Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : âli
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 1469
  1. 1-Fâtiha 4
    mâliki : malik, sahip
  2. 10-Yunus 3
    zâlikum allâhu : işte Allah budur
  3. 10-Yunus 4
    ve amilû es sâlihâti : ve nefsi tezkiye edici ameller, salih ameller yapanlar
  4. 10-Yunus 5
    zâlike : işte bu, böylece
  5. 10-Yunus 9
    ve amilû es sâlihâti : ve nefsi ıslâh edici ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar
  6. 10-Yunus 12
    kezâlike : işte böylece
  7. 10-Yunus 13
    kezâlike : işte böyle
  8. 10-Yunus 24
    kezâlike : onun gibi, işte böylece
  9. 10-Yunus 26
    hâlidûne : devamlı kalanlardır
  10. 10-Yunus 27
    hâlidûne : devamlı kalanlardır
  11. 10-Yunus 32
    zâlikum : işte bu, işte o
  12. 10-Yunus 33
    kezâlike : böylece
  13. 10-Yunus 36
    alîmun : en iyi bilendir
  14. 10-Yunus 39
    kezâlike : böylece, bunun gibi
  15. 10-Yunus 39
    ez zâlimîne : zalimler
  16. 10-Yunus 58
    fe bi zâlike : artık böylece
  17. 10-Yunus 61
    min miskâli : ağırlığından
  18. 10-Yunus 61
    min zâlike : bundan
  19. 10-Yunus 64
    zâlike : işte bu
  20. 10-Yunus 65
    el alîmu : bilendir
  21. 10-Yunus 67
    zâlike : bunda
  22. 10-Yunus 74
    kezâlike : işte böyle
  23. 10-Yunus 79
    alîmin : bilgin, iyi bilen
  24. 10-Yunus 83
    le âlin : çok kibirli, büyüklük taslayan, üstün (zorba)
  25. 10-Yunus 85
    li el kavmi ez zâlimîne : zalim kavme
  26. 10-Yunus 88
    emvâli-him : onların mallarını
  27. 10-Yunus 103
    kezâlike : böyle, böylece
  28. 10-Yunus 106
    min ez zâlimîne : zalimlerden, zulmedenlerden
  29. 10-Yunus 30
    hunālike : işte orada
  30. 100-Âdiyât 7
    zâlike : bu
  31. 103-Asr 3
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel işlediler, nefs tezkiyesi yaptılar
  32. 104-Hümeze 7
    tettaliu : üstüne çıkar
  33. 107-Mâ'ûn 2
    zâlike : işte o
  34. 11-Hûd 5
    alîmun : bilir
  35. 11-Hûd 11
    ve amilû es sâlihâti : ve ıslâh edici ameller yapanlar
  36. 11-Hûd 18
    alâ ez zâlimîne : zalimlerin üzerine
  37. 11-Hûd 23
    ve amilû es sâlihâti : ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  38. 11-Hûd 23
    hâlidûne : ebedî kalanlar
  39. 11-Hûd 31
    min ez zâlimîne : zalimlerden
  40. 11-Hûd 40
    kalîlun : (çok) az
  41. 11-Hûd 42
    ke el cibâli : dağlar gibi
  42. 11-Hûd 44
    lil kavmi ez zâlimîne : zalimler kavmi
  43. 11-Hûd 46
    gayru salihin : salih olmayan, salih değil
  44. 11-Hûd 53
    âliheti-nâ : ilâhlarımız
  45. 11-Hûd 54
    âliheti-nâ : ilâhlarımız
  46. 11-Hûd 58
    galîzin : çok şiddetli, ağır
  47. 11-Hûd 61
    sâlihan : Salih
  48. 11-Hûd 62
    sâlihu : ey Salih
  49. 11-Hûd 65
    zâlike : bu
  50. 11-Hûd 66
    sâlihan : Salih
  51. 11-Hûd 75
    halîmun : yumuşak huylu, halim
  52. 11-Hûd 79
    alimte : sen bildin, senin bildiğin (gibi)
  53. 11-Hûd 82
    âliye-hâ : onu en yüksek
  54. 11-Hûd 82
    sâfile-hâ \n(ceale âliye-hâ sâfile-hâ) : onu en alçak \n: (onun altını üstüne getirdi)
  55. 11-Hûd 83
    min ez zâlimîne : zalimlerden
  56. 11-Hûd 87
    emvâli-nâ : mallarımız hakkında, konusunda, mallarımıza
  57. 11-Hûd 87
    el halîmu : yumuşak huylu, halim
  58. 11-Hûd 88
    en uhâlife-kum : size muhalefet etmek, karşı çıkmak
  59. 11-Hûd 89
    kavme sâlihın : Salih kavmi
  60. 11-Hûd 100
    zâlike : işte bu
  61. 11-Hûd 101
    âlihetu-hum : onların ilâhları
  62. 11-Hûd 102
    ve kezâlike : ve onun gibi, böyle, böylece
  63. 11-Hûd 102
    zâlimetun : zulmetmek, zulüm işlemek, zalimdir
  64. 11-Hûd 103
    zâlike : bunda vardır
  65. 11-Hûd 103
    zâlike : işte bu
  66. 11-Hûd 103
    ve zâlike : ve işte bu
  67. 11-Hûd 107
    hâlidîne : ebedî kalanlar
  68. 11-Hûd 108
    hâlidîne : ebedî kalanlar
  69. 11-Hûd 114
    zâlike : işte bu
  70. 11-Hûd 116
    illâ kalîlen : pek azı hariç
  71. 11-Hûd 119
    ve li zâlike : ve bunun için
  72. 12-Yusuf 6
    ve kezâlike : ve böylece, işte böylece
  73. 12-Yusuf 6
    âli ya'kûbe : Yâkub ailesi
  74. 12-Yusuf 6
    alîmun : bilendir
  75. 12-Yusuf 8
    dalâlin : dalâlet, yanılgı
  76. 12-Yusuf 9
    sâlihîne : salihler
  77. 12-Yusuf 19
    alîmun : en iyi bilendir
  78. 12-Yusuf 21
    ve kezâlike : ve böylece
  79. 12-Yusuf 21
    gâlibun : gâlip olandır
  80. 12-Yusuf 22
    ve kezâlike : ve işte böyle
  81. 12-Yusuf 23
    ez zâlimûne : zalimler
  82. 12-Yusuf 24
    kezâlike : işte böyle, böylece
  83. 12-Yusuf 25
    ve kaddet \n(kadde) \n(kadde (kalın d ile yazılırsa)) \n(kudde) : ve yırttı \n: (boyuna yırttı) \n: (enine yırttı) \n: (yırtıldı)
  84. 12-Yusuf 30
    dalâlin : bir sapıklık içinde
  85. 12-Yusuf 32
    fe zâlikunne : işte bu
  86. 12-Yusuf 34
    el alîmu : en iyi bilendir
  87. 12-Yusuf 37
    zâlikumâ : işte bu ikisi
  88. 12-Yusuf 38
    zâlike : işte bu
  89. 12-Yusuf 40
    zâlike : işte bu
  90. 12-Yusuf 44
    bi âlimîne : bilenler
  91. 12-Yusuf 47
    kalîlen : az
  92. 12-Yusuf 48
    zâlike : bu
  93. 12-Yusuf 48
    kalîlen : azı
  94. 12-Yusuf 49
    zâlike : bu
  95. 12-Yusuf 50
    alîmun : en iyi bilendir
  96. 12-Yusuf 51
    mâ alimnâ : biz bilmedik
  97. 12-Yusuf 52
    zâlike : bu
  98. 12-Yusuf 55
    alîmun : bilen
  99. 12-Yusuf 56
    ve kezâlike : ve böylece
  100. 12-Yusuf 62
    rihâli-him : onların yüklerinin içine (heybelerine)
  101. 12-Yusuf 65
    zâlike : işte bu
  102. 12-Yusuf 73
    alimtum : siz bildiniz (biliyorsunuz)
  103. 12-Yusuf 75
    kezâlike : işte böyle
  104. 12-Yusuf 75
    neczî ez zâlimîne : biz zalimleri cezalandırırız
  105. 12-Yusuf 76
    kezâlike : işte böylece
  106. 12-Yusuf 76
    alîmun : daha iyi bilen
  107. 12-Yusuf 79
    le zâlimûne : mutlaka zalimler
  108. 12-Yusuf 81
    alimnâ : bildik
  109. 12-Yusuf 83
    el alîmu el hakîmu : en iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır
  110. 12-Yusuf 85
    min el hâlikîne : helâk olanlardan
  111. 12-Yusuf 89
    alimtum : siz bildiniz
  112. 12-Yusuf 95
    dalâlike : senin dalâletin (doğru olan şeyden uzaklığın, sapman)
  113. 12-Yusuf 100
    el alîmu : en iyi bilen
  114. 12-Yusuf 101
    bi es sâlihîne : salihlerle
  115. 12-Yusuf 102
    zâlike : işte bu
  116. 13-Ra'd 3
    zâlike : bunda vardır
  117. 13-Ra'd 4
    zâlike : bunda vardır
  118. 13-Ra'd 5
    hâlidûne : ebedîdirler, ebedî kalanlardır
  119. 13-Ra'd 9
    âlimu : bilir
  120. 13-Ra'd 9
    el muteâli : herşeyden üstün, yüce, âlî olan
  121. 13-Ra'd 11
    min vâlin : koruyan bir dost
  122. 13-Ra'd 13
    el mihâli : mukavemet edilemeyen, dayanılmaz, karşı koyulmaz
  123. 13-Ra'd 14
    bâligı-hi : ona erişen (ulaşan)
  124. 13-Ra'd 14
    dalâlin : dalâlette, sapıklık içinde
  125. 13-Ra'd 15
    ve el âsâli : ve akşamleyin, akşam
  126. 13-Ra'd 16
    hâliku : yaratan
  127. 13-Ra'd 17
    kezâlike : işte böyle
  128. 13-Ra'd 17
    kezâlike : böylece
  129. 13-Ra'd 29
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel işleyenler
  130. 13-Ra'd 30
    kezâlike : böyle, böylece, öyle
  131. 13-Ra'd 37
    ve kezâlike : ve işte böyle, böylece
  132. 14-İbrahim 3
    dalâlin : dalâlet
  133. 14-İbrahim 5
    zâlike : bunda
  134. 14-İbrahim 6
    min âli fir'avne : firavunun ailesinden
  135. 14-İbrahim 6
    ve fî zâlikum : ve bunlarda vardır
  136. 14-İbrahim 13
    ez zâlimîne : zalimler
  137. 14-İbrahim 14
    zâlike : işte bu
  138. 14-İbrahim 17
    galîzun : ağır, galiz
  139. 14-İbrahim 18
    zâlike : işte bu, bu
  140. 14-İbrahim 20
    zâlike : işte bu, bu
  141. 14-İbrahim 22
    inne ez zâlimîne : muhakkak zalimler
  142. 14-İbrahim 23
    ve amilû es sâlihâti : ve nefsi ıslâh edici amel işleyenler
  143. 14-İbrahim 23
    hâlidîne : ebedî kalırlar
  144. 14-İbrahim 27
    ez zâlimîne : zalimler
  145. 14-İbrahim 41
    ve li vâlideyye : ve, annemi ve babamı
  146. 14-İbrahim 42
    ez zâlimûne : zalimler
  147. 14-İbrahim 44
    min zevâlin : bir zeval, zail olma, gitme (yer değiştirme: bir yerden bir yere gitme, dünya yurdundan ahiret yurduna intikal etme)
  148. 15-Hicr 12
    kezâlike : işte böyle, böylece, onun gibi
  149. 15-Hicr 24
    alimnâ : biz bildik (biliyorduk, biliyoruz)
  150. 15-Hicr 24
    alimnâ : biz bildik (biliyorduk, biliyoruz)
  151. 15-Hicr 25
    alîmun : alîmdir, en iyi bilendir
  152. 15-Hicr 26
    salsâlin : toprak (inorganik maddeler) ve su karışımından meydana gelmiş, zamanla sıcakta suyu uçup kurumuş ve içinde havanın dolaşabileceği, sese dönüşebileceği boşluk olan cisim (Al-i İmran-59, Rahmân-14)
