Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : len
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 618
  1. 10-Yunus 24
    leylen : gece
  2. 10-Yunus 59
    ve halâlen, : ve helâl
  3. 10-Yunus 74
    rusulen : resûller
  4. 10-Yunus 88
    ve emvâlen : ve mallar
  5. 10-Yunus 103
    rusulenâ : resûllerimizi
  6. 104-Hümeze 2
    len : mal
  7. 11-Hûd 7
    amelen : amel olarak, amel
  8. 11-Hûd 7
    le yekûlenne : muhakkak ki derler
  9. 11-Hûd 10
    le yekûlenne : muhakkak derler ki
  10. 11-Hûd 24
    meselen : durum, hal, örnek
  11. 11-Hûd 29
    len : mal olarak
  12. 11-Hûd 31
    len yu'tiyehum allâhu : Allah onlara hiç vermeyecek
  13. 11-Hûd 36
    len yu'mine : asla inanmayacaklar (mü'min olmayacaklar)
  14. 11-Hûd 79
    lenâ : bizim için
  15. 11-Hûd 81
    len yasilû : asla ulaşamazlar (vasıl olamazlar)
  16. 11-Hûd 111
    kullen : tamamen, bütün, tüm, hepsi
  17. 11-Hûd 116
    illâ kalîlen : pek azı hariç
  18. 11-Hûd 120
    ve kullen : ve hepsini, hepsi
  19. 12-Yusuf 17
    lenâ : bize
  20. 12-Yusuf 38
    lenâ : bizim için, bize
  21. 12-Yusuf 47
    kalîlen : az
  22. 12-Yusuf 48
    kalîlen : azı
  23. 12-Yusuf 66
    len ursile-hu : onu göndermem
  24. 12-Yusuf 80
    fe len ebraha \n(bereha) : artık asla ayrılmam \n: (ayrıldı)
  25. 12-Yusuf 88
    ve ehlenâ : ve ailemize
  26. 12-Yusuf 88
    lenâ : bize
  27. 12-Yusuf 97
    lenâ : bize, bizim için
  28. 12-Yusuf 109
    ricâlen : erkekler, adamlar
  29. 13-Ra'd 38
    rusulen : resûller
  30. 13-Ra'd 43
    murselen : resûl olarak gönderilmiş
  31. 14-İbrahim 11
    lenâ : bizim
  32. 14-İbrahim 12
    ve mâ lenâ : ve niçin (neden) biz
  33. 14-İbrahim 21
    lenâ : bize yoktur
  34. 14-İbrahim 24
    darabe allâhu meselen : Allah örnek (misal) verdi
  35. 14-İbrahim 42
    filen : gâfil, bilmeyen
  36. 15-Hicr 92
    le nes'elenne-hum : elbette, onlara mutlaka soracağız
  37. 16-Nahl 15
    ve subulen : ve yollar
  38. 16-Nahl 36
    resûlen : bir resûl
  39. 16-Nahl 43
    ricâlen : erkekler, adamlar, rical
  40. 16-Nahl 69
    zululen : zelil edilmiş, boyun eğdirilmiş, emrine verilmiş
  41. 16-Nahl 74
    el emsâle \n(darabe meselen) : benzer, misal, emsal \n: (örnek vermek, eş, benzer kılmak)
  42. 16-Nahl 75
    meselen : bir misal, bir örnek
  43. 16-Nahl 76
    meselen : bir misal, bir örnek
  44. 16-Nahl 81
    zılâlen : gölgeler, gölgelikler
  45. 16-Nahl 91
    kefîlen : kefil
  46. 16-Nahl 92
    dehalen : hile, tuzak, aldatma
  47. 16-Nahl 94
    dehalen : hile, tuzak, aldatma
  48. 16-Nahl 95
    kalîlen : az
  49. 16-Nahl 112
    meselen : bir misal, örnek
  50. 16-Nahl 114
    halâlen : helâl olarak
  51. 17-İsrâ 1
    leylen : geceleyin
  52. 17-İsrâ 2
    vekîlen : bir vekil
  53. 17-İsrâ 5
    lenâ : bizim
  54. 17-İsrâ 5
    va'den mef'ûlen : yapılması vaadedilen
  55. 17-İsrâ 11
    acûlen : aceleci
  56. 17-İsrâ 12
    fadlen : bir fazl
  57. 17-İsrâ 12
    tafsîlen : tefsilatlı, ayrıntıları ile
  58. 17-İsrâ 15
    resûlen : bir resûl
  59. 17-İsrâ 20
    kullen : herkes, hepsi
  60. 17-İsrâ 21
    tafdîlen : üstünlük bakımından, fazl bakımından
  61. 17-İsrâ 22
    mahzûlen : hor görülmüş olarak
  62. 17-İsrâ 23
    kavlen : söz
  63. 17-İsrâ 28
    kavlen : söz
  64. 17-İsrâ 32
    sebîlen : bir yol
  65. 17-İsrâ 34
    mes'ûlen : mes'ul, sorumlu
  66. 17-İsrâ 35
    te'vîlen : te'vîl (yorum) bakımından
  67. 17-İsrâ 36
    mes'ûlen : mesul, sorumlu
  68. 17-İsrâ 37
    len tahrika el arda \n(hareka) : yeryüzünü asla tahrik edemezsin (hareket ettiremezsin) \n: (deldi, tahrik etti, yardı)
  69. 17-İsrâ 37
    ve len tebluga (belega) : ve asla erişemezsin (erişti, ulaştı)
  70. 17-İsrâ 37
    len : boy bakımından, uzayarak, uzanarak
  71. 17-İsrâ 40
    kavlen : bir söz
  72. 17-İsrâ 42
    sebîlen : sebîl, yol
  73. 17-İsrâ 47
    raculen : bir adam
  74. 17-İsrâ 48
    sebîlen : bir yol
  75. 17-İsrâ 52
    kalîlen : az, pek az
  76. 17-İsrâ 54
    vekîlen : vekil olarak
  77. 17-İsrâ 56
    ve lâ tahvîlen : ve değiştirme olmaz
  78. 17-İsrâ 62
    kalîlen : az
  79. 17-İsrâ 65
    vekîlen : vekil olarak
