es sufehâu : sefihler, akılsızlar
  131. 2-Bakara 51
    ittehaztum(u) : siz edindiniz
  132. 2-Bakara 55
    ehazet-kum(u) : sizi aldı, yakaladı
  133. 2-Bakara 63
    ehaznâ : almıştık
  134. 2-Bakara 71
    yekûlu innehâ : diyor
  135. 2-Bakara 76
    feteha : açtı
  136. 2-Bakara 80
    ettehaztum (e ittehaztum) : siz edindiniz mi
  137. 2-Bakara 81
    ve ehâtat : ve kuşattı
  138. 2-Bakara 83
    ve iz ehaznâ : ve biz almıştık
  139. 2-Bakara 84
    ehaznâ : aldık
  140. 2-Bakara 92
    summe ittehaztum : sonra siz edindiniz
  141. 2-Bakara 93
    ve iz ehaznâ : ve biz almıştık
  142. 2-Bakara 96
    ehadu-hum : onların herbiri
  143. 2-Bakara 102
    min ehadin : bir kimse
  144. 2-Bakara 102
    min ehadin : bir kimse
  145. 2-Bakara 116
    ittehaze : edindi
  146. 2-Bakara 134
    lehâ mâ kesebet : onun kazandığı şeyler
  147. 2-Bakara 136
    ehadin : biri, birisi
  148. 2-Bakara 140
    şehâdeten : şahitlik
  149. 2-Bakara 141
    lehâ mâ kesebet : onun kazandığı şey(ler)
  150. 2-Bakara 142
    es sufehâu : sefihler, kendini bilmeyenler
  151. 2-Bakara 164
    ve en nehâri : ve gündüz
  152. 2-Bakara 164
    ve es sehâbi : ve bulutlar
  153. 2-Bakara 180
    ehade-kum(u) : sizden biriniz
  154. 2-Bakara 206
    ehazet-hu : onu alır, tutar (mani olur)
  155. 2-Bakara 228
    ehakku : daha çok hak sahibi
  156. 2-Bakara 229
    en yehâfâ : korkmaları
  157. 2-Bakara 247
    ehakku : daha çok hak sahibi
  158. 2-Bakara 256
    lehâ : onda, onun
  159. 2-Bakara 266
    ehadu-kum : sizden biriniz
  160. 2-Bakara 274
    ve en nehâri : ve gündüz
  161. 2-Bakara 275
    yetehabbetu-hu : ona çarpar, onu hırpalar
  162. 2-Bakara 275
    ve ehalle : ve helâl kıldı
  163. 2-Bakara 275
    entehâ : vazgeçti, bıraktı
  164. 2-Bakara 282
    li eş şehâdeti : şahitlik için, şahitliğe
  165. 2-Bakara 283
    eş şehâdete : şahitlik
  166. 2-Bakara 285
    ehadin : biri
  167. 2-Bakara 286
    lehâ : onun
  168. 20-Tâ-Hâ 21
    ve lâ tehaf : ve korkma
  169. 20-Tâ-Hâ 39
    mehabbeten : sevgi, muhabbet
  170. 20-Tâ-Hâ 45
    nehâfu : korkuyoruz
  171. 20-Tâ-Hâ 46
    tehâfâ : korkmayın
  172. 20-Tâ-Hâ 64
    efleha : felâha, zafere ulaştı
  173. 20-Tâ-Hâ 68
    lâ tehaf : korkma
  174. 20-Tâ-Hâ 70
    es seharatu : sihirbazlar
  175. 20-Tâ-Hâ 77
    tehâfu : korkma
  176. 20-Tâ-Hâ 91
    len nebreha \n(beriha) : asla biz ayrılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz \n: (bırakıp gitti, ayrıldı)
  177. 20-Tâ-Hâ 103
    yetehâfetûne : gizlice konuşacaklar
  178. 20-Tâ-Hâ 112
    yehâfu : korkmasın
  179. 20-Tâ-Hâ 130
    ve etrâfen nehâri : ve gündüz zamanı, gün boyunca, günün etrafında
  180. 21-Enbiyâ 12
    ehassû : hissettiler
  181. 21-Enbiyâ 17
    lettehaznâhu (le ittehaznâ-hu) : mutlaka onu biz edin(ir)dik
  182. 21-Enbiyâ 20
    ve en nehâre : ve gündüz
  183. 21-Enbiyâ 21
    emittehazû (em ittehazû) : yoksa edindiler mi
  184. 21-Enbiyâ 24
    emittehazû (em ittehazû) : yoksa edindiler mi
  185. 21-Enbiyâ 26
    ve kâlûttehaze (kâlû ittehaze) : ve edindi dediler
  186. 21-Enbiyâ 33
    ve en nehâre : ve gündüz
  187. 21-Enbiyâ 42