  153. 15-Hicr 28
    hâlikun : yaratan, yaratıcı
  154. 15-Hicr 28
    salsâlin : toprak (inorganik maddeler) ve su karışımından meydana gelmiş, zamanla sıcakta suyu uçup kurumuş ve içinde havanın dolaşabileceği, sese dönüşebileceği boşluk olan cisim (Al-i İmran-59, Rahmân-14)
  155. 15-Hicr 33
    min salsâlin \n(salsâlin) : salsalinden \n: (toprağın su ile reaksiyona girme- siyle meydana gelmiş, zamanla sıcakta suyu uçup kurumuş ve içinde havanın dolaşabileceği, sese dönüşebileceği boşluk olan cisim)
  156. 15-Hicr 53
    alîmin : âlim, bilgin
  157. 15-Hicr 66
    zâlike el emre : işte bu emir
  158. 15-Hicr 74
    âliye-hâ : onu, en yüksek (yaptık)
  159. 15-Hicr 74
    âliye-hâ sâfile-hâ : onun üstünün altına gelmesi, onun yükselip alçalması
  160. 15-Hicr 75
    zâlike : işte bu
  161. 15-Hicr 77
    zâlike : işte bunda
  162. 15-Hicr 78
    le zâlimîne : elbette zalim kimseler
  163. 15-Hicr 82
    min el cibâli : dağlardan
  164. 15-Hicr 86
    el alîmu : en iyi bilen
  165. 16-Nahl 7
    bâlıgî-hi : ona erişirsiniz, ulaşırsınız
  166. 16-Nahl 11
    zâlike : bunda vardır
  167. 16-Nahl 12
    zâlike : bunda vardır
  168. 16-Nahl 13
    zâlike : bunda vardır
  169. 16-Nahl 28
    zâlimî : zalim olanlar, zulmedenler
  170. 16-Nahl 28
    alîmun : en iyi bilen
  171. 16-Nahl 29
    hâlidîne : ebedî olanlar, ebediyyen kalanlar
  172. 16-Nahl 31
    kezâlike : işte böyle, böylece
  173. 16-Nahl 33
    kezâlike : işte böyle, böyle
  174. 16-Nahl 35
    kezâlike : işte böyle, bunun gibi
  175. 16-Nahl 65
    zâlike : bunda vardır
  176. 16-Nahl 66
    lebenen hâlisen : halis süt, saf süt
  177. 16-Nahl 67
    zâlike : bunda vardır
  178. 16-Nahl 68
    min el cibâli : dağlardan
  179. 16-Nahl 69
    zâlike : bunda vardır
  180. 16-Nahl 70
    alîmun : en iyi bilendir
  181. 16-Nahl 79
    zâlike : bunda vardır
  182. 16-Nahl 81
    min el cibâli : dağlardan
  183. 16-Nahl 81
    kezâlike : işte böyle
  184. 16-Nahl 95
    kalîlen : az
  185. 16-Nahl 97
    amile sâlihan : salih amel (nefsi tezkiye edici amel)
  186. 16-Nahl 107
    zâlike : işte bu
  187. 16-Nahl 113
    ve hum zâlimûne : ve onlar zalimler dir
  188. 16-Nahl 117
    kalîlun : az
  189. 16-Nahl 119
    min ba'di zâlike : bundan sonra
  190. 16-Nahl 122
    es sâlihîne : salihler
  191. 17-İsrâ 6
    bi emvâlin : mal ile
  192. 17-İsrâ 9
    es sâlihâti : salih ameller
  193. 17-İsrâ 23
    ve bil vâlideyni : ve anne babaya
  194. 17-İsrâ 25
    sâlihîne : salihler
  195. 17-İsrâ 35
    zâlike : işte bu
  196. 17-İsrâ 38
    zâlike : işte bunlar
  197. 17-İsrâ 39
    zâlike : işte bunlar
  198. 17-İsrâ 42
    âlihetun : ilâhlar
  199. 17-İsrâ 44
    halîmen : halim
  200. 17-İsrâ 47
    ez zâlimûne : zalimler
  201. 17-İsrâ 52
    kalîlen : az, pek az
  202. 17-İsrâ 58
    zâlike : işte bu
  203. 17-İsrâ 62
    kalîlen : az
  204. 17-İsrâ 64
    fî el emvâli : mallarda
  205. 17-İsrâ 73
    halîlen : bir dost
  206. 17-İsrâ 74
    kalîlen : az, biraz
  207. 17-İsrâ 76
    kalîlen : az
  208. 17-İsrâ 82
    ez zâlimîne : zalimler
  209. 17-İsrâ 85
    kalîlen : az, pek az
  210. 17-İsrâ 98
    zâlike : işte bu
  211. 17-İsrâ 99
    ez zalimûne : zulmedenler
  212. 17-İsrâ 102
    alimte : sen bildin, biliyordun
  213. 17-İsrâ 110
    zâlike : bu
  214. 18-Kehf 2
    ya'melûn es sâlihâti : salih (nefsi ıslâh edici) ameller yaparlar
  215. 18-Kehf 15
    âliheten : ilâhlar
  216. 18-Kehf 17
    zâte eş şimâli : sol taraf
  217. 18-Kehf 17
    zâlike : işte bu
  218. 18-Kehf 18
    ve zâte eş şimâli : ve sol taraf
  219. 18-Kehf 19
    ve kezâlike : ve böylece
  220. 18-Kehf 21
    ve kezâlike : ve böylece, işte böyle
  221. 18-Kehf 22
    kalîlun : pek az
  222. 18-Kehf 23
    zâlike : bunu
  223. 18-Kehf 29
    li ez zâlimîne : zalimler için, zalimlere
  224. 18-Kehf 30
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  225. 18-Kehf 35
    zâlimun : zulmeden
  226. 18-Kehf 44
    hunâlike : işte burada (orada)
  227. 18-Kehf 46
    es sâlihâtu : salih ameller (nefs tezkiyesi)
  228. 18-Kehf 49
    mâli : nasıl
  229. 18-Kehf 50
    liz zâlimîne (li ez zâlimîne) : zalimler için
  230. 18-Kehf 64
    zâlike : bu
  231. 18-Kehf 82
    sâlihan : salih (kimse)
  232. 18-Kehf 82
    zâlike : işte bu
  233. 18-Kehf 88
    ve amile sâlihan : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı, amel etti
  234. 18-Kehf 91
    kezâlike : işte böyle
  235. 18-Kehf 106
    zâlike : işte bu
  236. 18-Kehf 107
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, işleyenler
  237. 18-Kehf 108
    hâlidîne : ebediyyen, kalıcı olanlar
  238. 18-Kehf 110
    amelen sâlihan : salih amel (nefs tezkiyesi)
  239. 19-Meryem 5
    el mevâliye : yakınlar (velâyet sahibi olanlar, benim soyumdan gelenler)
  240. 19-Meryem 6
    min âli ya'kûbe : Yâkub'un ailesinden (ailesine)
  241. 19-Meryem 9
    kezâlike : işte böyle
  242. 19-Meryem 10
    leyâlin (leyl) : geceler (gece)
  243. 19-Meryem 14
    bi vâlideyhi : ana babasına
  244. 19-Meryem 21
    kezâliki : işte böyle
  245. 19-Meryem 32
    bi vâlidetî : anneme (karşı)
  246. 19-Meryem 34
    zâlike : işte bu
  247. 19-Meryem 38
    ez zâlimûne : zalimler
  248. 19-Meryem 38
    dalâlin : dalâlet
  249. 19-Meryem 46
    an âlihetî : ilâhlarımdan
  250. 19-Meryem 50
    aliyyen : âlî, yüce, üstün
  251. 19-Meryem 57
    aliyyen : (çok) yüce
  252. 19-Meryem 60
    ve amile sâlihan : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  253. 19-Meryem 64
    ve mâ beyne zâlike : ve bunların arasındakiler
  254. 19-Meryem 72
    ez zâlimîne : zulmedenler, zalimler
  255. 19-Meryem 76
    ve el bâkıyâtu es sâlihâtu : ve bâki olan salih ameller
  256. 19-Meryem 81
    âliheten : ilâhlar
  257. 19-Meryem 96
    ve amilu es sâlihâti : ve salih ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar
  258. 2-Bakara 2
    zâlike : işte bu, bu
  259. 2-Bakara 25
    es sâlihâti : salih ameller, nefsi tezkiye edici
  260. 2-Bakara 25
    fî-hâ hâlidûne : orada devamlı kalacak olanlar
  261. 2-Bakara 29
    alîmun : en iyi bilen
  262. 2-Bakara 30
    halîfeten : halife
  263. 2-Bakara 32
    el alîmu : en iyi bilen
  264. 2-Bakara 35
    min ez zâlimîne : zalimlerden
  265. 2-Bakara 39
    hâlidûne : ebedî, sonsuz, devamlı kalacak olanlar
  266. 2-Bakara 41
    kalîlen : az
  267. 2-Bakara 49
    min âli fir'avne : firavun ailesinden
  268. 2-Bakara 49
    ve fî zâlikum : ve bunda vardır
  269. 2-Bakara 51
    zâlimûne : zalimler, haksızlık edenler
  270. 2-Bakara 52
    zâlike : bu
  271. 2-Bakara 54
    zâlikum : işte bu
  272. 2-Bakara 60
    alîme : bildi
  273. 2-Bakara 61
    ve basali-hâ : ve onun soğanı
  274. 2-Bakara 61
    zâlike : işte bu
  275. 2-Bakara 61
    zâlike bi mâ : işte bu şey sebebiyle, dolayısıyla
  276. 2-Bakara 62
    ve amile sâlihan : ve salih amel, ıslâh edici (nefsi tezkiye edici) amel yaptı
  277. 2-Bakara 64
    ba'di zâlike : bundan sonra
  278. 2-Bakara 65
    alimtum : siz bildiniz
  279. 2-Bakara 68
    beyne zâlike : bu (ikisi) arasında
  280. 2-Bakara 73
    kezâlike : işte böylece, bunun gibi
  281. 2-Bakara 74
    zâlike : işte bu
  282. 2-Bakara 79
    kalîlen : az
  283. 2-Bakara 81
    fî-hâ hâlidûne : orada devamlı kalacak olanlardır
  284. 2-Bakara 82
    ve amilû es sâlihâti : ve ıslâh edici amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  285. 2-Bakara 82
    hâlidûne : devamlı kalacak olanlardır
  286. 2-Bakara 83
    ve bi el vâlideyni : ve ana-babaya
  287. 2-Bakara 83
    kalîlen : az
  288. 2-Bakara 85
    zâlike min-kum : işte sizden
  289. 2-Bakara 88
    kalîlen mâ : ne kadar az, pek az
  290. 2-Bakara 92
    ve entum zâlimûne : ve siz zalimlersiniz
  291. 2-Bakara 94
    hâlisaten : halis, özel
  292. 2-Bakara 95
    alîmun : en iyi bilen
  293. 2-Bakara 95
    bi ez zâlimîne : zalimleri
  294. 2-Bakara 102
    alimû : bildiler, öğrendiler
  295. 2-Bakara 113
    kezâlike : bunun gibi
  296. 2-Bakara 115
    alîmun : hakkıyla bilen, en iyi bilen
  297. 2-Bakara 118
    kezâlike : işte böyle, bunun gibi
  298. 2-Bakara 124
    ez zâlimîne : zalimler
  299. 2-Bakara 126
    kalîlen : biraz, az
  300. 2-Bakara 127
    el alîmu : hakkıyla bilen
  301. 2-Bakara 130
    min es sâlihîne : salihlerden, salâha ulaşmışlardan
  302. 2-Bakara 137