  80. 17-İsrâ 68
    lekum vekîlen : sizin için bir vekil
  81. 17-İsrâ 70
    tafdîlen : üstünlük (fazilet)
  82. 17-İsrâ 71
    fetîlen : hurma çekirdeğindeki küçük iplik (zerre kadar)
  83. 17-İsrâ 72
    sebîlen : yol
  84. 17-İsrâ 73
    halîlen : bir dost
  85. 17-İsrâ 74
    kalîlen : az, biraz
  86. 17-İsrâ 76
    kalîlen : az
  87. 17-İsrâ 77
    tahvîlen : bir değişiklik
  88. 17-İsrâ 84
    sebîlen : sebîl, yol
  89. 17-İsrâ 85
    kalîlen : az, pek az
  90. 17-İsrâ 86
    vekîlen : bir vekil
  91. 17-İsrâ 90
    len nu'mine : biz asla inanmayız
  92. 17-İsrâ 90
    lenâ : bizim için, bize
  93. 17-İsrâ 92
    kabîlen : açıkça, karşımıza (mukabil)
  94. 17-İsrâ 93
    ve len nu'mine : ve asla inanmayız
  95. 17-İsrâ 93
    resûlen : resûl, elçi
  96. 17-İsrâ 94
    resûlen : resûl, elçi
  97. 17-İsrâ 95
    resûlen : resûl
  98. 17-İsrâ 97
    fe len tecide : o zaman bulamazsın
  99. 17-İsrâ 99
    ecelen : bir süre, bir ecel, belli bir zaman dilimi
  100. 17-İsrâ 106
    alen nâsi (alâ en nâsi) : insanlara
  101. 17-İsrâ 106
    tenzîlen : bir indirme ile, indiriş ile, tenzil ederek
  102. 17-İsrâ 108
    le mef'ûlen : mutlaka, elbette yapılmıştır, ifa edilmiştir
  103. 17-İsrâ 110
    sebîlen : bir sebîl, bir yol
  104. 18-Kehf 7
    amelen : amel
  105. 18-Kehf 10
    lenâ : bize
  106. 18-Kehf 14
    len ned'uve : asla dua etmeyiz
  107. 18-Kehf 17
    fe len tecide : artık bulamazsın
  108. 18-Kehf 20
    ve len tuflihû : ve asla felâha eremezsiniz, kurtulamazsınız
  109. 18-Kehf 23
    ve lâ tekûlenne : ve deme muhakkak
  110. 18-Kehf 27
    ve len tecide : ve bulamazsın
  111. 18-Kehf 30
    amelen : amel
  112. 18-Kehf 32
    meselen : misal, örnek
  113. 18-Kehf 34
    len : mal bakımından
  114. 18-Kehf 37
    raculen : bir adam (insan) hüviyetine
  115. 18-Kehf 39
    len : mal (miktar) bakımından
  116. 18-Kehf 41
    fe len testetîa : artık asla senin gücün yetmez, sen muktedir olamazsın
  117. 18-Kehf 46
    emelen : ümit olarak, emel olarak
  118. 18-Kehf 48
    ellen nec'ale : bizim asla yapmayacağımızı, yapamayacağımızı
  119. 18-Kehf 50
    bedelen : bedel, karşılık
  120. 18-Kehf 54
    cedelen : cedelleşen, münakaşa edici, kavga edici
  121. 18-Kehf 55
    kubulen : karşı karşıya kalarak
  122. 18-Kehf 57
    fe len yehtedû : bundan sonra asla hidayete eremezler
  123. 18-Kehf 58
    len yecidû : asla bulamazlar
  124. 18-Kehf 58
    mev'ilen : sığınılacak yer, sığınacak yer
  125. 18-Kehf 67
    len testetîa : asla güç yetiremezsin, yapamazsın
  126. 18-Kehf 72
    len testetîa : asla güç yetiremezsin
  127. 18-Kehf 75
    len testetîa : güç yetiremezsin
  128. 18-Kehf 93
    kavlen : söz
  129. 18-Kehf 102
    nuzulen : ikram olarak, kalacak yer olarak
  130. 18-Kehf 103
    a'mâlen : ameller açısından
  131. 18-Kehf 107
    nuzulen : ikram olarak, kalacak yer olarak
  132. 18-Kehf 108
    velen : ayrılmak
  133. 18-Kehf 110
    amelen sâlihan : salih amel (nefs tezkiyesi)
  134. 19-Meryem 26
    fe len ukellime : bu sebeple asla konuşmayacağım
  135. 19-Meryem 49
    ve kullen : ve hepsini
  136. 19-Meryem 51
    resûlen : resûl
  137. 19-Meryem 54
    resûlen : bir resûl
  138. 19-Meryem 77
    len : mal
  139. 2-Bakara 24
    ve len tef'alû : ve asla yapamayacaksınız, yapamazsınız
  140. 2-Bakara 26
    en yadribe meselen : darbı mesel, misal, örnek vermek
  141. 2-Bakara 26
    meselen : misal, örnek
  142. 2-Bakara 32
    lenâ : bizim
  143. 2-Bakara 41
    kalîlen : az
  144. 2-Bakara 55
    len nu'mine : biz asla inanmayız
  145. 2-Bakara 59
    kavlen : söz
  146. 2-Bakara 61
    len nasbirâ : sabredemeyiz
  147. 2-Bakara 61
    lenâ : bizim için, bize
  148. 2-Bakara 61
    lenâ : bizim için, bize
  149. 2-Bakara 66
    nekâlen : nakledilecek olay, ibret
  150. 2-Bakara 68
    lenâ : bize, bizim için
  151. 2-Bakara 68
    lenâ : bize
  152. 2-Bakara 69
    lenâ rabbe-ke : bizim için Rabbine
  153. 2-Bakara 69
    lenâ : bize
  154. 2-Bakara 70
    lenâ rabbe-ke : bizim için Rabbine
  155. 2-Bakara 70
    lenâ : bize
  156. 2-Bakara 79
    kalîlen : az
  157. 2-Bakara 80