    ve en nehâri : ve gündüz
  188. 21-Enbiyâ 52
    lehâ : ona
  189. 21-Enbiyâ 53
    lehâ : ona
  190. 21-Enbiyâ 98
    lehâ : ona
  191. 22-Hac 44
    ehaztu-hum : onları aldım, yakaladım
  192. 22-Hac 48
    lehâ : ona
  193. 22-Hac 48
    ehaztu-hâ : onu aldım (yakaladım)
  194. 22-Hac 61
    fî en nehâri : gündüzün içine
  195. 22-Hac 61
    en nehâre : gündüz
  196. 22-Hac 72
    vaadehallâhu (vaade-hâ allâhu) : Allah onu vaadetti
  197. 23-Mü'minûn 1
    efleha : felâha erdi
  198. 23-Mü'minûn 18
    zehâbin : giderme
  199. 23-Mü'minûn 41
    fe ehazet-hum : Böylece onları aldı (yakaladı)
  200. 23-Mü'minûn 44
    ehâdîse : efsane, nakledilen olaylar
  201. 23-Mü'minûn 45
    ve ehâ-hu : ve onun kardeşi
  202. 23-Mü'minûn 61
    lehâ : onun, onda
  203. 23-Mü'minûn 63
    lehâ : onun
  204. 23-Mü'minûn 64
    ehaznâ : biz aldık
  205. 23-Mü'minûn 76
    ehaznâ-hum : biz onları yakaladık
  206. 23-Mü'minûn 80
    ve en nehâri : ve gündüz
  207. 23-Mü'minûn 91
    mettehazallâhu : Allah edinmemiştir
  208. 23-Mü'minûn 92
    ve eş şehâdeti : ve görülen
  209. 23-Mü'minûn 99
    ehade-hum : onlardan biri
  210. 23-Mü'minûn 100
    innehâ : muhakkak o
  211. 23-Mü'minûn 110
    fettehaztumû-hum : böylece onları edindiniz
  212. 24-Nûr 4
    şehâdeten : şahitlik
  213. 24-Nûr 6
    şehâdetu : şahitlik
  214. 24-Nûr 6
    ehadi-him : onlardan biri, herbiri
  215. 24-Nûr 6
    şehâdâtin : şahitlikler
  216. 24-Nûr 8
    şehâdâtin : şahitlikler
  217. 24-Nûr 21
    min ehadin : hiç kimse, hiçbiri
  218. 24-Nûr 28
    ehaden : birisi
  219. 24-Nûr 31
    benî ehavâti-hinne : (onların) kız kardeşlerinin oğulları
  220. 24-Nûr 33
    tehassunen : namusunu korumak, iffetli kalmak
  221. 24-Nûr 35
    ke ennehâ : o gibidir
  222. 24-Nûr 37
    yehâfûne : korkarlar
  223. 24-Nûr 40
    sehâbun : bulutlar
  224. 24-Nûr 43
    sehâben : bulutlar
  225. 24-Nûr 44
    ve en nehâre : ve gündüz
  226. 24-Nûr 50
    em yehâfûne : veya, yoksa korkuyorlar
  227. 24-Nûr 61
    ummehâti-kum : sizin anneleriniz
  228. 24-Nûr 61
    ehavâti-kum : sizin kız kardeşleriniz
  229. 25-Furkan 3
    vettehazû (ve ittehazû) : ve edindiler
  230. 25-Furkan 12
    lehâ : onu, onun
  231. 25-Furkan 27
    ittehaztu : ben edindim
  232. 25-Furkan 30
    ittehazû : edindiler
  233. 25-Furkan 35
    ehâ-hu : onun kardeşi
  234. 25-Furkan 43
    men ittehaze : edinen kimse
  235. 25-Furkan 47
    en nehâre : gündüz
  236. 25-Furkan 53
    berzehan : berzah, engel
  237. 25-Furkan 62
    ve en nehâre : ve gündüz
  238. 26-Şuarâ 4
    lehâ : ona
  239. 26-Şuarâ 12
    ehâfu : korkuyorum
  240. 26-Şuarâ 14
    ehâfu : korkuyorum
  241. 26-Şuarâ 29
    in ittehazte : eğer sen edinirsen
  242. 26-Şuarâ 36
    ve ehâ-hu : ve onun kardeşi
  243. 26-Şuarâ 38
    es seharatu : sihirbazlar
  244. 26-Şuarâ 40
    es seharate : sihirbazlar
  245. 26-Şuarâ 41
    es seharatu : sihirbazlar
  246. 26-Şuarâ 46
    es seharatu : sihirbazlar
  247. 26-Şuarâ 71
    nezallu lehâ : ona devam ediyoruz
  248. 26-Şuarâ 135
    ehâfu : korkuyorum
  249. 26-Şuarâ 155
    lehâ : onun için, onun
  250. 26-Şuarâ 158