    el alîmu : hakkıyla bilen
  303. 2-Bakara 143
    ve kezâlike : ve bunun gibi, böylece
  304. 2-Bakara 143
    yenkalibu : geri döner
  305. 2-Bakara 145
    le min ez zâlimîne : elbette zalimlerden
  306. 2-Bakara 155
    min el emvâli : mallardan
  307. 2-Bakara 158
    alîmun : hakkıyla bilen
  308. 2-Bakara 162
    hâlidîne : ebedî kalacak olanlar
  309. 2-Bakara 167
    kezâlike : böylece
  310. 2-Bakara 174
    kalîlen : az
  311. 2-Bakara 176
    zâlike : işte bu
  312. 2-Bakara 178
    zâlike : işte bu, bu
  313. 2-Bakara 178
    ba'de zâlike : bundan sonra
  314. 2-Bakara 180
    li el vâlideyni : anne-babaya
  315. 2-Bakara 181
    alîmun : hakkıyla bilen, en iyi bilen
  316. 2-Bakara 187
    alîme : bildi
  317. 2-Bakara 187
    kezâlike : işte böyle
  318. 2-Bakara 188
    min emvâli : mallardan
  319. 2-Bakara 191
    kezâlike : işte böyle
  320. 2-Bakara 193
    ez zâlimîne : zalimler
  321. 2-Bakara 196
    zâlike : işte bu, bu
  322. 2-Bakara 215
    li el vâlideyni : anne-baba için
  323. 2-Bakara 215
    alîmun : en iyi bilen
  324. 2-Bakara 217
    tâlin : savaş
  325. 2-Bakara 217
    hâlidûne : ebediyyen kalıcak olanlardır
  326. 2-Bakara 219
    kezâlike : bunun gibi, işte böyle
  327. 2-Bakara 220
    ve in tuhâlitû-hum : ve eğer onlara karışırsanız, katılırsanız
  328. 2-Bakara 224
    alîmun : en iyi bilen
  329. 2-Bakara 225
    halîmun : halîm olan, yumuşak muamele eden
  330. 2-Bakara 227
    alîmun : en iyi bilen
  331. 2-Bakara 228
    zâlike : bunda
  332. 2-Bakara 228
    ve li er ricâli : ve erkekler için, erkeklerin vardır
  333. 2-Bakara 229
    hum(u) ez zâlimûne : onlar zalimler, haksızlık edenler
  334. 2-Bakara 231
    zâlike : bunu
  335. 2-Bakara 231
    alîmun : alîm, en iyi bilen
  336. 2-Bakara 232
    zâlike : işte bu, işte böyle
  337. 2-Bakara 232
    zâlikum : işte bu, işte böyle
  338. 2-Bakara 233
    ve el vâlidâtu : ve anneler
  339. 2-Bakara 233
    vâlidetun : anne
  340. 2-Bakara 233
    zâlike : bu
  341. 2-Bakara 235
    alime : bildi
  342. 2-Bakara 235
    halîmun : halim, yumuşak, sakin, ceza vermekte acele etmeyen
  343. 2-Bakara 242
    kezâlike : işte böyle
  344. 2-Bakara 244
    alîmun : en iyi bilen
  345. 2-Bakara 246
    kalîlen : az, pek az
  346. 2-Bakara 246
    alîmun : en iyi bilen
  347. 2-Bakara 246
    bi ez zâlimîne : zalimleri, haksızlık edenleri
  348. 2-Bakara 247
    min el mâli : maldan, varlıktan
  349. 2-Bakara 247
    alîmun : en iyi bilen
  350. 2-Bakara 248
    zâlike : bu
  351. 2-Bakara 249
    kalîlen : az, pek az
  352. 2-Bakara 249
    kalîletin : az, pek az
  353. 2-Bakara 254
    hum ez zâlimûne : onlar zalimlerdir
  354. 2-Bakara 255
    el aliyyu : âlâ, çok ulu, çok yüce
  355. 2-Bakara 256
    alîmun : en iyi bilen
  356. 2-Bakara 257
    hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
  357. 2-Bakara 258
    ez zâlimîne : zalimler
  358. 2-Bakara 261
    alîmun : en iyi bilen
  359. 2-Bakara 263
    halîmun : halîm, sakin, yumuşak olan
  360. 2-Bakara 266
    kezâlike : işte böyle
  361. 2-Bakara 268
    alîmun : en iyi bilen
  362. 2-Bakara 270
    li ez zâlimîne : zalimler için
  363. 2-Bakara 273
    bi-hi alîmun : onu en iyi bilen
  364. 2-Bakara 275
    zâlike : işte bu
  365. 2-Bakara 275
    hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
  366. 2-Bakara 277
    ve amilû es sâlihâti : ve ıslâh edici amel yaptılar, nefs tez-
  367. 2-Bakara 279
    emvâli-kum : sizin mallarınız
  368. 2-Bakara 282
    min ricâli-kum : erkeklerinizden
  369. 2-Bakara 282
    zâlikum : işte bu
  370. 2-Bakara 283
    alîmun : en iyi bilen
  371. 20-Tâ-Hâ 54
    zâlike : bunda vardır
  372. 20-Tâ-Hâ 75
    amile es sâlihâti : salih ameller (nefs tezkiyesi)
  373. 20-Tâ-Hâ 76
    hâlidîne : ebedî kalıcı olanlar (kalacaklar)
  374. 20-Tâ-Hâ 76
    ve zâlike : ve işte bu
  375. 20-Tâ-Hâ 82
    ve amile sâlihan : ve salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller) yaptı
  376. 20-Tâ-Hâ 87
    kezâlike : işte böyle, böylece, bunun gibi
  377. 20-Tâ-Hâ 96
    ve kezâlike : ve işte böyle, böylece
  378. 20-Tâ-Hâ 99
    kezâlike : işte böylece
  379. 20-Tâ-Hâ 101
    hâlidîne : kalacak olanlardır
  380. 20-Tâ-Hâ 105
    an el cibâli : dağlar hakkında, dağ(lar)dan
  381. 20-Tâ-Hâ 112
    min es sâlihâti : salih (nefsi ıslâh edici) amellerden
  382. 20-Tâ-Hâ 113
    ve kezâlike : ve böylece
  383. 20-Tâ-Hâ 126
    kezâlike : işte böyle
  384. 20-Tâ-Hâ 126
    ve kezâlike : ve işte böyle, böylece, aynı şekilde
  385. 20-Tâ-Hâ 127
    ve kezâlike : ve işte böyle
  386. 20-Tâ-Hâ 128
    zâlike : işte bunda
  387. 21-Enbiyâ 4
    el alîmu : (en iyi) bilendir
  388. 21-Enbiyâ 8
    hâlidîne : halidin, ebedî
  389. 21-Enbiyâ 11
    zâlimeten : zalim olan, zulmeden
  390. 21-Enbiyâ 14
    zâlimîne : zalimler
  391. 21-Enbiyâ 21
    âliheten : ilâhlar
  392. 21-Enbiyâ 22
    âlihetun : ilâhlar
  393. 21-Enbiyâ 24
    âliheten : ilâhlar
  394. 21-Enbiyâ 29
    fe zâlike : işte o zaman
  395. 21-Enbiyâ 29
    kezâlike : işte böyle
  396. 21-Enbiyâ 29
    ez zâlimîne : zalimler
  397. 21-Enbiyâ 34
    humul hâlidûne : halidin, ebedî, ölümsüz
  398. 21-Enbiyâ 36
    âlihete-kum : sizin ilâhlarınız
  399. 21-Enbiyâ 43
    âlihetun : ilâhlar
  400. 21-Enbiyâ 44
    el gâlibûne : gâlip olanlar, üstün gelenler
  401. 21-Enbiyâ 46
    zâlimîne : zalimler
  402. 21-Enbiyâ 51
    âlimîne : bilenler
  403. 21-Enbiyâ 54
    dalâlin : dalâlette
  404. 21-Enbiyâ 56
    zâlikum : işte bu, bu
  405. 21-Enbiyâ 59
    bi âliheti-nâ : bizim ilâhlarımıza
  406. 21-Enbiyâ 59
    le min ez zâlimîne : elbette, gerçekten zalimlerden
  407. 21-Enbiyâ 62
    bi âliheti-nâ : bizim ilâhlarımıza
  408. 21-Enbiyâ 64
    ez zâlimûne : zalimlersiniz
  409. 21-Enbiyâ 65
    alimte : sen bildin (biliyordun)
  410. 21-Enbiyâ 68
    âlihete-kum : ilâhlarınıza
  411. 21-Enbiyâ 72
    sâlihîne : salihler
  412. 21-Enbiyâ 75
    min es sâlihîne : salihlerden
  413. 21-Enbiyâ 81
    âlimîne : bilenler
  414. 21-Enbiyâ 82
    zâlike : bu, şu
  415. 21-Enbiyâ 86
    min es sâlihîne : salihlerdendi
  416. 21-Enbiyâ 87
    min ez zâlimîne : zalimlerden
  417. 21-Enbiyâ 88
    ve kezâlike : ve işte böyle
  418. 21-Enbiyâ 94
    min es sâlihâti : salihat(tan) (nefs tezkiyesi)
  419. 21-Enbiyâ 97
    zâlimîne : zalimler
  420. 21-Enbiyâ 99
    âliheten : ilâhlar
  421. 21-Enbiyâ 99
    hâlidûne : ebediyyen kalacak olanlardır
  422. 21-Enbiyâ 102
    hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
  423. 21-Enbiyâ 105
    ıbâdiye es sâlihûne : salih kullarım
  424. 22-Hac 6
    zâlike : o, işte o, işte bu
  425. 22-Hac 10
    zâlike : o, işte o, işte bu
  426. 22-Hac 11
    zâlike : o, bu, işte bu
  427. 22-Hac 12
    zâlike : o, bu, işte bu
  428. 22-Hac 14
    ve amilû es sâlihâti : ve amilüssalihat yapanlar, salih ameller (nefs tezkiyesi) yapanlar
  429. 22-Hac 16
    ve kezâlike : ve işte böylece
  430. 22-Hac 23
    ve amilu es sâlihâti : ve salih ameller işleyenler, nefs tezkiyesi yapanlar
  431. 22-Hac 30
    zâlike : işte böyle
  432. 22-Hac 32
    zâlike : işte, böylece
  433. 22-Hac 36
    kezâlike : işte böyle, böylece
  434. 22-Hac 37
    kezâlike : işte böyle
  435. 22-Hac 45
    zâlimetun : zalimler
  436. 22-Hac 48
    zâlimetun : zalimler
  437. 22-Hac 50
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi)
  438. 22-Hac 52
    alîmun : (en iyi) bilendir
  439. 22-Hac 53
    ez zâlimîne : zalimler
  440. 22-Hac 56
    ve amilû es sâlihâti : ve salih (nefsi tezkiye edici) ameller yapanlar
  441. 22-Hac 59
    alîmun : en iyi bilendir
  442. 22-Hac 59
    halîmun : halimdir
  443. 22-Hac 60
    zâlike : işte bu, işte böyle
  444. 22-Hac 61
    zâlike : bu, işte böyle
  445. 22-Hac 62
    zâlike : bu, işte böyle
  446. 22-Hac 62
    el aliyyu : âli, yüce
  447. 22-Hac 70
    zâlike : o, bu
  448. 22-Hac 70
    zâlike : o, bu
  449. 22-Hac 71
    li ez zâlimîne : zalimler için
  450. 22-Hac 72
    min zâlikum : bundan
  451. 22-Hac 73
    et tâlibu : talep eden, isteyen
  452. 23-Mü'minûn 7
    verâe zâlike : bunun arkasında, bunun ötesinde
  453. 23-Mü'minûn 11
    hâlidûne : ebedî kalanlar
  454. 23-Mü'minûn 14
    el hâlikîne : halkedenler, yaratanlar, yaratıcılar
  455. 23-Mü'minûn 15
    ba'de zâlike : bundan sonra
  456. 23-Mü'minûn 28
    el kavmi ez zâlimîne : zalim kavim
  457. 23-Mü'minûn 30
    zâlike : bunda (vardır)