    len temesse-nâ : bize dokunmaz
  158. 2-Bakara 80
    len yuhlife : asla değiştirilmez
  159. 2-Bakara 83
    kalîlen : az
  160. 2-Bakara 88
    kalîlen mâ : ne kadar az, pek az
  161. 2-Bakara 95
    ve len : ve asla
  162. 2-Bakara 111
    len yedhule : asla giremez
  163. 2-Bakara 120
    ve len terdâ : ve asla razı olmaz
  164. 2-Bakara 125
    musallen : namaz yeri
  165. 2-Bakara 126
    kalîlen : biraz, az
  166. 2-Bakara 129
    resûlen : bir resûl, elçi,
  167. 2-Bakara 139
    ve lenâ : ve bizim
  168. 2-Bakara 151
    resûlen : bir resûl, elçi
  169. 2-Bakara 167
    lenâ : bize, bizim için
  170. 2-Bakara 168
    halâlen : helâl olan
  171. 2-Bakara 174
    kalîlen : az
  172. 2-Bakara 233
    fısâlen an : sütten kesme
  173. 2-Bakara 235
    kavlen : bir söz
  174. 2-Bakara 239
    ricâlen : yürürken
  175. 2-Bakara 246
    lenâ : bizim için, bize
  176. 2-Bakara 246
    lenâ : bizim için
  177. 2-Bakara 246
    kalîlen : az, pek az
  178. 2-Bakara 249
    kalîlen : az, pek az
  179. 2-Bakara 249
    lenâ : bizim
  180. 2-Bakara 286
    mâ lâ tâkate lenâ : bizim takat, güç yetiremeyeceğimiz şeyi
  181. 2-Bakara 286
    lenâ : bizi, bize, bizim için
  182. 20-Tâ-Hâ 4
    tenzîlen : indirilen
  183. 20-Tâ-Hâ 10
    alen nâri (alâ en nâri) : ateşin yanında
  184. 20-Tâ-Hâ 44
    kavlen : söz
  185. 20-Tâ-Hâ 53
    subulen : yollar
  186. 20-Tâ-Hâ 72
    len nu'sire-ke : asla seni tercih etmeyiz, üstün tutmayız
  187. 20-Tâ-Hâ 73
    lenâ : bizi
  188. 20-Tâ-Hâ 88
    ıclen : bir buzağı
  189. 20-Tâ-Hâ 89
    kavlen : söz, söz olarak
  190. 20-Tâ-Hâ 91
    len nebreha \n(beriha) : asla biz ayrılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz \n: (bırakıp gitti, ayrıldı)
  191. 20-Tâ-Hâ 97
    len tuhlefe-hu : asla hilâf olunmayacak
  192. 20-Tâ-Hâ 101
    mlen : yük olarak, yüklenilen şey
  193. 20-Tâ-Hâ 109
    kavlen : söz
  194. 20-Tâ-Hâ 134
    resûlen : bir resûl
  195. 21-Enbiyâ 7
    ricâlen : rical, erkekler,
  196. 21-Enbiyâ 14
    veylenâ : yazıklar olsun bize
  197. 21-Enbiyâ 31
    subulen : sebîller, yollar
  198. 21-Enbiyâ 72
    ve kullen : ve hepsini
  199. 21-Enbiyâ 73
    lenâ : bize
  200. 21-Enbiyâ 79
    ve kullen : ve hepsi
  201. 21-Enbiyâ 82
    amelen : amel, iş
  202. 21-Enbiyâ 87
    en len nakdire : muktedir olamayacağız
  203. 21-Enbiyâ 90
    lenâ hâşiîne : bize huşû duyanlar
  204. 22-Hac 5
    flen : çocuk (bebek) olarak
  205. 22-Hac 15
    en len yensure-hu : ona asla yardım etmez
  206. 22-Hac 27
    ricâlen : yaya olarak
  207. 22-Hac 37
    len yenâle allâhe : asla Allah'a ulaşmaz
  208. 22-Hac 47
    ve len yuhlife allâhu : ve Allah asla dönmez (mutlaka yerine getirir)
  209. 22-Hac 59
    le yudhılenne-hum : muhakkak onları dahil edecektir, girdirecektir
  210. 22-Hac 59
    mudhalen : dahil edilen yer, mekân
  211. 22-Hac 73
    len yahlukû : asla yaratamazlar
  212. 22-Hac 75
    rusulen : resûller
  213. 23-Mü'minûn 29
    munzelen : indirişle, inişle
  214. 23-Mü'minûn 32
    resûlen : bir resûl
  215. 23-Mü'minûn 47
    lenâ : bize
  216. 23-Mü'minûn 78
    kalîlen mâ : ne kadar az
  217. 23-Mü'minûn 109
    lenâ : bizi
  218. 23-Mü'minûn 114
    kalîlen : az
  219. 24-Nûr 16
    lenâ : bize, bizim için
  220. 24-Nûr 34
    ve meselen : ve örnek, misal
  221. 24-Nûr 55
    ve le yubeddilenne-hum : ve onlara mutlaka çevirecek
  222. 25-Furkan 5
    ve asîlen : ve akşam
  223. 25-Furkan 8
    raculen : adam
  224. 25-Furkan 9
    sebîlen : sebîl, yol
  225. 25-Furkan 16
    mes'ûlen : istenen
  226. 25-Furkan 18
    lenâ : bize
  227. 25-Furkan 24
    makîlen \n(kâilun) : öğle uykusu uyunan yer, dinlenme yeri \n: (öğle uyku vakti, dinlenme zamanı)
  228. 25-Furkan 25
    tenzîlen : sıra ile indiriliş
  229. 25-Furkan 27
    sebîlen : sebîl, yol
  230. 25-Furkan 28
    halîlen : dost
  231. 25-Furkan 29
    hazûlen : yardımsız bırakan, yardımı engelleyen
  232. 25-Furkan 32
    tertîlen : yavaş yavaş, tertip tertip, kısım kısım
  233. 25-Furkan 34
    sebîlen : sebîl, yol
  234. 25-Furkan 39
    ve kullen : ve hepsi
  235. 25-Furkan 39
    ve kullen : ve hepsi