    ehaze-hum : onları aldı (yakaladı)
  251. 26-Şuarâ 189
    ehaze-hum : onları aldı, yakaladı
  252. 26-Şuarâ 208
    lehâ : onun, ona
  253. 27-Neml 10
    lâ tehaf : korkma
  254. 27-Neml 10
    yehâfu : korkmaz
  255. 27-Neml 14
    ve cehadû : ve bile bile, bilerek inkâr ettiler
  256. 27-Neml 21
    ezbehanne-hu : onu boğazlayacağım, keseceğim
  257. 27-Neml 22
    ehattu : ihata ettim (öğrendim)
  258. 27-Neml 23
    ve lehâ : ve ona, onun var
  259. 27-Neml 34
    dehalû : girdiler
  260. 27-Neml 41
    lehâ : onun, onu
  261. 27-Neml 44
    lehadhulî (lehâ udhulî) : ona gir
  262. 27-Neml 45
    ehâ-hum : onların kardeşi
  263. 27-Neml 61
    lehâ : onun, onun için
  264. 27-Neml 86
    ve en nehâra : ve gündüz
  265. 27-Neml 88
    es sehâbi : bulut
  266. 28-Kasas 7
    ve lâ tehâfî : ve korkma
  267. 28-Kasas 15
    ve dehale : ve girdi
  268. 28-Kasas 25
    lâ tehaf : korkma
  269. 28-Kasas 31
    ve lâ tehaf : ve korkma
  270. 28-Kasas 33
    ehâfu : korkuyorum
  271. 28-Kasas 34
    ehâfu : korkuyorum
  272. 28-Kasas 40
    ehaznâ-hu : onu aldık, yakaladık
  273. 28-Kasas 57
    nutehattaf : atılırız
  274. 28-Kasas 72
    en nehâre : gündüz
  275. 28-Kasas 73
    ve en nehâre : ve gündüz
  276. 28-Kasas 82
    ve asbeha : ve sabahladı, oldu
  277. 29-Ankebût 14
    ehaze-hum : onları aldı, onları helâk etti
  278. 29-Ankebût 25
    ittehaztum : siz edindiniz
  279. 29-Ankebût 28
    ehadin : biri, birisi
  280. 29-Ankebût 33
    lâ tehaf : korkma
  281. 29-Ankebût 36
    ehâ-hum : onların kardeşi
  282. 29-Ankebût 37
    ehazet-hum : onları aldı, yakaladı
  283. 29-Ankebût 40
    ehaznâ : biz aldık, yakaladık
  284. 29-Ankebût 40
    ehazet-hu : onu aldı, yakaladı
  285. 29-Ankebût 41
    ittehazû : edindiler
  286. 29-Ankebût 41
    ittehazet : edindi
  287. 29-Ankebût 67
    ve yutehattafu : ve zorla kapılıp götürülen, esir alınan
  288. 3-Âl-i İmrân 11
    fe ehaze-hum allâhu : bunun üzerine Allah onları yakaladı
  289. 3-Âl-i İmrân 27
    fî en nehâri : gündüzün içine
  290. 3-Âl-i İmrân 27
    ve tûlicu en nehâra : ve gündüzü sokarsın
  291. 3-Âl-i İmrân 37
    kullemâ dehale : her girişinde
  292. 3-Âl-i İmrân 52
    ehassa îsâ : Hz Îsâ hissetti
  293. 3-Âl-i İmrân 72
    veche en nehâri : gündüz
  294. 3-Âl-i İmrân 73
    ehadun : bir kimse, bir başkası
  295. 3-Âl-i İmrân 81
    ve iz ehaze allâhu : ve Allah aldığı zaman
  296. 3-Âl-i İmrân 81
    ve ehaztum : ve aldınız
  297. 3-Âl-i İmrân 84
    beyne ehadin : aralarından birini
  298. 3-Âl-i İmrân 91
    min ehadi-him : onların birinden, hiç birinden
  299. 3-Âl-i İmrân 153
    alâ ehadin : hiç kimseye
  300. 3-Âl-i İmrân 162
    bi sehatin : gazaba
  301. 3-Âl-i İmrân 175
    fe lâ tehâfû-hum : artık onlardan korkmayın
  302. 3-Âl-i İmrân 187
    ve iz ehaze allâhu : ve Allah ... almıştı
  303. 3-Âl-i İmrân 190
    ve en nehâri : ve gündüz
  304. 30-Rûm 23
    ve en nehâri : ve gündüz
  305. 30-Rûm 28
    tehâfûne-hum : onlardan korkarsınız, çekinirsiniz
  306. 30-Rûm 48
    sehâben : bulutlar
  307. 31-Lokman 29
    fî en nehâri : gündüzün içine
  308. 31-Lokman 29