  458. 23-Mü'minûn 40
    ammâ (an mâ) kalîlin : az (kısa zamanda)
  459. 23-Mü'minûn 41
    li el kavmi ez zâlimîne : zalim kavimden
  460. 23-Mü'minûn 46
    âlîne : âlîn olanlar, üstün gelmeye çalışanlar
  461. 23-Mü'minûn 51
    sâlihan : salih amel, nefsi tezkiye edici amel
  462. 23-Mü'minûn 51
    alîmun : çok iyi, en iyi bilen
  463. 23-Mü'minûn 55
    min mâlin : maldan
  464. 23-Mü'minûn 63
    min dûni zâlike : bundan başka
  465. 23-Mü'minûn 78
    kalîlen mâ : ne kadar az
  466. 23-Mü'minûn 92
    âlimi : bilen
  467. 23-Mü'minûn 94
    el kavmi ez zâlimîne : zalimler kavmi
  468. 23-Mü'minûn 100
    a'melu sâlihan : salih amel (nefsi tezkiye edici amel) yaparım
  469. 23-Mü'minûn 103
    hâlidûne : ebediyyen kalacak olanlar
  470. 23-Mü'minûn 104
    kâlihûne : (ızdıraptan) yüzleri ekşimiş asık olanlardır
  471. 23-Mü'minûn 107
    zâlimûne : zalimler
  472. 23-Mü'minûn 114
    kalîlen : az
  473. 24-Nûr 3
    zâlike : bu
  474. 24-Nûr 5
    min ba'di zâlike : bundan sonra
  475. 24-Nûr 18
    alîmun : bilendir
  476. 24-Nûr 21
    alîmun : en iyi bilen
  477. 24-Nûr 27
    zâlikum : işte bu, bu
  478. 24-Nûr 28
    alîmun : en iyi bilen
  479. 24-Nûr 30
    zâlike : bu
  480. 24-Nûr 31
    min er ricâli : erkeklerden
  481. 24-Nûr 32
    ve es sâlihîne : ve salihler
  482. 24-Nûr 32
    alîmun : en iyi bilendir
  483. 24-Nûr 33
    in alimtum : eğer bilirseniz
  484. 24-Nûr 33
    min mâli : maldan
  485. 24-Nûr 35
    alîmun : en iyi bilendir
  486. 24-Nûr 36
    ve el âsâli : ve akşam
  487. 24-Nûr 40
    lem yec'alillâhu (yec'ali allâhu) : Allah kılmazsa
  488. 24-Nûr 41
    alime : bildi
  489. 24-Nûr 41
    alîmun : en iyi bilendir
  490. 24-Nûr 43
    min hılâli-hi : onun arasından
  491. 24-Nûr 43
    min cibâlin : (dağlardan) bir dağ
  492. 24-Nûr 44
    zâlike : bu
  493. 24-Nûr 47
    zâlike : bu
  494. 24-Nûr 50
    ez zâlimûne : zalimler
  495. 24-Nûr 55
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) işlediler
  496. 24-Nûr 55
    zâlike : bu
  497. 24-Nûr 58
    kezâlike : işte böyle
  498. 24-Nûr 58
    alîmun : en iyi bilen
  499. 24-Nûr 59
    kezâlike : işte böyle, böylece
  500. 24-Nûr 59
    alîmun : alîm, en iyi bilendir
  501. 24-Nûr 60
    alîmun : en iyi bilendir
  502. 24-Nûr 61
    ev buyûti ahvâli-kum : veya dayılarınızın evleri
  503. 24-Nûr 61
    kezâlike : işte böyle, böylece
  504. 24-Nûr 63
    ellezîne yuhâlifûne : hilâfet edenler, karşı gelenler
  505. 24-Nûr 64
    alîmun : en iyi bilen
  506. 25-Furkan 3
    âliheten : ilâhlar
  507. 25-Furkan 8
    ez zâlimûne : zalimler, zulmedenler
  508. 25-Furkan 10
    min zâlike : bundan
  509. 25-Furkan 13
    hunâlike : orada
  510. 25-Furkan 15
    e zâlike : bu mu
  511. 25-Furkan 16
    hâlidîne : ebedî
  512. 25-Furkan 27
    ez zâlimu : zalim, zulmeden
  513. 25-Furkan 28
    halîlen : dost
  514. 25-Furkan 31
    ve kezâlike : ve işte böylece
  515. 25-Furkan 32
    kezâlike : böylece, işte bu
  516. 25-Furkan 37
    li ez zâlimîne : zalimlere
  517. 25-Furkan 38
    beyne zâlike : bunların arasında
  518. 25-Furkan 42
    an âliheti-nâ : ilâhlarımızdan
  519. 25-Furkan 67
    zâlike : bu
  520. 25-Furkan 68
    zâlike : bu
  521. 25-Furkan 70
    amelen sâlihan : salih amel, nefs tezkiyesi
  522. 25-Furkan 71
    ve amile sâlihan : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  523. 25-Furkan 76
    hâlidîne : ebedî kalıcı olanlar
  524. 26-Şuarâ 8
    zâlike : bunda
  525. 26-Şuarâ 10
    ez zâlimîne : zalimler
  526. 26-Şuarâ 13
    ve lâ yentaliku : ve dönmüyor
  527. 26-Şuarâ 34
    alîmun : alîm, bilgin, bilen
  528. 26-Şuarâ 37
    alîmin : alîm, bilgin, bilen
  529. 26-Şuarâ 40
    el gâlibîne : gâlip gelenler
  530. 26-Şuarâ 41
    el gâlibîne : gâlip olanlar
  531. 26-Şuarâ 44
    el gâlibûne : gâlip olanlar, üstün olanlar
  532. 26-Şuarâ 50
    munkalibûne : dönenleriz
  533. 26-Şuarâ 54
    kalîlûne : az (sayıları az)
  534. 26-Şuarâ 59
    kezâlike : işte böylece
  535. 26-Şuarâ 67
    zâlike : bunda
  536. 26-Şuarâ 74
    kezâlike : böyle
  537. 26-Şuarâ 83
    bi es sâlihîne : salihlere
  538. 26-Şuarâ 97
    dalâlin : dalâlet
  539. 26-Şuarâ 103
    zâlike : işte böylece
  540. 26-Şuarâ 121
    zâlike : bunda var
  541. 26-Şuarâ 139
    zâlike : bunda var
  542. 26-Şuarâ 142
    sâlihun : Salih
  543. 26-Şuarâ 149
    min el cibâli : dağlardan
  544. 26-Şuarâ 158
    zâlike : bunda var
  545. 26-Şuarâ 168
    min el kâlîne : şiddetle buğzedenlerden, tiksinenlerden
  546. 26-Şuarâ 174
    zâlike : bunda var
  547. 26-Şuarâ 190
    zâlike : bunda var
  548. 26-Şuarâ 200
    kezâlike : işte böyle
  549. 26-Şuarâ 209
    zâlimîne : zalimler, zulmedenler
  550. 26-Şuarâ 220
    el alîmu : alîmdir, en iyi bilendir
  551. 26-Şuarâ 227
    ve amilu es sâlihâti : ve salih amel işleyenler, nefs tezkiyesi yapanlar
  552. 26-Şuarâ 227
    yenkalibûne : dönecekler
  553. 27-Neml 6
    alîmin : alîm olan, en iyi bilen
  554. 27-Neml 19
    vâlideyye : anne ve babam
  555. 27-Neml 19
    ve en a'mele salihan : ve benim salih amel yapmam
  556. 27-Neml 19
    es sâlihîne : salihler
  557. 27-Neml 34
    ve kezâlike : ve işte böyle, bunun gibi
  558. 27-Neml 36
    mâlin : mal
  559. 27-Neml 45
    sâlihan : Salih
  560. 27-Neml 52
    zâlike : bunda vardır
  561. 27-Neml 62
    kalîlen mâ : ne kadar az
  562. 27-Neml 78
    el alîmu : en iyi bilen
  563. 27-Neml 86
    zâlike : işte bunda vardır
  564. 28-Kasas 14
    ve kezâlike : ve işte böyle
  565. 28-Kasas 21
    ez zâlimîne : zalimler
  566. 28-Kasas 25
    ez zâlimîne : zalimler
  567. 28-Kasas 27
    min es sâlihîne : salihlerden
  568. 28-Kasas 28
    zâlike : işte bu
  569. 28-Kasas 35
    el gâlibûne : gâlip olanlar
  570. 28-Kasas 37
    ez zâlimûne : zalimler
  571. 28-Kasas 38
    mâ alimtu : ben bilmiyorum
  572. 28-Kasas 38
    attaliu : muttali olurum, karşılaşırım
  573. 28-Kasas 40
    ez zâlimîne : zalimler
  574. 28-Kasas 50
    ez zâlimîne : zalimler, zulmedenler
  575. 28-Kasas 58
    kalîlen : az
  576. 28-Kasas 59
    zâlimûne : zalimler, zulmedenler
  577. 28-Kasas 67
    ve amile sâlihân : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  578. 28-Kasas 75
    alimû : bildiler
  579. 28-Kasas 80
    ve amile sâlihan : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  580. 28-Kasas 85
    dalâlin : dalâlet
  581. 28-Kasas 88
    hâlikun : helâk olucu
  582. 29-Ankebût 5
    el alîmu : en iyi bilen
  583. 29-Ankebût 7
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  584. 29-Ankebût 8
    bi vâlidey-hi : onun anne ve babasıyla
  585. 29-Ankebût 9
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tasfiyesi) yaptılar
  586. 29-Ankebût 9
    es sâlihîne : salihler
  587. 29-Ankebût 13
    eskâli-him : onların yükleri, günahları
  588. 29-Ankebût 14
    zâlimûne : zulmedenler, zalimler
  589. 29-Ankebût 16
    zâlikum : işte bu
  590. 29-Ankebût 19
    zâlike : işte bu
  591. 29-Ankebût 24
    zâlike : bu, işte bu
  592. 29-Ankebût 27
    es sâlihîne : salihler
  593. 29-Ankebût 31
    zâlimîne : zalimler, zulmedenler
  594. 29-Ankebût 43
    el âlimûne : alimler
  595. 29-Ankebût 44
    zâlike : işte bu
  596. 29-Ankebût 47
    ve kezâlike : ve işte böylece
  597. 29-Ankebût 49
    ez zâlimûne : zalimler, zulmedenler
  598. 29-Ankebût 51
    zâlike : bunda vardır
  599. 29-Ankebût 58
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel işlediler, nefs tezkiyesi yaptılar
  600. 29-Ankebût 58
    hâlidîne : kalıcıdırlar, kalacak olanlar
  601. 29-Ankebût 60
    el alîmu : en iyi bilen
  602. 29-Ankebût 62
    alîmun : en iyi bilen
  603. 3-Âl-i İmrân 11
    âli fir'avne : firavun ailesi
  604. 3-Âl-i İmrân 13
    zâlike : bunda vardır
  605. 3-Âl-i İmrân 14
    zâlike : bunlar
  606. 3-Âl-i İmrân 15
    min zâlikum : bundan
  607. 3-Âl-i İmrân 15
    hâlidîne fî-hâ : orada, içinde devamlı kalacak olanlar
  608. 3-Âl-i İmrân 24
    zâlike : bu
  609. 3-Âl-i İmrân 26
    mâlike el mulki : mülkün maliki, sahibi
  610. 3-Âl-i İmrân 28
    zâlike : bunu
  611. 3-Âl-i İmrân 34
    alîmun : en iyi işiten bilen
  612. 3-Âl-i İmrân 35
    ente es semîu el alîmu : sen en iyi işiten, en iyi bilensin
  613. 3-Âl-i İmrân 38
    hunâlike : orada, işte orada
  614. 3-Âl-i İmrân 39
    min es sâlihîne : salihlerden
  615. 3-Âl-i İmrân 40
    kâle kezâlike : işte böyle dedi
  616. 3-Âl-i İmrân 44