  236. 25-Furkan 41
    resûlen : resûl, elçi
  237. 25-Furkan 42
    sebîlen : sebîl, yol
  238. 25-Furkan 43
    vekîlen : vekil
  239. 25-Furkan 44
    sebîlen : sebîl, yol
  240. 25-Furkan 45
    delîlen : delil
  241. 25-Furkan 57
    sebîlen : bir yol
  242. 25-Furkan 70
    amelen sâlihan : salih amel, nefs tezkiyesi
  243. 25-Furkan 74
    lenâ : bize
  244. 26-Şuarâ 29
    ec'alenne-ke : seni mutlaka kılacağım
  245. 26-Şuarâ 41
    lenâ : bize
  246. 26-Şuarâ 51
    lenâ : bizi, bize
  247. 26-Şuarâ 55
    lenâ : bize
  248. 26-Şuarâ 100
    lenâ : bize, bizim için
  249. 26-Şuarâ 102
    lenâ : bize, bizim için
  250. 27-Neml 49
    nekûlenne : söyleyelim
  251. 27-Neml 62
    kalîlen mâ : ne kadar az
  252. 28-Kasas 17
    len ekûne : ben olmayacağım
  253. 28-Kasas 25
    lenâ : bize, bizi, bizimiçin
  254. 28-Kasas 47
    resûlen : resûl, elçi
  255. 28-Kasas 55
    lenâ : bize
  256. 28-Kasas 58
    kalîlen : az
  257. 28-Kasas 59
    resûlen : bir resûl
  258. 28-Kasas 79
    lenâ : bize, bizim
  259. 29-Ankebût 9
    nudhılenne-hum : onları mutlaka dahil edeceğiz
  260. 29-Ankebût 13
    eskâlen : yükler, günahlar
  261. 29-Ankebût 40
    kullen : hepsi
  262. 3-Âl-i İmrân 8
    veheb lenâ : bize vehbi olarak ihsan et, bağışla
  263. 3-Âl-i İmrân 10
    len tugniye : asla fayda etmez
  264. 3-Âl-i İmrân 16
    fagfir lenâ : artık bizi mağfiret et
  265. 3-Âl-i İmrân 24
    len : asla
  266. 3-Âl-i İmrân 46
    ve kehlen : ve yetişkinlik çağı
  267. 3-Âl-i İmrân 49
    ve resûlen : ve resûl, elçi olarak
  268. 3-Âl-i İmrân 77
    semenen kalîlen : az bir değer
  269. 3-Âl-i İmrân 85
    fe len yukbele : o taktirde asla kabul olunmaz
  270. 3-Âl-i İmrân 90
    len tukbele : asla kabul olunmaz
  271. 3-Âl-i İmrân 91
    fe len yukbele : artık asla kabul olunmaz
  272. 3-Âl-i İmrân 92
    len tenâlû : nail olamazsınız, erişemezsiniz
  273. 3-Âl-i İmrân 93
    kâne hillen : helâl idi
  274. 3-Âl-i İmrân 97
    sebîlen : yol, yol bulma
  275. 3-Âl-i İmrân 111
    len yedurrû-kum : size asla zarar veremezler
  276. 3-Âl-i İmrân 115
    fe len yukferû-hu : o taktirde o asla örtülmez
  277. 3-Âl-i İmrân 116
    len tugniye an : asla fayda vermez
  278. 3-Âl-i İmrân 118
    habâlen : fesada düşürmek
  279. 3-Âl-i İmrân 124
    e len yekfiye-kum : size kâfi gelmiyor mu?
  280. 3-Âl-i İmrân 144
    fe len yadurre allâhe : bundan sonra Allah'a asla zarar veremez
  281. 3-Âl-i İmrân 145
    mueccelen : tayin edilmiş, takdir edilmiş zaman
  282. 3-Âl-i İmrân 147
    ıgfir lenâ : bizi bağışla
  283. 3-Âl-i İmrân 154
    hel lenâ : bizim için var mı
  284. 3-Âl-i İmrân 154
    lev kâne lenâ : bizim için olsaydı
  285. 3-Âl-i İmrân 164
    resûlen : resûl, elçi,
  286. 3-Âl-i İmrân 167
    kıtâlen : savaş
  287. 3-Âl-i İmrân 176
    len yadurrû allâhe : Allah'a asla zarar veremezler
  288. 3-Âl-i İmrân 177
    len yadurrû allâhe : Allah'a asla zarar veremezler
  289. 3-Âl-i İmrân 187
    semenen kalîlen : az bir değere
  290. 3-Âl-i İmrân 193
    fe agfir lenâ : o halde, artık bizi mağfiret et
  291. 3-Âl-i İmrân 195
    ve le udhılenne-hum : ve onları mutlaka sokacağım
  292. 3-Âl-i İmrân 198
    nuzulen : ağırlama, ziyafet sofraları var
  293. 3-Âl-i İmrân 199
    semenen kalîlen : az bir pahaya, değere, bedele
  294. 30-Rûm 28
    meselen : misal
  295. 30-Rûm 47
    rusulen : resûller
  296. 31-Lokman 24
    kalîlen : az
  297. 32-Secde 9
    kalîlen : az
  298. 32-Secde 19
    nuzulen : ikram olarak
  299. 33-Ahzâb 3
    vekîlen : vekil olarak
  300. 33-Ahzâb 11
    zilzâlen : sarsıntıyla
  301. 33-Ahzâb 15
    mes'ûlen : mesuliyet, sorumluluk
  302. 33-Ahzâb 16
    len yenfea-kum : size asla fayda vermez
  303. 33-Ahzâb 16
    kalîlen : az
  304. 33-Ahzâb 18
    kalîlen : az
  305. 33-Ahzâb 20
    kalîlen : az
  306. 33-Ahzâb 23
    tebdîlen : değiştirme
  307. 33-Ahzâb 28
    cemîlen : güzel
  308. 33-Ahzâb 32
    kavlen : söz
  309. 33-Ahzâb 36
    dalâlen : dalâlet, sapıklık
  310. 33-Ahzâb 37
    mef'ûlen : yapıldı, yerine geldi
  311. 33-Ahzâb 42
    ve asîlen : ve akşam
  312. 33-Ahzâb 47