    en nehâre : gündüz
  309. 32-Secde 6
    ve şşehādeti : ve görüneni
  310. 32-Secde 9
    ve nefeha : ve üfledi, üfürdü
  311. 33-Ahzâb 4
    ummehâti-kum : sizin anneleriniz
  312. 33-Ahzâb 6
    ummehâtu-hum : onların anneleri
  313. 33-Ahzâb 7
    ehaznâ : aldık, ahzettik
  314. 33-Ahzâb 7
    ve ehaznâ : ve aldık
  315. 33-Ahzâb 30
    lehâ : ona
  316. 33-Ahzâb 31
    lehâ : onun için
  317. 33-Ahzâb 32
    ke ehadin : birisi gibi
  318. 33-Ahzâb 37
    ehakku : daha çok hak sahibi
  319. 33-Ahzâb 39
    ehaden : birisi, bir kimse
  320. 33-Ahzâb 40
    ehadin : birisi, bir kimse
  321. 33-Ahzâb 55
    ehavâti-hinne : onların kız kardeşleri
  322. 34-Sebe 13
    mehârîbe : mihraplar, saraylar, yüksek binalar
  323. 34-Sebe 19
    ehâdîse : hadîs, nesilden nesile anlatılan sözler (efsane)
  324. 34-Sebe 33
    ve en nehâri : ve gündüz
  325. 35-Fâtır 2
    lehâ : onu
  326. 35-Fâtır 9
    sehâben : bulutlar
  327. 35-Fâtır 13
    fî en nehâri : gündüzün içine
  328. 35-Fâtır 13
    en nehâre : gündüz
  329. 35-Fâtır 26
    ehaztu : aldım, yakaladım
  330. 35-Fâtır 35
    ehalle-nâ : bizi yerleştirdi
  331. 35-Fâtır 41
    min ehadin : birisi
  332. 36-Yâsin 37
    en nehâre : gündüz
  333. 36-Yâsin 38
    lehâ : ona
  334. 36-Yâsin 40
    lehâ : ona
  335. 36-Yâsin 40
    en nehâri : gündüz
  336. 36-Yâsin 71
    lehâ : ona
  337. 36-Yâsin 74
    vettehazû (ve ittehazû) : ve ittihaz ettiler, edindiler
  338. 38-Sâd 15
    lehâ : onun
  339. 38-Sâd 22
    dehalû : girdiler
  340. 38-Sâd 22
    lâ tehaf : korkma
  341. 38-Sâd 35
    li ehadin : birine, bir kimseye
  342. 38-Sâd 50
    mufettehaten : açılmış olan
  343. 38-Sâd 63
    ettehaznâ-hum : onları ittihaz ettik, onları ..... edindik
  344. 38-Sâd 64
    tehâsumu : çekişiyorlar, tartışıyorlar
  345. 39-Zümer 3
    ittehazû : edindiler
  346. 39-Zümer 5
    en nehâri : gündüz
  347. 39-Zümer 5
    en nehâre : gündüz
  348. 39-Zümer 6
    ummehâti-kum : sizin anneleriniz
  349. 39-Zümer 13
    ehâfu : korkarım
  350. 39-Zümer 22
    şereha : şerhetti, açtı, yardı
  351. 39-Zümer 43
    ittehazû : edindiler
  352. 39-Zümer 46
    ve eş şehâdeti : ve görünen
  353. 4-Nisâ 5
    es sufehâe : sefihler, aklı ermeyenler, mallarının değerini bilmeyenler
  354. 4-Nisâ 11
    fe lehâ : o zaman onundur (kadınındır)
  355. 4-Nisâ 16
    ve aslehâ : ve ıslâh oldular
  356. 4-Nisâ 17
    bi cehâletin : cahillik ile
  357. 4-Nisâ 18
    ehade- hum : onların birine, kendilerine
  358. 4-Nisâ 21
    ve ehazne : ve onlar aldılar
  359. 4-Nisâ 23
    ummehâtu-kum : anneleriniz
  360. 4-Nisâ 23
    ve ehavâtu-kum : ve kız kardeşleriniz
  361. 4-Nisâ 23
    ve ummehâtu-kum : ve anneleriniz
  362. 4-Nisâ 23
    ve ehavâtu-kum : ve kız kardeşleriniz
  363. 4-Nisâ 23
    ve ummehâtu : ve anneleri
  364. 4-Nisâ 23
    ellâti dehaltum : gerdeğe girdiğiniz (birleştiğiniz kadınlar)
  365. 4-Nisâ 23
    lem tekûnû dehaltum : gerdeğe girmediniz (birleşmediniz)
  366. 4-Nisâ 34
    tehâfûne : korkarsınız
  367. 4-Nisâ 43
    ehadun : biri, birisi
  368. 4-Nisâ 60
    en yetehâkemû : muhakeme olmak
  369. 4-Nisâ 125