    zâlike : işte bu
  617. 3-Âl-i İmrân 46
    ve min es sâlihîne : ve salihlerden, salâha erenlerden
  618. 3-Âl-i İmrân 47
    kezâliki : işte böyle, bunun gibi
  619. 3-Âl-i İmrân 49
    zâlike : bunlarda
  620. 3-Âl-i İmrân 57
    ve amilû es sâlihâti : ve nefsi tezkiye edici amel yaptılar
  621. 3-Âl-i İmrân 57
    ez zâlimîne : zâlimler, haksızlık edenler
  622. 3-Âl-i İmrân 58
    zâlike : bu, işte bu
  623. 3-Âl-i İmrân 63
    alîmun : en iyi bilen
  624. 3-Âl-i İmrân 73
    alîmun : en iyi bilendir
  625. 3-Âl-i İmrân 75
    zâlike : işte bu
  626. 3-Âl-i İmrân 77
    semenen kalîlen : az bir değer
  627. 3-Âl-i İmrân 81
    alâ zâlikum : bunu üzerinize
  628. 3-Âl-i İmrân 82
    ba'de zâlike : bundan sonra
  629. 3-Âl-i İmrân 86
    el kavme ez zâlimîne : zalimler kavmi
  630. 3-Âl-i İmrân 88
    hâlidîne fîhâ : onun içinde ebedi kalacak olanlar
  631. 3-Âl-i İmrân 89
    min ba'di zâlike : bundan sonra
  632. 3-Âl-i İmrân 92
    bi-hî alîmun : onu en iyi bilen
  633. 3-Âl-i İmrân 94
    min ba'di zâlike : bundan sonra
  634. 3-Âl-i İmrân 94
    hum ez zâlimûne : onlar zalimlerdi
  635. 3-Âl-i İmrân 103
    kezâlike : işte böyle
  636. 3-Âl-i İmrân 107
    hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
  637. 3-Âl-i İmrân 112
    zâlike : bu
  638. 3-Âl-i İmrân 112
    zâlike bimâ : işte bu ... sebebiyle
  639. 3-Âl-i İmrân 114
    min es sâlihîne : sâlihlerden
  640. 3-Âl-i İmrân 115
    alîmun : en iyi bilen
  641. 3-Âl-i İmrân 116
    hâlidûne : devamlı kalacak olanlar
  642. 3-Âl-i İmrân 119
    alîmun : en iyi bilen
  643. 3-Âl-i İmrân 121
    li el kıtâli : savaş için
  644. 3-Âl-i İmrân 121
    alîmun : en iyi bilen
  645. 3-Âl-i İmrân 127
    fe yenkalibû : böylece dönerler
  646. 3-Âl-i İmrân 128
    zâlimûne : zalimler, haksızlık edenler
  647. 3-Âl-i İmrân 136
    hâlidîne fî-hâ : orada, içinde kalacak olanlar
  648. 3-Âl-i İmrân 140
    ez zâlimîne : zâlimler
  649. 3-Âl-i İmrân 144
    yenkalib : dönüyor
  650. 3-Âl-i İmrân 149
    fe tenkalibû : o zaman dönersiniz
  651. 3-Âl-i İmrân 151
    ez zâlimîne : zalimler
  652. 3-Âl-i İmrân 154
    alîmun : en iyi bilen
  653. 3-Âl-i İmrân 155
    halîmun : halîm, yumuşak davranan, acele etmeyen
  654. 3-Âl-i İmrân 156
    zâlike : bunu
  655. 3-Âl-i İmrân 159
    galîza el kalbi : katı kalpli
  656. 3-Âl-i İmrân 160
    fe lâ gâlibe : o taktirde galip gelecek, yenecek yoktur
  657. 3-Âl-i İmrân 164
    le fî dalâlin : elbette dalâlet içinde
  658. 3-Âl-i İmrân 175
    zâlikum : böylece
  659. 3-Âl-i İmrân 182
    zâlike : işte bu
  660. 3-Âl-i İmrân 186
    emvâli-kum : kendi mallarınız konusunda, hususunda
  661. 3-Âl-i İmrân 186
    fe inne zâlike : ki bu muhakkak
  662. 3-Âl-i İmrân 187
    semenen kalîlen : az bir değere
  663. 3-Âl-i İmrân 192
    ve mâ li ez zâlimîne : ve zalimler için yoktur
  664. 3-Âl-i İmrân 197
    kalîlun : az
  665. 3-Âl-i İmrân 198
    hâlidîne fî-hâ : onun içinde ebedîyyen kalacak olanlar
  666. 3-Âl-i İmrân 199
    semenen kalîlen : az bir pahaya, değere, bedele
  667. 30-Rûm 15
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel, nefs tezkiyesi
  668. 30-Rûm 19
    ve kezâlike : ve işte bunun gibi, böylece
  669. 30-Rûm 21
    zâlike : işte bunda vardır
  670. 30-Rûm 22
    zâlike : işte bunda vardır
  671. 30-Rûm 22
    li el âlimîne : âlimler için
  672. 30-Rûm 23
    zâlike : bunda vardır
  673. 30-Rûm 24
    zâlike : işte bunda vardır
  674. 30-Rûm 28
    kezâlike : işte böyle, bunun gibi
  675. 30-Rûm 30
    zâlike : işte bu
  676. 30-Rûm 37
    zâlike : bunda vardır
  677. 30-Rûm 38
    zâlike : işte bunlar
  678. 30-Rûm 39
    emvâli : mallar
  679. 30-Rûm 40
    min zâlikum : bundan
  680. 30-Rûm 44
    amile sâlihan : salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  681. 30-Rûm 45
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel, nefsi islâh edici amel yani nefs tezkiyesi yaparlar
  682. 30-Rûm 48
    min hılâli-hî : onun arasından
  683. 30-Rûm 50
    zâlike : işte bu
  684. 30-Rûm 54
    el alîmu : en iyi bilen
  685. 30-Rûm 55
    kezâlike : böylece
  686. 30-Rûm 59
    kezâlike : böylece, işte böyle
  687. 31-Lokman 8
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  688. 31-Lokman 9
    hâlidîne : kalıcı olanlar
  689. 31-Lokman 11
    zâlimûne : zulmedenler, zalimler
  690. 31-Lokman 11
    dalâlin : dalâlet, sapıklık
  691. 31-Lokman 14
    bi vâlidey-hi : onun anne ve babasını
  692. 31-Lokman 14
    ve li vâlidey-ke : ve senin anne babana
  693. 31-Lokman 16
    min hardalin : hardaldan, hardal
  694. 31-Lokman 17
    zâlike : işte bu
  695. 31-Lokman 18
    muhtâlin : çalımla yürüyen
  696. 31-Lokman 23
    alîmun : en iyi bilen
  697. 31-Lokman 24
    kalîlen : az
  698. 31-Lokman 24
    galîzin : çok şiddetli, ağır
  699. 31-Lokman 30
    zâlike : işte bu
  700. 31-Lokman 30
    el aliyyu : âli, çok yüce
  701. 31-Lokman 31
    zâlike : bunda vardır
  702. 31-Lokman 33
    vâlidun : baba
  703. 31-Lokman 33
    an vâlidi-hi : onun babasından
  704. 31-Lokman 34
    alîmun : en iyi bilen
  705. 32-Secde 6
    ƶālike : işte O’dur
  706. 32-Secde 6
    ǎālimu : bilen
  707. 32-Secde 9
    kalîlen : az
  708. 32-Secde 12
    sâlihan : salih amel
  709. 32-Secde 19
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptılar
  710. 32-Secde 26
    zâlike : işte bu, bu
  711. 33-Ahzâb 1
    alîmen : en iyi bilen
  712. 33-Ahzâb 4
    zâlikum : işte bu, bu
  713. 33-Ahzâb 5
    ve mevâlî-kum : ve sizin dostlarınız
  714. 33-Ahzâb 6
    zâlike : işte bu
  715. 33-Ahzâb 7
    galîzen : sağlam, ağır, çok kuvvetli
  716. 33-Ahzâb 11
    hunâlike : orada
  717. 33-Ahzâb 16
    kalîlen : az
  718. 33-Ahzâb 18
    kalîlen : az
  719. 33-Ahzâb 19
    zâlike : işte bu
  720. 33-Ahzâb 20
    kalîlen : az
  721. 33-Ahzâb 30
    zâlike : işte bu
  722. 33-Ahzâb 31
    ve ta'mel sâlihan : ve salih amel, nefs tezkiyesi yaparız
  723. 33-Ahzâb 40
    min ricâli-kum : erkeklerinizden
  724. 33-Ahzâb 40
    alîmen : bilen
  725. 33-Ahzâb 50
    hâli-ke : dayın
  726. 33-Ahzâb 50
    hâlisaten : ... a has olarak, özel olarak
  727. 33-Ahzâb 50
    alimnâ : biz bildik
  728. 33-Ahzâb 51
    zâlike : işte bu
  729. 33-Ahzâb 51
    alîmen : çok iyi bilen
  730. 33-Ahzâb 51
    halîmen : halim
  731. 33-Ahzâb 53
    zâlikum : işte bu
  732. 33-Ahzâb 53
    zâlikum : işte bu
  733. 33-Ahzâb 53
    zâlikum : bu
  734. 33-Ahzâb 54
    alîmen : en iyi bilen
  735. 33-Ahzâb 59
    zâlike : işte bu
  736. 33-Ahzâb 60
    kalîlen : az
  737. 33-Ahzâb 65
    hâlidîne : halid olanlar, kalıcı olanlar
  738. 33-Ahzâb 72
    ve el cibâli : ve dağlar
  739. 34-Sebe 3
    âlimi : bilen
  740. 34-Sebe 3
    min zâlike : bundan
  741. 34-Sebe 4
    ve amilûs sâlihâti : ve salih amel işleyen
  742. 34-Sebe 8
    ve ed dalâli : ve dalâlet
  743. 34-Sebe 9
    zâlike : işte bu
  744. 34-Sebe 11
    va'melû sâlihan : ve salih amel (zikirle nefs tezkiyesi) yapın
  745. 34-Sebe 13
    ve kalîlun : ve az
  746. 34-Sebe 15
    ve şimâlin : ve soldan
  747. 34-Sebe 16
    kalîlin : az
  748. 34-Sebe 17
    zâlike : işte böyle
  749. 34-Sebe 18
    leyâliye : geceler, geceleyin
  750. 34-Sebe 19
    zâlike : işte bunda vardır
  751. 34-Sebe 23
    el aliyyu : âli, çok yüce
  752. 34-Sebe 24
    dalâlin : dalâlet
  753. 34-Sebe 26
    el alîmu : âlim olan, en iyi bilen
  754. 34-Sebe 31
    ez zâlimûne : zalimler, zulmedenler
  755. 34-Sebe 37
    ve amile sâlihan : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  756. 35-Fâtır 3
    min hâlikın : bir yaratıcı(dan)
  757. 35-Fâtır 7
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  758. 35-Fâtır 8
    alîmun : en iyi bilen
  759. 35-Fâtır 9
    kezâlike : işte böyle
  760. 35-Fâtır 10
    ve el amelu es sâlihu : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı
  761. 35-Fâtır 11
    zâlike : işte bu
  762. 35-Fâtır 13
    zâlikum : şte bu
  763. 35-Fâtır 17
    zâlike : işte bu
  764. 35-Fâtır 27
    ve min el cibâli : ve dağlardan
  765. 35-Fâtır 28
    kezâlike : işte böyle
  766. 35-Fâtır 32
    zâlimun : zulmeden
  767. 35-Fâtır 32
    zâlike : işte bu
  768. 35-Fâtır 36
    kezâlike : işte böyle
  769. 35-Fâtır 37
    na'mel el sâlihan : biz salih amel yapalım
  770. 35-Fâtır 37
    li ez zâlimîne : zalimler için
  771. 35-Fâtır 38
    âlimu : bilen
  772. 35-Fâtır 38
    alîmun : en iyi bilen
  773. 35-Fâtır 40