    fadlen : fazl (kalbe gelen nur)
  313. 33-Ahzâb 48
    vekîlen : vekil olarak
  314. 33-Ahzâb 49
    cemîlen : güzel
  315. 33-Ahzâb 56
    alen nebiyyi (alâ en nebiyyi) : peygambere
  316. 33-Ahzâb 60
    kalîlen : az
  317. 33-Ahzâb 61
    taktîlen : şiddetle, kıyasıya, acımasızca
  318. 33-Ahzâb 62
    ve len tecide : ve asla bulamazsın
  319. 33-Ahzâb 62
    tebdîlen : bir değişiklik
  320. 33-Ahzâb 66
    er resûlen : resûl, elçi
  321. 33-Ahzâb 67
    es sebîlen : yol
  322. 33-Ahzâb 70
    kavlen : söz
  323. 33-Ahzâb 72
    cehûlen : çok cahil
  324. 34-Sebe 10
    fadlen : fazl
  325. 34-Sebe 10
    ve elennâ : ve biz yumuşattık
  326. 34-Sebe 31
    len nû'mine : asla inanmayız
  327. 34-Sebe 35
    emvâlen : mallar (mal olarak)
  328. 35-Fâtır 1
    rusulen : resûller, elçiler
  329. 35-Fâtır 29
    len tebûre : asla kesilmeyecek olan, devam edecek olan
  330. 35-Fâtır 43
    len tecide : asla bulamazsın
  331. 35-Fâtır 43
    tebdîlen : bedel, değişiklik
  332. 35-Fâtır 43
    ve len tecide : ve asla bulamazsın
  333. 35-Fâtır 43
    tahvîlen : tahvil, dönüşüm, değişme
  334. 36-Yâsin 8
    aglâlen : halkalar, zincirler
  335. 36-Yâsin 13
    vadrıb (ve ıdrıb) meselen : ve örnek, misal ver
  336. 36-Yâsin 13
    meselen : misal, örnek
  337. 36-Yâsin 58
    kavlen : söz
  338. 36-Yâsin 62
    cibillen : insanlar, halk, cemaat
  339. 36-Yâsin 78
    ve darebe (meselen) : ve örnek verdi, misal getirdi
  340. 36-Yâsin 78
    lenâ : bize
  341. 36-Yâsin 78
    meselen : örnek, misal
  342. 37-Sâffât 20
    veylenâ : yazıklar olsun bize, eyvahlar olsun bize
  343. 37-Sâffât 30
    lenâ : bize, bizim
  344. 37-Sâffât 62
    nuzulen : ikram olarak, karşılık olarak
  345. 37-Sâffât 125
    ba'len : ba'l (bir put adı)
  346. 38-Sâd 16
    lenâ : bize
  347. 38-Sâd 27
    bâtılen : bâtıl, boş
  348. 38-Sâd 60
    lenâ : bize
  349. 38-Sâd 61
    lenâ : bize
  350. 38-Sâd 62
    lenâ : bize ne oluyor, biz niçin
  351. 38-Sâd 62
    ricâlen : adamlar
  352. 39-Zümer 8
    kalîlen : az, biraz
  353. 39-Zümer 29
    meselen : misal, örnek
  354. 39-Zümer 29
    raculen : adam, kişi
  355. 39-Zümer 29
    ve raculen : ve bir adam
  356. 39-Zümer 29
    meselen : misal, örnek
  357. 4-Nisâ 1
    ricâlen : erkekler
  358. 4-Nisâ 5
    kavlen : söz
  359. 4-Nisâ 8
    kavlen : söz
  360. 4-Nisâ 9
    kavlen : söz
  361. 4-Nisâ 15
    sebîlen : yol
  362. 4-Nisâ 22
    sebîlen : yol
  363. 4-Nisâ 25
    tavlen : güç, bolluk, zenginlik
  364. 4-Nisâ 27
    meylen : meyil, yönelme
  365. 4-Nisâ 31
    mudhalen : dahil edilen yer, girilen yer, makam, giriş
  366. 4-Nisâ 34
    sebîlen : bir yol
  367. 4-Nisâ 36
    muhtâlen : böbürlenen, kibirli
  368. 4-Nisâ 46
    kalîlen : pek azı
  369. 4-Nisâ 47
    mef'ûlen : yapılmış, yerine gelmiştir
  370. 4-Nisâ 49
    fetîlen : hurma çekirdeğinin ince lifi, kıl kadar, zerre kadar
  371. 4-Nisâ 51
    sebîlen : yol
  372. 4-Nisâ 52
    len : asla olmaz
  373. 4-Nisâ 57
    llen : gölge
  374. 4-Nisâ 57
    zalîlen : devamlı ve güzel gölgeli
  375. 4-Nisâ 59
    te'vîlen : te'vil, yorum bakımından
  376. 4-Nisâ 60
    dalâlen : dalâlet
  377. 4-Nisâ 63
    kavlen : söz
  378. 4-Nisâ 73
    le yekûlenne : mutlaka der
  379. 4-Nisâ 75
    lenâ : bizim için, bize
  380. 4-Nisâ 75
    lenâ : bizim için, bize
  381. 4-Nisâ 77
    fetîlen : hurma çekirdeğinin ince lifi kadar, kıl kadar, zerre kadar
  382. 4-Nisâ 79
    resûlen : resûl, elçi
  383. 4-Nisâ 81
    vekîlen : vekil olarak
  384. 4-Nisâ 83
    kalîlen : biraz, pek az
  385. 4-Nisâ 84
    tenkîlen : intikam, korkunç ceza
  386. 4-Nisâ 88
    len tecide : asla bulamazsın
  387. 4-Nisâ 88
    sebîlen : yol
  388. 4-Nisâ 90
    sebîlen : yol
  389. 4-Nisâ 95
    ve kullen : ve hepsi
  390. 4-Nisâ 98
    sebîlen : yol
  391. 4-Nisâ 109
    vekîlen : vekil
  392. 4-Nisâ 116
    dalâlen : dalâlet, sapıklık
  393. 4-Nisâ 119
    ve le udillenne-hum : ve mutlakla onları dalâlette bırakacağım
  394. 4-Nisâ 122
    len : söylenen söz, söz
  395. 4-Nisâ 125
    halîlen : dost
  396. 4-Nisâ 129
    len testatîû : asla güç yetiremezsiniz