    ve ittehaza : ve edindi
  370. 4-Nisâ 152
    ehadin : biri, birini
  371. 4-Nisâ 153
    ehazet-hum : onları yakaladı, helâk etti
  372. 4-Nisâ 153
    ittehazû : edindiler
  373. 4-Nisâ 154
    ve ehaznâ : ve biz aldık
  374. 4-Nisâ 176
    fe lehâ : o taktirde onundur (kadının)
  375. 4-Nisâ 176
    lehâ : onun (kadının)
  376. 40-Mü'min 5
    ehaztu-hum : ve onları yakaladım
  377. 40-Mü'min 21
    ehaze-hum allâhu : Allah onları aldı, yakaladı
  378. 40-Mü'min 22
    ehaze-hum allâhu : Allah onları aldı, yakaladı
  379. 40-Mü'min 26
    ehâfu : korkuyorum
  380. 40-Mü'min 30
    ehâfu : korkuyorum
  381. 40-Mü'min 32
    ehâfu : korkuyorum
  382. 40-Mü'min 47
    yetehâccûne : tartışırlar
  383. 40-Mü'min 61
    en nehâre : gündüz
  384. 41-Fussilet 11
    lehâ : ona
  385. 41-Fussilet 17
    istehabbû : sevdiler, tercih ettiler
  386. 41-Fussilet 17
    ehazet-hum : onları yakaladı
  387. 41-Fussilet 30
    ellâ tehâfû : korkmayın
  388. 41-Fussilet 37
    ve en nehâru : ve gündüz
  389. 41-Fussilet 38
    ve en nehâri : ve gündüz
  390. 42-Şûrâ 6
    ittehazû : ittihaz ettiler, edindiler
  391. 42-Şûrâ 9
    ittehazû : edindiler
  392. 42-Şûrâ 40
    ve asleha : ve ıslâh etti
  393. 43-Zuhruf 16
    ittehaze : edindi
  394. 43-Zuhruf 17
    ehadu-hum : onlardan birisi
  395. 43-Zuhruf 19
    şehâdetu-hum : onların şehadetleri, şahitlikleri
  396. 43-Zuhruf 48
    ve ehaznâ-hum : ve biz onları aldık, yakaladık
  397. 43-Zuhruf 54
    istehaffe : hafife aldı, küçümsedi
  398. 45-Câsiye 5
    ve en nehâri : ve gündüz
  399. 45-Câsiye 9
    ittehaze-hâ : onu edindi
  400. 45-Câsiye 10
    mattehazû (mâ ittehazû) : edindikleri şey
  401. 45-Câsiye 23
    ittehaze : edindi
  402. 45-Câsiye 35
    ittehaztum : siz edindiniz
  403. 46-Ahkaf 21
    ehâ : kardeşini
  404. 46-Ahkaf 21
    ehâfu : korku
  405. 46-Ahkaf 28
    nasare humullezînettehazû : onlara yardım etseydi, o edindikleri
  406. 46-Ahkaf 35
    min nehârin : gündüzden
  407. 47-Muhammed 2
    ve asleha : ve ıslâh etti, düzeltti
  408. 48-Fetih 21
    ehâta allâhu : Allah ihata etti, kuşattı
  409. 48-Fetih 26
    ehakka : daha çok hak sahibi
  410. 48-Fetih 27
    tehâfûne : korkmadan, korkusuzca
  411. 49-Hucurât 3
    imtehane : imtihan etti
  412. 49-Hucurât 6
    bi cehâletin : cehaletle, cahillikle, bilmeyerek
  413. 49-Hucurât 10
    ehavey-kum : kardeşleriniz
  414. 49-Hucurât 12
    ehadu-kum : sizden biri
  415. 5-Mâide 6
    ev câe ehadun : veya birisi geldi
  416. 5-Mâide 12
    ehaze allâhu : Allâh (c.c.) aldı
  417. 5-Mâide 14
    ehaznâ : aldık
  418. 5-Mâide 20
    ehaden : bir kimse, biri, birisi
  419. 5-Mâide 23
    yehâfûne : korkarlar
  420. 5-Mâide 23
    fe izâ dehaltumû-hu : böylece oradan girdiğiniz zaman
  421. 5-Mâide 27
    min ehadi himâ : ikisinin birinden
  422. 5-Mâide 28
    innî ehâfu Allâhe : muhakkak ki ben Allâh (c.c.)'dan korkarım
  423. 5-Mâide 54
    ve lâ yehâfûne : ve korkmazlar
  424. 5-Mâide 57
    ellezîne ettehazû : edinen kimseler
  425. 5-Mâide 58
    ittehazû-hâ huzuven : onu alay konusu edindiler
  426. 5-Mâide 61
    ve kad dehalû : ve girmişlerdir.