    ez zâlimûne : zalimler, zulmedenler
  774. 35-Fâtır 41
    halîmen : halîm
  775. 35-Fâtır 44
    alîmen : en iyi bilen
  776. 36-Yâsin 14
    sâlisin : üçüncü
  777. 36-Yâsin 23
    âliheten : ilâhlar
  778. 36-Yâsin 24
    dalâlin : dalâlet
  779. 36-Yâsin 38
    zâlike : işte bu
  780. 36-Yâsin 38
    el alîmi : alîm olan, en iyi bilen
  781. 36-Yâsin 47
    dalâlin : dalâlet içinde
  782. 36-Yâsin 56
    fî zılâlin : gölgeliklerde
  783. 36-Yâsin 71
    mâlikûne : malik olanlar
  784. 36-Yâsin 74
    âliheten : ilâhlar
  785. 36-Yâsin 79
    alîmun : en iyi bilen
  786. 36-Yâsin 81
    el alîmu : en iyi bilen
  787. 37-Sâffât 3
    et tâliyâti : tilâvet edenler, okuyanlar
  788. 37-Sâffât 34
    kezâlike : işte böyle
  789. 37-Sâffât 36
    âliheti-nâ : ilâhlarımız
  790. 37-Sâffât 54
    muttaliûne : muttali olanlar, yakînen bilenler
  791. 37-Sâffât 62
    zâlike : işte bu, bu
  792. 37-Sâffât 63
    li ez zâlimîne : zalimler için
  793. 37-Sâffât 66
    mâliûne : dolduranlar, dolduracak olanlar
  794. 37-Sâffât 80
    kezâlike : işte böyle
  795. 37-Sâffât 86
    âliheten : ilâhlar
  796. 37-Sâffât 91
    âliheti-him : onların ilâhları
  797. 37-Sâffât 100
    min es sâlihîne : salihlerden
  798. 37-Sâffât 101
    halîmin : halim, uysal, yumuşak huylu
  799. 37-Sâffât 105
    kezâlike : böylece, işte böyle
  800. 37-Sâffât 110
    kezâlike : işte böyle
  801. 37-Sâffât 112
    min es sâlihîne : salihlerden
  802. 37-Sâffât 113
    ve zâlimun : ve zalim olan, zulmeden
  803. 37-Sâffât 116
    el gâlibîne : gâlip gelenler
  804. 37-Sâffât 121
    kezâlike : işte böyle
  805. 37-Sâffât 125
    el hâlikîne : yaratıcı
  806. 37-Sâffât 131
    kezâlike : işte böyle
  807. 37-Sâffât 158
    alimet : bildi
  808. 37-Sâffât 163
    sâli : yaslanan, giren
  809. 37-Sâffât 173
    el gâlibûne : gâlip olanlar
  810. 38-Sâd 5
    el âlihete : ilâhlar
  811. 38-Sâd 6
    âliheti-kum : ilâhlarınız
  812. 38-Sâd 11
    hunâlike : burada
  813. 38-Sâd 24
    bi suâli : istemekle, isteyerek
  814. 38-Sâd 24
    ve amilûs sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  815. 38-Sâd 24
    ve kalîlun : ve az
  816. 38-Sâd 25
    zâlike : bu
  817. 38-Sâd 26
    halîfeten : halife
  818. 38-Sâd 27
    zâlike : bu, işte bu
  819. 38-Sâd 28
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptılar
  820. 38-Sâd 46
    bi hâlisatin : halis kullar olarak
  821. 38-Sâd 64
    zâlike : bu
  822. 38-Sâd 71
    hâlikun : yaratan
  823. 38-Sâd 75
    el âlîne : âlî olanlar, yüce olanlar
  824. 39-Zümer 3
    el hâlisu : halis, has, özel
  825. 39-Zümer 6
    zâlikum : işte bu
  826. 39-Zümer 7
    alîmun : çok iyi bilen
  827. 39-Zümer 8
    kalîlen : az, biraz
  828. 39-Zümer 15
    zâlike : işte bu
  829. 39-Zümer 16
    zâlike : işte bu, işte böyle
  830. 39-Zümer 21
    zâlike : işte bu, bu
  831. 39-Zümer 22
    dalâlin : dalâlet
  832. 39-Zümer 23
    zâlike : işte bu
  833. 39-Zümer 24
    li ez zâlimîne : zalimlere
  834. 39-Zümer 34
    zâlike : işte bu
  835. 39-Zümer 42
    zâlike : bunda
  836. 39-Zümer 46
    âlime : bilen
  837. 39-Zümer 52
    zâlike : bunda vardır
  838. 39-Zümer 62
    hâliku : yaratan
  839. 39-Zümer 63
    mekâlîdu : anahtarlarlar, hazineler
  840. 39-Zümer 72
    hâlidîne : ebedî olarak, ebediyyen
  841. 39-Zümer 73
    hâlidîne : ebedî olarak, ebediyyen
  842. 4-Nisâ 2
    ilâ emvâli-kum : kendi mallarınıza, sizin mallarınıza
  843. 4-Nisâ 3
    zâlike : işte bu, bu
  844. 4-Nisâ 7
    li er ricâli : erkekler için vardır, erkeklere
  845. 4-Nisâ 7
    el vâlidâni : ebeveyn, ana baba
  846. 4-Nisâ 7
    el vâlidâni : ebeveyn, ana baba
  847. 4-Nisâ 11
    alîmen : alim, en iyi bilen
  848. 4-Nisâ 12
    min zâlike : bundan
  849. 4-Nisâ 12
    alîmun : alim, en iyi bilen
  850. 4-Nisâ 12
    halîmun : halîm
  851. 4-Nisâ 13
    hâlidîne : ebedi kalacak olanlar
  852. 4-Nisâ 13
    ve zâlike : ve işte bu, bu
  853. 4-Nisâ 14
    hâliden : ebedi kalacak olanlar
  854. 4-Nisâ 17
    alîmen : alim, en iyi bilen
  855. 4-Nisâ 21
    galîzan : çok kuvvetli, kesin
  856. 4-Nisâ 24
    mâ verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar
  857. 4-Nisâ 24
    bi emvâli-kum : mallarınız ile
  858. 4-Nisâ 24
    alîmen : en iyi bilen
  859. 4-Nisâ 25
    zâlike : işte bu
  860. 4-Nisâ 26
    alîmun : en iyi bilen
  861. 4-Nisâ 30
    zâlike : işte bu, bu (bunu)
  862. 4-Nisâ 30
    zâlike : işte bu, bu
  863. 4-Nisâ 32
    li er ricâli : erkekler için vardır
  864. 4-Nisâ 32
    alîmen : en iyi bilen
  865. 4-Nisâ 33
    mevâliye : yakınları, akrabadan olan mirasçılar
  866. 4-Nisâ 33
    el vâlidâni : ana-baba
  867. 4-Nisâ 34
    min emvâli-him : mallarından, kendi mallarından
  868. 4-Nisâ 34
    fe es sâlihâtu : bu sebeble, bu bakımdan salih kadınlar, nefsini tezkiye eden kadınlar
  869. 4-Nisâ 34
    aliyyen : âli, yüce
  870. 4-Nisâ 35
    alîmen : en iyi bilen
  871. 4-Nisâ 36
    ve bi el vâlideyni : ve ana babaya
  872. 4-Nisâ 39
    alîmen : en iyi bilen
  873. 4-Nisâ 46
    kalîlen : pek azı
  874. 4-Nisâ 48
    zâlike : bu
  875. 4-Nisâ 57
    amilû es sâlihâti : nefsi ıslah edici, tezkiye edici amel yaptılar
  876. 4-Nisâ 57
    hâlidîne : devamlı kalacak olanlar
  877. 4-Nisâ 57
    zalîlen : devamlı ve güzel gölgeli
  878. 4-Nisâ 59
    zâlike : bu
  879. 4-Nisâ 66
    kalîlun : biraz, pek az
  880. 4-Nisâ 69
    ve es sâlihîne : ve salihler
  881. 4-Nisâ 70
    zâlike : işte bu
  882. 4-Nisâ 70
    alîmen : en iyi bilen
  883. 4-Nisâ 75
    min er ricâli : erkeklerden
  884. 4-Nisâ 75
    ez zâlimi : zalim
  885. 4-Nisâ 77
    kalîlun : az
  886. 4-Nisâ 83
    le alime-hu : mutlaka onu bilirlerdi
  887. 4-Nisâ 83
    kalîlen : biraz, pek az
  888. 4-Nisâ 92
    alîmen : en iyi bilen
  889. 4-Nisâ 93
    hâliden : ebediyyen kalıcı
  890. 4-Nisâ 94
    kezâlike : öyle, böyle
  891. 4-Nisâ 95
    bi emvâli-him : kendi malları ile
  892. 4-Nisâ 95
    bi emvâli-him : kendi malları ile
  893. 4-Nisâ 97
    zâlimî : zulmedenler
  894. 4-Nisâ 98
    min er ricâli : erkeklerden
  895. 4-Nisâ 104
    alîmen : en iyi bilen
  896. 4-Nisâ 111
    alîmen : alîm, en iyi bilen
  897. 4-Nisâ 114
    zâlike : işte bu, bu, bunlar
  898. 4-Nisâ 116
    zâlike : işte bu, bu, bunlar
  899. 4-Nisâ 122
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel, nefsi tezkiye edici amel işlediler
  900. 4-Nisâ 122
    hâlidîne : devamlı kalacak olanlar
  901. 4-Nisâ 124
    min es sâlihâti : salih ameller ( nefsi tezkiye edici, ıslâh edici ameller)
  902. 4-Nisâ 125
    halîlen : dost
  903. 4-Nisâ 127
    alîmen : en iyi bilen
  904. 4-Nisâ 133
    zâlike : bu
  905. 4-Nisâ 135
    el vâlideyni : ana-baba
  906. 4-Nisâ 142
    kalîlen : az, pek az
  907. 4-Nisâ 143
    zâlike : bu, bunlar
  908. 4-Nisâ 147
    alîmen : en iyi bilen
  909. 4-Nisâ 148
    alîmen : en iyi bilen
  910. 4-Nisâ 150
    zâlike : işte bu,bu, bunlar
  911. 4-Nisâ 153
    zâlike : işte bu, bu
  912. 4-Nisâ 153
    an zâlike : bundan
  913. 4-Nisâ 154
    galîzan : sağlam, çok kuvvetli
  914. 4-Nisâ 155
    kalîlen : az, pek az
  915. 4-Nisâ 169
    hâlidîne : kalacak olanlar
  916. 4-Nisâ 169
    zâlike : bu
  917. 4-Nisâ 170
    alîmen : alîm, en iyi bilen
  918. 4-Nisâ 173
    ve amilû es sâlihâti : ve ıslâh edici, nefsi tezkiye edici amel yaptılar
  919. 4-Nisâ 176
    alîmun : en iyi bilen
  920. 40-Mü'min 2
    el alîmi : en iyi bilen
  921. 40-Mü'min 6
    ve kezâlike : ve işte böylece, böyle
  922. 40-Mü'min 9
    ve zâlike : ve işte bu
  923. 40-Mü'min 12
    zâlikum : işte bu, bu
  924. 40-Mü'min 12
    el aliyyi : çok yüce
  925. 40-Mü'min 18
    li ez zâlimîne : zalimlere, zalimler için
  926. 40-Mü'min 22
    zâlike : işte bu
  927. 40-Mü'min 25
    dalâlin : dalâlette, sapıklık içinde
  928. 40-Mü'min 28
    âli fir'avne : firavunun ailesi
  929. 40-Mü'min 34
    kezâlike : işte böyle
  930. 40-Mü'min 35
    kezâlike : işte böyle
  931. 40-Mü'min 37
    attalia : ben muttali olurum, karşılaşırım, ulaşırım
  932. 40-Mü'min 37
    ve kezâlike : ve işte böylece
  933. 40-Mü'min 40
    sâlihan : nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi
  934. 40-Mü'min 45
    bi âli fir'avne : firavunun ailesini
  935. 40-Mü'min 50
    dalâlin : dalâlet
  936. 40-Mü'min 52
    ez zâlimîne : zalimler
  937. 40-Mü'min 56
    bi bâligî-hi : ona ulaşacak olan
  938. 40-Mü'min 58