  397. 4-Nisâ 130
    kullen : hepsini
  398. 4-Nisâ 132
    vekîlen : vekil olarak
  399. 4-Nisâ 136
    dalâlen : dalâlet
  400. 4-Nisâ 137
    sebîlen : yol
  401. 4-Nisâ 141
    len yec'ale : asla yapmaz
  402. 4-Nisâ 141
    sebîlen : bir yol
  403. 4-Nisâ 142
    kalîlen : az, pek az
  404. 4-Nisâ 143
    len tecide : asla bulamazsın
  405. 4-Nisâ 143
    sebîlen : bir yol
  406. 4-Nisâ 145
    len tecide : bulamazsın
  407. 4-Nisâ 150
    sebîlen : bir yol
  408. 4-Nisâ 155
    kalîlen : az, pek az
  409. 4-Nisâ 164
    ve rusulen : ve resûller
  410. 4-Nisâ 164
    ve rusulen : ve resûller
  411. 4-Nisâ 165
    rusulen : resûller, elçiler
  412. 4-Nisâ 167
    dalâlen : dalâlet
  413. 4-Nisâ 171
    vekîlen : vekil olarak
  414. 4-Nisâ 172
    len yestenkife : asla çekinmez
  415. 4-Nisâ 176
    ricâlen : erkek
  416. 40-Mü'min 28
    raculen : bir adam
  417. 40-Mü'min 34
    len yeb'ase allâhu : Allah asla beas etmez, göndermez
  418. 40-Mü'min 34
    resûlen : bir resûl
  419. 40-Mü'min 58
    kalîlen mâ : ne kadar az
  420. 40-Mü'min 67
    flen : çocuk
  421. 40-Mü'min 67
    ecelen : ecel, süre
  422. 40-Mü'min 78
    rusulen : resûller
  423. 41-Fussilet 32
    nuzulen : ziyafet, ikram olarak
  424. 41-Fussilet 33
    kavlen : söz
  425. 41-Fussilet 50
    yekûlenne : mutlaka söyler
  426. 42-Şûrâ 15
    lenâ : bize ait
  427. 42-Şûrâ 51
    resûlen : bir resûl
  428. 43-Zuhruf 10
    subulen : sebîller, yollar
  429. 43-Zuhruf 13
    lenâ : bizim için, bize
  430. 43-Zuhruf 17
    darabe (meselen) : örnek verdi, isnad etti
  431. 43-Zuhruf 17
    (darabe) meselen : örnek verdi, isnad etti
  432. 43-Zuhruf 39
    ve len yenfea-kum : ve size yarar sağlamaz
  433. 43-Zuhruf 49
    lenâ : bize, bizim için
  434. 43-Zuhruf 56
    ve meselen : ve mesel, örnek
  435. 43-Zuhruf 57
    duribe ... (meselen) : örnek verildi
  436. 43-Zuhruf 57
    (duribe) ... meselen : örnek verildi
  437. 43-Zuhruf 58
    cedelen : mücâdele, tartışma
  438. 43-Zuhruf 59
    meselen : mesel, örnek
  439. 44-Duhân 15
    kalîlen : az, biraz
  440. 44-Duhân 23
    leylen : gece
  441. 44-Duhân 41
    mevlen : dost
  442. 44-Duhân 41
    an mevlen : dosttan
  443. 44-Duhân 57
    fadlen : fazıl, lütuf
  444. 45-Câsiye 19
    len yugnû an-ke : asla sana fayda vermez
  445. 46-Ahkaf 34
    alen nâri : ateşe
  446. 47-Muhammed 4
    lentasara (le intasara) : elbette intikam alırdı
  447. 47-Muhammed 4
    fe len yudille : o taktirde, o zaman boşa çıkarılmaz
  448. 47-Muhammed 29
    en len yuhrice allâhu : Allah asla çıkarmaz
  449. 47-Muhammed 32
    len yedurrû allâhe : Allah'a zarar veremezler
  450. 47-Muhammed 34
    len yagfire allâhu : Allah asla mağfiret etmez
  451. 47-Muhammed 35
    ve len yetire-kum : ve asla eksiltmez
  452. 48-Fetih 9
    asîlen : akşam
  453. 48-Fetih 11
    fe istagfir lenâ : artık bizim için istiğfar et, mağfiret dile
  454. 48-Fetih 12
    en len yenkalibe : asla dönmeyecekler
  455. 48-Fetih 15
    len tettebiû-nâ : asla bize tâbî olamazsınız (bizimle gelemezsiniz)
  456. 48-Fetih 15
    kalîlen : az, pek az
  457. 48-Fetih 23
    len tecide : asla bulamazsın
  458. 48-Fetih 23
    tebdîlen : değiştirme, değişiklik
  459. 48-Fetih 29
    fadlen : fazıl
  460. 49-Hucurât 8
    fadlen : fazl
  461. 5-Mâide 12
    ve le udhılenne-kum : ve mutlaka sizi dahil ederim
  462. 5-Mâide 13
    illâ kalîlen : çok azı hariç
  463. 5-Mâide 22
    len nedhule-hâ : asla oraya girmeyiz
  464. 5-Mâide 24
    innâ len nedhule-hâ : muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
  465. 5-Mâide 27
    kâle le aktulenne-ke : seni mutlaka öldüreceğim dedi
  466. 5-Mâide 38
    nekâlen : ibret verici, korkunç bir ceza olarak
  467. 5-Mâide 41
    fe len temlike lehu : artık sen onun için asla birşeye mani olmaya malik (sahip) değilsin, mani olacak (olabilecek) değilsin
  468. 5-Mâide 42
    fe len yadurrû-ke : artık onlar sana asla zarar veremezler
  469. 5-Mâide 44
    semenen kalîlen : az bir pahaya, değere
  470. 5-Mâide 70
    rusulen : resuller, elçiler
  471. 5-Mâide 84
    ve mâ lenâ : bize ne oluyor, niçin biz...