  427. 5-Mâide 70
    lekad ehaznâ : andolsun ki biz aldık
  428. 5-Mâide 81
    mâ ettehazû-hum : onları edinmezler
  429. 5-Mâide 87
    mâ ehalle allâhu : Allâh'ın (c.c.) helâl kıldığı şey
  430. 5-Mâide 106
    şehâdetu : şâhid yapın, şahitlik etsin
  431. 5-Mâide 106
    ehade-kum(u) : sizden birisi
  432. 5-Mâide 106
    şehâdete allâhi : Allâh'ın (cc.) şahitliği (Allâh (cc.) için yapılan şahitlik)
  433. 5-Mâide 107
    istehakkâ ismen : bir günaha müstehak oldu
  434. 5-Mâide 107
    istehakka aleyhim(u) : onlara daha layık, onların üzerinde hak sahibi
  435. 5-Mâide 107
    le şehâdetu-nâ : bizim şahitliğimiz mutlaka
  436. 5-Mâide 107
    ehakku : daha doğru
  437. 5-Mâide 107
    min şehâdeti himâ : o iki kişinin şahitliğinden
  438. 5-Mâide 108
    bi eş şehâdeti : şehâdet ile
  439. 5-Mâide 108
    ev yehâfû : veya korkmaları
  440. 5-Mâide 115
    ehaden : biri, birisi, birini
  441. 50-Kaf 6
    ve mâ lehâ : ve onun yoktur
  442. 50-Kaf 10
    lehâ : onun (var)
  443. 50-Kaf 45
    men yehâfu : korkanlara
  444. 51-Zâriyât 25
    iz dehalû : girdikleri zaman
  445. 51-Zâriyât 28
    lâ tehaf : korkma
  446. 51-Zâriyât 40
    ehaznâ-hu : biz onu yakaladık
  447. 51-Zâriyât 44
    ehazet-hum : onları aldı
  448. 52-Tûr 44
    sehâbun : bulut, bulutlar
  449. 53-Necm 14
    sidreti el muntehâ : Sidretül Münteha
  450. 53-Necm 32
    ummehâtikum : annelerinizin
  451. 53-Necm 42
    el muntehâ : dönüş (son varış)
  452. 53-Necm 58
    lehâ : onun, onu
  453. 54-Kamer 34
    bi seharin : seher vakti
  454. 54-Kamer 38
    sabbeha-hum : onlara bir sabah vakti ..... oldu
  455. 54-Kamer 42
    ehaznâ-hum : onları aldık, yakaladık
  456. 56-Vâkıa 20
    yetehayyerûne : arzu ederler
  457. 57-Hadid 1
    sebbeha : tesbih etti
  458. 57-Hadid 6
    fî en nehâri : gündüzün içine
  459. 57-Hadid 6
    en nehâre : gündüz
  460. 57-Hadid 8
    ehaze : aldı
  461. 58-Mücâdele 1
    tehâvure-kumâ : siz ikinizin karşılıklı konuşması
  462. 58-Mücâdele 2
    ummehâti-him : onların anneleri
  463. 58-Mücâdele 2
    ummehâtu-hum : onların anneleri
  464. 58-Mücâdele 16
    ittehazû : edindiler
  465. 59-Haşr 1
    sebbeha : tespih etti
  466. 59-Haşr 7
    nehâ-kum : sizi nehyetti
  467. 59-Haşr 11
    ehaden : bir kişi, bir kimse
  468. 59-Haşr 16
    ehâfu allâhe : Allah'tan korkarım
  469. 59-Haşr 22
    ve eş şehâdeti : ve müşahede edilen, görünen
  470. 6-En'âm 13
    ve en nehâri : ve gündüz
  471. 6-En'âm 15
    ehâfu : korkarım
  472. 6-En'âm 19
    şehâdeten : şahit olarak
  473. 6-En'âm 42
    fe ehaznâ-hum : o zaman Biz onları yakaladık, uğrattık
  474. 6-En'âm 44
    ehaznâ-hum : onları yakaladık (aldık)
  475. 6-En'âm 46
    in ehaze : eğer alsa
  476. 6-En'âm 48
    ve asleha : ve ıslâh oldu (nefs tezkiyesi yaptı)
  477. 6-En'âm 51
    ellezîne yehâfûne : korkan kimseler
  478. 6-En'âm 54
    bi cehâletin : cahillikle
  479. 6-En'âm 54
    ve asleha : ve ıslâh oldu
  480. 6-En'âm 60
    bi en nehâri : gündüzleyin
  481. 6-En'âm 61
    ehade-kum : sizden birisi
  482. 6-En'âm 70
    ittehazû : edindiler
  483. 6-En'âm 70
    leyse lehâ : onun yoktur
  484. 6-En'âm 73
    ve eş şehâdeti : ve müşahede edilen, görünen
  485. 6-En'âm 80
    ve lâ ehâfu : ve ben korkmuyorum, korkmam
  486. 6-En'âm 81
    ehâfu : korkarım
  487. 6-En'âm 81