    es sâlihâti : salih ameller, nefs tezkiyesi
  939. 40-Mü'min 58
    kalîlen mâ : ne kadar az
  940. 40-Mü'min 62
    zâlikum(u) : işte bu
  941. 40-Mü'min 62
    hâliku : yaratan, yaratıcı
  942. 40-Mü'min 63
    kezâlike : işte böyle
  943. 40-Mü'min 64
    zâlikum(u) : işte bu
  944. 40-Mü'min 74
    kezâlike : işte böyle
  945. 40-Mü'min 75
    zâlikum : işte bu
  946. 40-Mü'min 76
    hâlidîne : ebediyyen kalacak olanlar
  947. 40-Mü'min 78
    hunâli-ke : orada
  948. 40-Mü'min 85
    hunâlike : orada
  949. 41-Fussilet 8
    amilû es sâlihâti : salih amel işlediler, nefs tezkiyesi yaptılar
  950. 41-Fussilet 9
    zâlike : işte o
  951. 41-Fussilet 12
    zâlike : işte bu
  952. 41-Fussilet 12
    el alîmi : en iyi bilen
  953. 41-Fussilet 23
    ve zâli-kum : ve işte bu
  954. 41-Fussilet 28
    zâlike : işte bu
  955. 41-Fussilet 33
    sâlihan : salih amel, nefsi ıslâh edici amel
  956. 41-Fussilet 36
    el alîmu : en iyi bilen
  957. 41-Fussilet 46
    sâlihan : salih amel, nefs tezkiyesi
  958. 41-Fussilet 50
    galîzin : galiz, dehşetli
  959. 42-Şûrâ 3
    kezâlike : işte böyle, böylece
  960. 42-Şûrâ 4
    el aliyyu : âli, âlâ, çok yüce
  961. 42-Şûrâ 7
    ve kezâlike : ve işte böyle, böylece
  962. 42-Şûrâ 8
    ve ez zâlimûne : ve zalimler
  963. 42-Şûrâ 10
    zâlikum : işte o, işte bu
  964. 42-Şûrâ 12
    mekâlîdu : anahtarlar
  965. 42-Şûrâ 12
    alîmun : en iyi bilen
  966. 42-Şûrâ 15
    fe li zâlike : işte bunun için
  967. 42-Şûrâ 18
    dalâlin : dalâlet
  968. 42-Şûrâ 21
    ez zâlimîne : zalimler
  969. 42-Şûrâ 22
    ez zâlimîne : zalimler
  970. 42-Şûrâ 22
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel işlediler, nefs tezkiyesi yaptılar
  971. 42-Şûrâ 22
    zâlike : işte bu
  972. 42-Şûrâ 23
    zâlike : işte bu
  973. 42-Şûrâ 23
    ve amilû es sâlihâti : ve nefsi ıslâh edici amel işlediler
  974. 42-Şûrâ 24
    alîmun : çok iyi bilen
  975. 42-Şûrâ 26
    ve amilû es sâlihâti : ve nefsi ıslâh edici amel işleyen
  976. 42-Şûrâ 33
    zâlike : bu
  977. 42-Şûrâ 40
    ez zâlimîne : zalimler
  978. 42-Şûrâ 43
    zâlike : bu
  979. 42-Şûrâ 44
    ez zâlimîne : zalimler
  980. 42-Şûrâ 45
    ez zâlimîne : zalimler
  981. 42-Şûrâ 50
    alîmun : en iyi bilen
  982. 42-Şûrâ 51
    aliyyun : âlî, yüce
  983. 42-Şûrâ 52
    ve kezâlike : ve işte böylece
  984. 43-Zuhruf 4
    alîyyun : âlî, yüce
  985. 43-Zuhruf 9
    el alîmu : alîm, en iyi bilen
  986. 43-Zuhruf 11
    kezâlike : işte bunun gibi
  987. 43-Zuhruf 14
    munkalibûne : dönenler, dönecek olanlar
  988. 43-Zuhruf 20
    bi zâlike : bunda
  989. 43-Zuhruf 23
    ve kezâlike : ve böylece, ve bunun gibi
  990. 43-Zuhruf 35
    zâlike : bu, bunlar
  991. 43-Zuhruf 40
    dalâlin : dalâlette
  992. 43-Zuhruf 45
    âliheten : ilâhlar
  993. 43-Zuhruf 58
    alihetu-nâ : bizim ilâhlarımız
  994. 43-Zuhruf 71
    hâlidûne : halid olanlar, ebedî olanlar
  995. 43-Zuhruf 74
    hâlidûne : halid olanlar, ebedî olanlar
  996. 43-Zuhruf 76
    ez zâlimîne : zalimler
  997. 43-Zuhruf 77
    mâliku : ey malik
  998. 43-Zuhruf 84
    el alîmu : alîm, en iyi bilen
  999. 44-Duhân 6
    el alîmu : en iyi bilen
  1000. 44-Duhân 15
    kalîlen : az, biraz
  1001. 44-Duhân 28
    kezâlike : işte böyle, böylece
  1002. 44-Duhân 31
    âliyen : ululuk, büyüklük taslayan
  1003. 44-Duhân 54
    kezâlike : işte böyle
  1004. 44-Duhân 57
    zâlike : işte bu
  1005. 45-Câsiye 9
    alime : bildi, öğrendi
  1006. 45-Câsiye 13
    zâlike : bunda vardır
  1007. 45-Câsiye 15
    amile sâlihan : salih ameller (nefs tezkiyesi) yaptı
  1008. 45-Câsiye 19
    ez zâlimîne : zalimler
  1009. 45-Câsiye 21
    ve amilû es sâlihâti : ve salih ameller (nefs tezkiyesi) yaptılar
  1010. 45-Câsiye 24
    bi zâlike : bununla, bu konuda
  1011. 45-Câsiye 30
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar
  1012. 45-Câsiye 30
    zâlike : işte bu
  1013. 45-Câsiye 35
    zâlikum : işte bu
  1014. 46-Ahkaf 10
    ez zâlimîne : zalimler
  1015. 46-Ahkaf 14
    hâlidîne : ebedî olanlar
  1016. 46-Ahkaf 15
    bi vâlidey-hi : anne ve babasına
  1017. 46-Ahkaf 15
    ve alâ vâlideyye : ve anne-babama
  1018. 46-Ahkaf 15
    sâlihan : salih, ıslâh edici
  1019. 46-Ahkaf 17
    li vâlidey-hi : anne ve babasına
  1020. 46-Ahkaf 22
    an âliheti-nâ : ilâhlarımızdan
  1021. 46-Ahkaf 25
    kezâlike : böyle, onun gibi
  1022. 46-Ahkaf 28
    âliheten : ilâhlar
  1023. 46-Ahkaf 28
    ve zâlike : ve işte bunlar
  1024. 46-Ahkaf 32
    dalâlin : dalâlet içindedir
  1025. 47-Muhammed 2
    ve amilû es sâlihâti : ve salih ameller yaptılar
  1026. 47-Muhammed 3
    zâlike : işte bu (bunlar)
  1027. 47-Muhammed 3
    kezâlike : işte böyle
  1028. 47-Muhammed 4
    zalike : işte bu
  1029. 47-Muhammed 9
    zâlike : işte bu
  1030. 47-Muhammed 11
    zâlike : işte bu
  1031. 47-Muhammed 12
    ve amilû es sâlihâti : ve salih ameller işlediler, nefs tezkiye edici ameller yaptılar, işlediler
  1032. 47-Muhammed 15
    hâlidun : ebedî olan, devamlı kalacak olan
  1033. 47-Muhammed 26
    zâlike : işte bu
  1034. 47-Muhammed 28
    zâlike : işte bu
  1035. 48-Fetih 4
    alîmen : alîm, en iyi bilen
  1036. 48-Fetih 5
    hâlidîne : devamlı, ebedî kalanlar
  1037. 48-Fetih 5
    zâlike : işte bu
  1038. 48-Fetih 12
    en len yenkalibe : asla dönmeyecekler
  1039. 48-Fetih 12
    zâlike : işte bu, bu
  1040. 48-Fetih 15
    kezâlikum : işte böyle, böyle
  1041. 48-Fetih 15
    kalîlen : az, pek az
  1042. 48-Fetih 18
    alime : bildi (biliyordu)
  1043. 48-Fetih 26
    alîmen : en iyi bilen
  1044. 48-Fetih 27
    alime : bildi
  1045. 48-Fetih 27
    min dûni zâlike : bundan başka
  1046. 48-Fetih 29
    zâlike : bu, işte bu
  1047. 48-Fetih 29
    amilû es sâlihâti : salih amel (nefs tezkiye edici amel) işlediler
  1048. 49-Hucurât 1
    alîmun : en iyi bilen
  1049. 49-Hucurât 8
    alîmun : en iyi bilen
  1050. 49-Hucurât 11
    ez zâlimûne : zalimler
  1051. 49-Hucurât 13
    alîmun : en iyi bilen
  1052. 49-Hucurât 14
    min a'mâli-kum : sizin amellerinizden
  1053. 49-Hucurât 15
    bi emvâli-him : mallarıyla
  1054. 49-Hucurât 16
    alîmun : en iyi bilen
  1055. 5-Mâide 3
    zâlikum : İşte bunlar
  1056. 5-Mâide 7
    alîmun : en iyi bilen
  1057. 5-Mâide 9
    ve amilû es sâlihâti : ve ıslah edici amel yapanlar, nefs tezkiyesi yapanlar
  1058. 5-Mâide 12
    ba'de zâlike : bundan sonra
  1059. 5-Mâide 13
    tettaliu : muttali olursun, maruz kalırsın
  1060. 5-Mâide 13
    illâ kalîlen : çok azı hariç
  1061. 5-Mâide 21
    tenkalibû : inkilâb edersiniz, bir halden başka bir hale dönüşürsünüz, dönersiniz
  1062. 5-Mâide 23
    fe inne-kum gâlibûne : işte muhakkak ki siz gâliplersiniz
  1063. 5-Mâide 29
    ve zâlike : ve işte bu
  1064. 5-Mâide 29
    cezâû ez zâlimîne : zâlimlerin cezası
  1065. 5-Mâide 32
    min ecli zâlike : bundan dolayı
  1066. 5-Mâide 32
    ba'de zâlike : bundan sonra
  1067. 5-Mâide 33
    zâlike lehum : bu onların
  1068. 5-Mâide 43
    min ba'di zâlike : bundan sonra
  1069. 5-Mâide 44
    semenen kalîlen : az bir pahaya, değere
  1070. 5-Mâide 45
    ez zâlimûne : zâlimler
  1071. 5-Mâide 51
    ez zâlimîne : zâlimler
  1072. 5-Mâide 54
    zâlike fadlu allâhi : işte bu Allâh'ın (cc.) fazlı
  1073. 5-Mâide 54
    alîmun : en iyi bilen
  1074. 5-Mâide 56
    hum(u) el gâlibûne : onlar gâlip olanlardır
  1075. 5-Mâide 58
    zâlike : bu
  1076. 5-Mâide 60
    bi şerrin min zâlike : bundan daha kötüsünü
  1077. 5-Mâide 69
    ve amile sâlihan : ve nefsi tezkiye edici, ıslah edici amel yaptı
  1078. 5-Mâide 72
    ve mâ li ez zâlimîne : zâlimler için olmaz (yoktur)
  1079. 5-Mâide 73
    sâlisu selâsetin : üçün üçüncüsü
  1080. 5-Mâide 76
    el alîmu : en iyi bilen
  1081. 5-Mâide 78
    zâlike : bu
  1082. 5-Mâide 80
    hâlidûne : devamlı kalacak olanlar
  1083. 5-Mâide 82
    zâlike : bu
  1084. 5-Mâide 84
    el kavmi es sâlihîne : sâlihler topluluğu (kavmî)
  1085. 5-Mâide 85
    hâlidîne fî-hâ : orada devamlı kalacak olanlar
  1086. 5-Mâide 85
    ve zâlike : ve bu, işte bu
  1087. 5-Mâide 89
    zâlike keffâretu : işte bu kefarettir (yemini bozmaya karşılıktır)
  1088. 5-Mâide 89
    kezâlike : işte böyle, böylece, bunun gibi
  1089. 5-Mâide 93
    ve amilû es sâlihâti : ve sâlih amel (nefsi ıslâh edici amel) yaptılar
  1090. 5-Mâide 93
    ve amilû es sâlihâti : ve sâlih ameller (nefsi tezkiye edici ameller) yapın!