  472. 5-Mâide 88
    halâlen tayyiben : temiz, helâl
  473. 5-Mâide 109
    lâ ilme lenâ : bizim ilmimiz,bilgimiz yok
  474. 5-Mâide 110
    ve kehlen : ve yetişkin iken
  475. 5-Mâide 114
    tekûnu lenâ îden : bizim için bayram olsun
  476. 51-Zâriyât 17
    kalîlen : az, pek az
  477. 53-Necm 34
    kalîlen : azıcık
  478. 56-Vâkıa 26
    len : denir, söylenir
  479. 57-Hadid 10
    ve kullen : ve hepsi
  480. 58-Mücâdele 17
    len tugniye an : asla fayda vermez
  481. 59-Haşr 8
    fadlen : fazl, hayır, lütuf
  482. 59-Haşr 10
    lenâ : bizi
  483. 59-Haşr 10
    llen : kin
  484. 6-En'âm 2
    ecelen : bir ecel, zaman dilimi, vade
  485. 6-En'âm 9
    raculen : bir erkek şeklinde, suretinde
  486. 6-En'âm 84
    kullen : hepsi
  487. 6-En'âm 86
    ve kullen : ve hepsini
  488. 6-En'âm 111
    kubulen : karşıları, karşılıklı olarak
  489. 6-En'âm 115
    ve adlen : ve adaletli olarak, adaletle
  490. 6-En'âm 124
    len nu'mine : asla îmân etmeyiz
  491. 6-En'âm 128
    lenâ : bizim için, bize
  492. 6-En'âm 148
    fe tuhricû-hu lenâ : öyleyse onu bize çıkarın
  493. 6-En'âm 154
    ve tafsîlen : ve ayrı ayrı açıklayan
  494. 60-Mümtehine 1
    ve mâ a'lentum : ve (aleni olan) açığa vurduğunuz şeyler
  495. 60-Mümtehine 3
    len tenfea-kum : size fayda sağlamaz
  496. 60-Mümtehine 5
    lenâ : bizim için
  497. 62-Cum'a 2
    resûlen : resûl
  498. 63-Münâfikûn 6
    len : asla olmaz
  499. 63-Münâfikûn 11
    ve len : ve asla olmaz
  500. 64-Teğabün 7
    len : asla
  501. 65-Talâk 11
    resûlen : resûl
  502. 66-Tahrim 8
    lenâ : bize
  503. 66-Tahrim 8
    ve igfir-lenâ : ve bizi mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir)
  504. 66-Tahrim 10
    darabe \n(darabe meselen) : vurdu, vurguladı \n: (misal getirmek, örnek vermek)
  505. 66-Tahrim 10
    meselen : misal, örnek
  506. 66-Tahrim 11
    (darabe meselen) : (misal getirmek, örnek vermek)
  507. 66-Tahrim 11
    meselen : misal, örnek
  508. 67-Mülk 2
    amelen : amel
  509. 67-Mülk 15
    zelûlen : zelil, boynu eğik, emre amade
  510. 67-Mülk 23
    kalîlen : az
  511. 69-Hâkka 41
    kalîlen : az
  512. 69-Hâkka 42
    kalîlen : az
  513. 7-A'râf 3
    kalîlen : az
  514. 7-A'râf 10
    kalîlen mâ : ne kadar az
  515. 7-A'râf 23
    lem tagfir-lenâ : bize mağfiret etmezsin
  516. 7-A'râf 46
    kullen : hepsini
  517. 7-A'râf 48
    ricâlen : adamlar
  518. 7-A'râf 53
    lenâ : bize, bizim için
  519. 7-A'râf 53
    lenâ : bize
  520. 7-A'râf 57
    sikâlen : ağır (ağırlık)
  521. 7-A'râf 86
    iz kuntum kalîlen : siz az idiniz
  522. 7-A'râf 89
    lenâ : bizim, bizim için
  523. 7-A'râf 113
    lenâ : bizim için, bize
  524. 7-A'râf 131
    lenâ : bizim
  525. 7-A'râf 134
    lenâ : bizim için
  526. 7-A'râf 138
    lenâ : bizim için, bize
  527. 7-A'râf 143
    len terâ-nî : beni asla göremezsin
  528. 7-A'râf 145
    ve tafsîlen : ve tafsil ederek (ayrı ayrı açıklayarak)
  529. 7-A'râf 146
    sebîlen : yol
  530. 7-A'râf 146
    yettehızû-hu sebîlen : onu yol edinirler
  531. 7-A'râf 148
    iclen : bir buzağı
  532. 7-A'râf 148
    sebîlen : yol
  533. 7-A'râf 149
    ve yağfir-lenâ : ve bize mağfiret eder
  534. 7-A'râf 155
    raculen : adam
  535. 7-A'râf 155
    fagfir lenâ (fe ıgfir lenâ) : artık bize mağfiret et
  536. 7-A'râf 156
    lenâ : bize
  537. 7-A'râf 162
    kavlen gayra ellezî : ondan başka bir söz
  538. 7-A'râf 169
    se yugferu lenâ : yakında bize mağfiret edilecek (günahlarımız sevaba çevrilecek)
  539. 7-A'râf 177
    meselen : misali, durumu, hali
  540. 7-A'râf 189
    hamlen : bir yük (rahimdeki bebek)
  541. 70-Meâric 5
    cemîlen : güzel
  542. 71-Nuh 5
    leylen : gece
  543. 71-Nuh 9
    a'lentu : aleni olarak, açıkça ilân ettim
  544. 71-Nuh 20
    subulen : sebîller, yollar
  545. 71-Nuh 24
    dalâlen : dalâlet, sapma, sapıklık
  546. 72-Cin 2
    ve len nuşrike : ve asla ortak koşmayız