    ve lâ tehâfûne : ve siz korkmuyorsunuz
  488. 6-En'âm 81
    ehakku : daha çok haklı (hakediyor)
  489. 6-En'âm 140
    sefehan : sefih olarak, akılsızca, aptalca
  490. 61-Saf 1
    sebbeha : tespih etti
  491. 62-Cum'a 8
    ve eş şehâdeti : ve müşahede edilebilen, görülen
  492. 63-Münâfikûn 2
    ittehazû : edindiler
  493. 63-Münâfikûn 10
    ehade-kum(u) : sizden birisi
  494. 64-Teğabün 18
    ve eş şehâdeti : ve müşahede edilen, görünen
  495. 65-Talâk 2
    eş şehâdete : şahitlik
  496. 65-Talâk 12
    ehâta : ihata eti, kuşattı
  497. 66-Tahrim 1
    ehalle : helâl kıldı
  498. 67-Mülk 7
    lehâ : onun
  499. 68-Kalem 23
    yetehâfetûne : gizli gizli konuşuyorlar
  500. 68-Kalem 38
    tehayyerûne : siz tahayyer ediyorsunuz, beğenip seçiyorsunuz
  501. 69-Hâkka 10
    ehaze-hum : onları yakaladı
  502. 69-Hâkka 45
    le ehaznâ : elbette biz tutar alırdık
  503. 69-Hâkka 47
    min ehadin : biriniz
  504. 7-A'râf 20
    nehâkumâ : ikinize yasakladı, ikinizi men etti (nehyetti)
  505. 7-A'râf 30
    inne-hum ettehazû eş şeyâtîne : muhakkak ki onlar şeytanı ... edindiler
  506. 7-A'râf 35
    ve asleha : ve nefsini ıslâh ederse
  507. 7-A'râf 38
    dehalet : girdi, dahil oldu
  508. 7-A'râf 51
    ettehazû : edindiler
  509. 7-A'râf 54
    en nehâre : gündüz
  510. 7-A'râf 57
    sehâben : bulutlar
  511. 7-A'râf 59
    ehâfu : korkuyorum
  512. 7-A'râf 65
    ehâ-hum : onların kardeşi
  513. 7-A'râf 73
    ehâ-hum : onların kardeşi
  514. 7-A'râf 78
    ehazet-hum : onları aldı (helâk etti), yakaladı
  515. 7-A'râf 80
    min ehadin : birinden, biri, hiçbiri
  516. 7-A'râf 85
    ehâ-hum : onların kardeşi
  517. 7-A'râf 91
    fe ehazet-hum : bunun üzerine, böylece onları aldı (helâk etti), yakaladı
  518. 7-A'râf 94
    ehaz-nâ : aldık, uğrattık
  519. 7-A'râf 95
    fe ehaz-nâ-hum : böylece onları aldık, yakaladık, yok ettik
  520. 7-A'râf 96
    fe ehaz-nâ-hum : böylece biz onları aldık, yakaladık (cezalandırdık)
  521. 7-A'râf 111
    ve ehâ-hu : ve kardeşini
  522. 7-A'râf 113
    es seharatu : sihirbazlar
  523. 7-A'râf 116
    seharû : sihirlediler, büyülediler
  524. 7-A'râf 120
    es seharatu : sihirbazlar
  525. 7-A'râf 130
    ehaz-nâ : biz aldık, uğrattık
  526. 7-A'râf 148
    vettehaze (ve ittehaze) : ve edindiler
  527. 7-A'râf 148
    ittehazû-hu : onu (ilâh) edindiler
  528. 7-A'râf 150
    ve ehaze : ve aldı, tuttu
  529. 7-A'râf 152
    ellezîne ittehazû el ıcle : buzağı (ilâh) edinen kimseler
  530. 7-A'râf 154
    ehaze el elvâhe : levhaları tuttu, aldı
  531. 7-A'râf 155
    ehazet-hum er recfetu : onları şiddetli bir sarsıntı aldı, yakaladı
  532. 7-A'râf 155
    feala es sufehâu : sefihlerin, akılsızların yaptıkları
  533. 7-A'râf 172
    ve iz ehaze : ve çıkardığı, aldığı zaman
  534. 7-A'râf 175
    fenseleha (fe inseleha) : sonra o ayrıldı
  535. 70-Meâric 33
    şehâdâti-him : onların şahitlikleri
  536. 71-Nuh 5
    ve nehâran : ve gündüz
  537. 71-Nuh 28
    dehale : girdi
  538. 72-Cin 2
    ehaden : birisi, bir kimse
  539. 72-Cin 3
    mâ ittehaze : edinmedi
  540. 72-Cin 7
    ehaden : birisi, bir kimse
  541. 72-Cin 13
    fe lâ yehâfu : bundan sonra korkmaz
  542. 72-Cin 14
    teharrev : ararlar
  543. 72-Cin 18
    ehaden : birisi, bir kimse
  544. 72-Cin 20
    ehaden : birisi, bir kimse