  547. 72-Cin 5
    en len : asla olmaz
  548. 72-Cin 7
    en len yeb'ase : asla, kesinlikle beas etmez, yeniden diriltmez
  549. 72-Cin 12
    en len nu'cize : asla aciz bırakamayacağımızı
  550. 72-Cin 12
    ve len nu'cize-hu : ve asla onu aciz bırakamayız
  551. 72-Cin 22
    len yucîre-nî : beni asla korumaz
  552. 72-Cin 22
    ve len ecide : ve ben asla bulamam
  553. 73-Müzzemmil 2
    lilen : az
  554. 73-Müzzemmil 3
    lilen : az, biraz
  555. 73-Müzzemmil 4
    tertilen : tane tane, yavaş yavaş, güzel bir şekilde
  556. 73-Müzzemmil 5
    kavlen : söz
  557. 73-Müzzemmil 5
    sekîlen : ağır
  558. 73-Müzzemmil 6
    len : söyleyiş, okuyuş bakımından
  559. 73-Müzzemmil 7
    tavîlen : uzun
  560. 73-Müzzemmil 8
    tebtîlen : tam bir yönelişle, herşeyden kesilerek
  561. 73-Müzzemmil 9
    vekîlen : vekil
  562. 73-Müzzemmil 10
    cemîlen : güzel
  563. 73-Müzzemmil 11
    kalîlen : az, biraz
  564. 73-Müzzemmil 12
    enkâlen : ağır kelepçeler, ağır zincirler
  565. 73-Müzzemmil 14
    mehîlen : dağılmış
  566. 73-Müzzemmil 15
    resûlen : bir resûl
  567. 73-Müzzemmil 15
    resûlen : resûl
  568. 73-Müzzemmil 16
    vebîlen : çok ağır
  569. 73-Müzzemmil 18
    mef'ûlen : tahakkuk etmiştir, yerine gelmiştir, yapılmıştır
  570. 73-Müzzemmil 19
    sebîlen : bir yol
  571. 73-Müzzemmil 20
    en len tuhsû-hu : onu asla hesaplayamayacağınızı
  572. 74-Müddessir 12
    len : mal, servet
  573. 74-Müddessir 31
    meselen : mesele, konu
  574. 75-Kıyamet 3
    ellen : asla olmaz
  575. 76-İnsan 4
    ve aglâlen : ve demir halkalar
  576. 76-İnsan 14
    tezlîlen : zelil olarak, emre hazır olarak
  577. 76-İnsan 17
    zencebîlen : zencefil
  578. 76-İnsan 18
    selsebîlen : selsebîl, cennette bir pınarın adı
  579. 76-İnsan 23
    tenzîlen : bölüm bölüm (âyet âyet) indirerek
  580. 76-İnsan 25
    ve asîlen : ve akşam
  581. 76-İnsan 26
    leylen : gece
  582. 76-İnsan 26
    tavîlen : uzun
  583. 76-İnsan 27
    sekîlen : ağır, zor, çetin
  584. 76-İnsan 28
    tebdîlen : bedel olarak, onların yerine
  585. 76-İnsan 29
    sebîlen : bir yol
  586. 77-Mürselât 46
    kalîlen : az, biraz
  587. 78-Nebe 30
    len nezîde-kum : size artırmayacağız
  588. 8-Enfâl 19
    ve len tugniye : ve asla fayda vermez
  589. 8-Enfâl 42
    kâne mef'ûlen : yapılması gerekli oldu, yapılacak olan
  590. 8-Enfâl 43
    kalîlen : az
  591. 8-Enfâl 44
    kalîlen : az
  592. 8-Enfâl 44
    kâne mef'ûlen : yapılması gerekli oldu, yapılacak olan
  593. 8-Enfâl 69
    halâlen : helâl olarak
  594. 80-Abese 29
    ve nahlen : ve hurma ağaçları, hurmalar
  595. 84-İnşikak 14
    en len yahûra : asla geri dönmemek
  596. 89-Fecr 19
    eklen : yeyişle
  597. 9-Tevbe 8
    illen : yakınlık, akrabalık
  598. 9-Tevbe 9
    kalîlen : az
  599. 9-Tevbe 10
    illen : bir yakınlık, bir akrabalık veya bir ahd
  600. 9-Tevbe 41
    ve sikâlen : ve ağır olarak (piyade)
  601. 9-Tevbe 47
    habâlen : fenalık, kötülük, bozukluk
  602. 9-Tevbe 51
    len : asla olmaz
  603. 9-Tevbe 51
    lenâ : bizim için, bize
  604. 9-Tevbe 53
    len yutekabbele : asla kabul edilmez
  605. 9-Tevbe 57
    muddehalen : dahil olunan, girilen yer
  606. 9-Tevbe 69
    emvâlen : mal olarak
  607. 9-Tevbe 80
    fe len yagfirallâhu : artık Allah asla mağfiret etmez
  608. 9-Tevbe 82
    kalîlen : az
  609. 9-Tevbe 83
    len tahrucû : asla çıkamazsınız
  610. 9-Tevbe 83
    ve len tukâtilû : ve asla savaşamazsınız
  611. 9-Tevbe 94
    len nu'mine : asla inanmıyoruz
  612. 9-Tevbe 102
    amelen sâlihan : salih amel (nefsi ıslâh edici amel)
  613. 9-Tevbe 120
    neylen : bir zafer (nail olunan)
  614. 90-Beled 5
    en len yakdira : asla güç yetiremeyeceğini
  615. 90-Beled 6
    len : mal
  616. 92-Leyl 13
    lenâ : bize aittir, bizimdir
  617. 93-Duhâ 7
    llen : dalâlette olanların arasında olma, dalâlette olma, hidayette olmama
  618. 93-Duhâ 8
    âilen : yokluk