  545. 72-Cin 22
    ehadun : birisi, bir kimse
  546. 72-Cin 22
    multehaden : sığınacak yer
  547. 72-Cin 26
    ehaden : birisi, bir kimse
  548. 73-Müzzemmil 7
    fî en nehâri : gündüzün içinde, gündüzleyin ..... vardır
  549. 73-Müzzemmil 16
    ehaznâ-hu : onu ahzettik, tutup aldık (helâk ettik)
  550. 73-Müzzemmil 19
    ittehaze : ittihaz eder, edinir
  551. 73-Müzzemmil 20
    ve en nehâre : ve gündüz
  552. 76-İnsan 7
    ve yehâfûne : ve korkarlar
  553. 76-İnsan 29
    ittehaze : edindi
  554. 77-Mürselât 32
    innehâ : muhakkak ki o
  555. 78-Nebe 11
    en nehâre : gündüz
  556. 78-Nebe 39
    ittehaze : ittihaz eder, edinir
  557. 79-Nâziât 25
    ehaze-hu allâhu : Allah onu ahzetti, yakalayıp helâk etti
  558. 79-Nâziât 30
    dehâ-hâ : onu yayıp döşedi
  559. 79-Nâziât 40
    ve nehâ : ve nehyetti, mani oldu, yasakladı
  560. 79-Nâziât 44
    muntehâ-hâ : onun sonu, nihayeti
  561. 8-Enfâl 16
    muteharrifen : tekrar (harbe hazırlık için) dönen
  562. 8-Enfâl 16
    mutehayyizen : dahil olan, katılan, katılmak üzere olan
  563. 8-Enfâl 26
    tehâfûne : korkuyorsunuz
  564. 8-Enfâl 26
    yetehattafe-kum en nâsu : insanların sizi kıskıvrak tutması, yakalaması
  565. 8-Enfâl 48
    ehâfu allâhe : ben Allah'tan korkarım
  566. 8-Enfâl 52
    fe ehaze-hum allâhu : o zaman, böylece Allah onları aldı (yakaladı)
  567. 8-Enfâl 58
    tehâfenne : mutlaka, kesinlikle korkarsın
  568. 8-Enfâl 61
    lehâ : ona
  569. 8-Enfâl 68
    ehaz-tum : siz aldınız
  570. 84-İnşikak 4
    ve tehallet : ve boşaldı
  571. 87-A'lâ 14
    efleha : felâha, kurtuluşa erdi
  572. 89-Fecr 16
    ehâne-ni : bana ihanet etti
  573. 89-Fecr 18
    ve lâ tehâddûne : ve birbirinizi teşvik etmiyorsunuz
  574. 89-Fecr 25
    ehadun : bir kimse
  575. 89-Fecr 26
    ehadun : kimse
  576. 9-Tevbe 4
    ehaden : birisi
  577. 9-Tevbe 5
    fe izânseleha (fe izâ inseleha) : artık, sona erdiği, geçtiği zaman
  578. 9-Tevbe 6
    ehadun : biri, birisi
  579. 9-Tevbe 13
    ehakku : daha hak sahibidir
  580. 9-Tevbe 23
    inistehabbû (in istehabbû) el kufre : eğer, şayet küfrü seviyorlarsa
  581. 9-Tevbe 24
    ehabbe : daha sevimli, daha sevgili
  582. 9-Tevbe 31
    ittehazû : edindiler
  583. 9-Tevbe 50
    kad ehaz-nâ : biz almıştık
  584. 9-Tevbe 57
    muddehalen : dahil olunan, girilen yer
  585. 9-Tevbe 62
    ehakku : daha çok hak sahibi
  586. 9-Tevbe 84
    alâ ehadin : birisi için, birisinin üzerine
  587. 9-Tevbe 94
    ve eş şehâdetî : ve görünen
  588. 9-Tevbe 105
    ve eş şehâdeti : ve müşahade edileni, görüneni
  589. 9-Tevbe 107
    ve ellezîne ettehazû : ve onlar ... edindiler
  590. 9-Tevbe 108
    ehakku : daha çok haktır, daha uygun, daha lâyık
  591. 9-Tevbe 120
    en yetehallefû : geri kalmaları
  592. 9-Tevbe 127
    min ehadin : biri, bir kimse, birisi
  593. 90-Beled 5
    ehadun : bir kimse, hiç kimse
  594. 90-Beled 7
    ehadun : bir kimse, hiç kimse
  595. 90-Beled 11
    lâ ıktehame : katlanmadı, geçmedi, aşmadı
  596. 91-Şems 3
    en nehâri : gündüz
  597. 91-Şems 9
    efleha : felâha erdi
  598. 91-Şems 15
    yehâfu : korkmaz, korkacak değil
  599. 92-Leyl 2
    ve en nehâri : ve gündüze
  600. 92-Leyl 19
    li ehadin : bir kimseye
  601. 99-Zilzâl 3
    lehâ : ona
  602. 99-Zilzâl 5
    evhâ lehâ : ona vahyetti