  1091. 5-Mâide 94
    ba'de zâlike : bundan sonra
  1092. 5-Mâide 95
    hedyen bâliga el ka'beti : Kâ'be'ye ulaşan kurban
  1093. 5-Mâide 95
    ev adlu zâlike : veya buna adil olan, denk olan
  1094. 5-Mâide 97
    zâlike : işte bu
  1095. 5-Mâide 97
    alîmûn : en iyi bilen
  1096. 5-Mâide 101
    halîmun : Halîm, yumuşak muamele eden
  1097. 5-Mâide 107
    min ez zâlimîne : zâlimlerden
  1098. 5-Mâide 108
    zâlike ednâ : bu en yakın, en iyi, daha iyi
  1099. 5-Mâide 110
    ve alâ vâlideti-ke : ve senin annenin üzerinde
  1100. 5-Mâide 116
    fe kad alimte-hu : o zaman, o taktirde sen onu bilirdin
  1101. 5-Mâide 119
    hâlidîne fî-hâ : onun içinde, orada kalacak olanlar
  1102. 5-Mâide 119
    zâlike : işte bu
  1103. 50-Kaf 3
    zâlike : işte bu
  1104. 50-Kaf 4
    alimnâ : biz bildik
  1105. 50-Kaf 11
    kezâlike : işte böyle, bunun gibi
  1106. 50-Kaf 17
    ve an eş şimâli : ve solundan
  1107. 50-Kaf 19
    zâlike : işte bu
  1108. 50-Kaf 20
    zâlike : işte bu
  1109. 50-Kaf 27
    dalâlin : dalâlet içinde
  1110. 50-Kaf 34
    zâlike : bu
  1111. 50-Kaf 37
    zâlike : bunda vardır
  1112. 50-Kaf 42
    zâlike : işte bu
  1113. 50-Kaf 44
    zâlike : işte bu
  1114. 51-Zâriyât 16
    zâlike : bu
  1115. 51-Zâriyât 17
    kalîlen : az, pek az
  1116. 51-Zâriyât 19
    ve fî emvâli-him : ve onların mallarında vardır
  1117. 51-Zâriyât 28
    alîmin : alîm, bilgi sahibi, bilgin
  1118. 51-Zâriyât 30
    kezâliki : işte böyle, işte budur
  1119. 51-Zâriyât 30
    el alîmu : alîmdir, en iyi bilendir
  1120. 51-Zâriyât 52
    kezâlike : işte bunun gibi, işte böyle
  1121. 52-Tûr 35
    el hâlikûne : yaratıcı
  1122. 52-Tûr 47
    dûne zâlike : bundan başka vardır
  1123. 53-Necm 20
    es sâlisete : üçüncü
  1124. 53-Necm 30
    zâlike : odur
  1125. 53-Necm 34
    kalîlen : azıcık
  1126. 54-Kamer 5
    bâligatun : olgunlaşmış
  1127. 54-Kamer 24
    le fî dalâlin : gerçekten dalâlet içinde
  1128. 54-Kamer 35
    kezâlike : işte böyle
  1129. 54-Kamer 47
    dalâlin : dalâlet içinde
  1130. 55-Rahmân 14
    salsâlin : inorganik halden, organik hale dönüşmüş nemli toprak
  1131. 55-Rahmân 27
    el celâli : celâl
  1132. 55-Rahmân 78
    el celâli : celâl
  1133. 56-Vâkıa 14
    ve kalîlun : ve birazı
  1134. 56-Vâkıa 23
    ke emsâli : sanki gibi
  1135. 56-Vâkıa 41
    ve ashâbu eş şimâli : ve şeamet (kötülük), meş'eme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sollarından verilenler
  1136. 56-Vâkıa 41
    ashâbu eş şimâli : şeamet (kötülük), meş'eme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sollarından verilenler
  1137. 56-Vâkıa 45
    kable zâlike : bundan önce, daha önce
  1138. 56-Vâkıa 53
    mâliûne : dolduracak olanlar
  1139. 56-Vâkıa 59
    el hâlikûne : yaratan, yaratıcı
  1140. 56-Vâkıa 62
    alimtum(u) : bildiniz
  1141. 57-Hadid 3
    alîmun : en iyi bilen
  1142. 57-Hadid 6
    alîmun : en iyi bilen
  1143. 57-Hadid 12
    hâlidîne : ebediyyen kalacak olanlar
  1144. 57-Hadid 12
    zâlike : işte bu
  1145. 57-Hadid 20
    fî el emvâli : malda, mal konusunda
  1146. 57-Hadid 21
    zâlike : işte bu
  1147. 57-Hadid 22
    zâlike : işte bu
  1148. 57-Hadid 23
    muhtâlin : kendini beğenen, böbürlenen,
  1149. 58-Mücâdele 3
    zâlikum : işte bu, işte böyle
  1150. 58-Mücâdele 4
    zâlike : işte bu
  1151. 58-Mücâdele 7
    min zâlike : bundan
  1152. 58-Mücâdele 7
    alîmun : en iyi bilendir
  1153. 58-Mücâdele 11
    fî el mecâlisi : meclislerde
  1154. 58-Mücâdele 12
    zâlike : işte bu
  1155. 58-Mücâdele 17
    hâlidûne : devamlı, ebediyyen kalacak olanlar
  1156. 58-Mücâdele 22
    hâlidîne : kalacak olanlar
  1157. 59-Haşr 4
    zâlike : işte bu
  1158. 59-Haşr 8
    ve emvâli-him : ve mallarından
  1159. 59-Haşr 13
    zâlike : işte bu
  1160. 59-Haşr 14
    zâlike : işte bu
  1161. 59-Haşr 17
    hâlideyni : (ikisi) devamlı kalacak olanlar
  1162. 59-Haşr 17
    ve zâlike : ve işte bu
  1163. 59-Haşr 17
    ez zâlimîne : zalimler
  1164. 59-Haşr 22
    âlimu : bilen
  1165. 59-Haşr 24
    el hâliku : yaratan
  1166. 6-En'âm 13
    el alîmu : en iyi bilen
  1167. 6-En'âm 16
    ve zâlike : ve işte bu
  1168. 6-En'âm 19
    âliheten uhrâ : başka ilâhlar
  1169. 6-En'âm 21
    ez zâlimûne : zâlimler
  1170. 6-En'âm 33
    ez zâlimîne : zâlimler
  1171. 6-En'âm 47
    ez zâlimûne : zâlimler
  1172. 6-En'âm 52
    min ez zâlimîne : zâlimlerden
  1173. 6-En'âm 53
    kezâlike : işte böyle, böylece
  1174. 6-En'âm 55
    ve kezâlike : ve işte böylece
  1175. 6-En'âm 58
    bi ez zâlimîn : zâlimleri
  1176. 6-En'âm 68
    ez zâlimîne : zalimler
  1177. 6-En'âm 73
    âlimu el gaybi : gaybı bilen
  1178. 6-En'âm 74
    âliheten : ilâhlar
  1179. 6-En'âm 74
    dalâlin : dalâlette
  1180. 6-En'âm 75
    ve kezâlike : ve böylece
  1181. 6-En'âm 83
    alîmun : en iyi bilendir
  1182. 6-En'âm 84
    ve kezâlike : ve işte böylece
  1183. 6-En'âm 85
    min es sâlihîne : salihlerden
  1184. 6-En'âm 88
    zâlike : işte bu
  1185. 6-En'âm 93
    iz ez zâlimûne : o zaman zalimleri
  1186. 6-En'âm 95
    fâliku el habbi : taneyi yarıp çıkaran
  1187. 6-En'âm 95
    zâlikum allâhu : işte bu Allah'tır
  1188. 6-En'âm 96
    fâliku el ısbâhı : sabahı yarıp çıkaran
  1189. 6-En'âm 96
    zâlike : işte bu
  1190. 6-En'âm 96
    el alîmi : âlim, en iyi bilen
  1191. 6-En'âm 99
    zâlikum : bunlarda vardır
  1192. 6-En'âm 101
    alîmun : en iyi bilendir
  1193. 6-En'âm 102
    zâlikum allâhu : işte bu Allah
  1194. 6-En'âm 102
    hâliku : yaratan
  1195. 6-En'âm 105
    ve kezâlike : ve işte böylece
  1196. 6-En'âm 108
    kezâlike : işte böyle
  1197. 6-En'âm 112
    ve kezâlike : ve böylece
  1198. 6-En'âm 115
    ve huve es semîu el alîmu : ve O, en iyi işiten, en iyi bilendir
  1199. 6-En'âm 122
    kezâlike : işte böyle, böylece
  1200. 6-En'âm 123
    ve kezâlike : ve işte böylece
  1201. 6-En'âm 125
    kezâlike : işte böyle, böylece
  1202. 6-En'âm 128
    hâlidîne : ebedî kalacak olanlar
  1203. 6-En'âm 128
    alîmun : en iyi bilendir
  1204. 6-En'âm 129
    ve kezâlike : işte böylece
  1205. 6-En'âm 129
    ba'da ez zâlimîne : zalimlerin bir kısmını
  1206. 6-En'âm 131
    zâlike : işte bu
  1207. 6-En'âm 135
    ez zâlimûne : zâlimler
  1208. 6-En'âm 137
    ve kezâlike : ve işte böyle, böylece
  1209. 6-En'âm 139
    hâlisatun : hastır, özeldir, aittir
  1210. 6-En'âm 139
    alîmun : en iyi bilendir
  1211. 6-En'âm 144
    ez zâlimîne : zâlimler
  1212. 6-En'âm 146
    zâlike : böylece, işte böylece
  1213. 6-En'âm 148
    kezâlike : böyle, işte böyle
  1214. 6-En'âm 149
    el bâligatu : en üstün, en kuvvetli, kesin olan
  1215. 6-En'âm 151
    ve bi el vâlideyni : ve anne babaya
  1216. 6-En'âm 151
    zâlikum : işte bunlar
  1217. 6-En'âm 152
    zâlikum : işte bunlar
  1218. 6-En'âm 153
    zâlikum : işte bunlar
  1219. 6-En'âm 160
    emsâli-hâ : onun katı, misli
  1220. 6-En'âm 163
    ve bi zâlike : ve bununla
  1221. 60-Mümtehine 9
    ez zâlimûne : zalimler
  1222. 60-Mümtehine 10
    in alimtim(û) : eğer bilirseniz
  1223. 60-Mümtehine 10
    zâlikum : işte bu
  1224. 60-Mümtehine 10
    alîmun : en iyi bilen
  1225. 61-Saf 7
    ez zâlimîne : zalimler
  1226. 61-Saf 11
    emvâli-kum : sizin mallarınız
  1227. 61-Saf 11
    zâlikum : işte bu
  1228. 61-Saf 12
    zâlike : işte bu
  1229. 62-Cum'a 2
    dalâlin : dalâlet içinde
  1230. 62-Cum'a 4
    zâlike : işte bu
  1231. 62-Cum'a 5
    ez zâlimîne : zalimler
  1232. 62-Cum'a 7
    alîmun : en iyi bilen
  1233. 62-Cum'a 7
    bi ez zâlimîne : zalimleri
  1234. 62-Cum'a 8
    ilâ âlimi : en iyi bilene
  1235. 62-Cum'a 9
    zâlikum : işte bu
  1236. 63-Münâfikûn 3
    zâlike : işte bu
  1237. 63-Münâfikûn 9
    zâlike : bu
  1238. 63-Münâfikûn 10
    min es sâlihîne : salihlerden
  1239. 64-Teğabün 4
    alîmun : en iyi bilen
  1240. 64-Teğabün 6
    zâlike : işte bu
  1241. 64-Teğabün 7
    ve zâlike : ve işte bu, bu
  1242. 64-Teğabün 9
    zâlike : işte bu (o)
  1243. 64-Teğabün 9
    ve ya'mel sâlihan : ve salih amel işler, nefs tezkiyesi yapar
  1244. 64-Teğabün 9
    hâlidîne : devamlı kalacak olanlar
  1245. 64-Teğabün 9
    zâlike : işte bu
  1246. 64-Teğabün 10
    hâlidîne : ebediyyen kalacak olanlar
  1247. 64-Teğabün 11
    alîmun : en iyi bilen
  1248. 64-Teğabün 17
    halîmun : halîm, yumuşak ve yavaş davranan
  1249. 64-Teğabün 18
    âlimu : bilen
  1250. 65-Talâk 1
    ba'de zâlike : bundan sonra
  1251. 65-Talâk 2
    zâlikum : işte bu
  1252. 65-Talâk 3
    bâligu : gerçekleştirir
  1253. 65-Talâk 4
    el ahmâli : yüklü olanlar, hamile olanlar
  1254. 65-Talâk 5
    zâlike : işte bu
  1255. 65-Talâk 11
    ve amilû es sâlihâti : ve salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller) yaptılar
  1256. 65-Talâk 11
    sâlihan : salih
  1257. 65-Talâk 11
    hâlidîne : kalacak olanlar
  1258. 66-Tahrim 2
    el alîmu : en iyi bilen
  1259. 66-Tahrim 3
    el alîmu : en iyi bilen
  1260. 66-Tahrim 4
    ve sâlihu : ve salih olanlar
  1261. 66-Tahrim 4
    ba'de zâlike : bundan sonra
  1262. 66-Tahrim 10
    sâlihayni : iki salih kul
  1263. 66-Tahrim 11
    ez zâlimîne : zalimler
  1264. 67-Mülk 4
    yenkalib : döner
  1265. 67-Mülk 9
    dalâlin : dalâlet
  1266. 67-Mülk 13
    alîmun : en iyi bilen
  1267. 67-Mülk 23
    kalîlen : az
  1268. 67-Mülk 29
    dalâlin : dalâlet, sapıklık
  1269. 68-Kalem 13
    ba'de zâlike : bundan sonra (bundan başka)
  1270. 68-Kalem 14
    mâlin : mal, mallar
  1271. 68-Kalem 29
    zâlimîne : zalimler, zalim kimseler
  1272. 68-Kalem 33
    kezâlike : işte böyle
  1273. 68-Kalem 39
    bâligatun : erişir, sürer
  1274. 68-Kalem 40
    bi zâlike : bunu
  1275. 68-Kalem 43
    sâlimûne : salim, sağlam, selâmette
  1276. 68-Kalem 50
    min es sâlihîne : salihlerden
  1277. 69-Hâkka 7
    leyâlin : geceler
  1278. 69-Hâkka 22
    âliyetin : yüksek, yüce
  1279. 69-Hâkka 24
    el hâliyeti : geçmiş
  1280. 69-Hâkka 25
    bi şimâli-hî : onun solundan
  1281. 69-Hâkka 28
    mâli-yeh : benim malım
  1282. 69-Hâkka 41
    kalîlen : az
  1283. 69-Hâkka 42
    kalîlen : az
  1284. 7-A'râf 3
    kalîlen : az
  1285. 7-A'râf 5
    zâlimîne : zalimler
  1286. 7-A'râf 10
    kalîlen mâ : ne kadar az
  1287. 7-A'râf 19
    min ez zâlimîne : zalimlerden
  1288. 7-A'râf 20
    min el hâlidîne : ebedî kalanlardan
  1289. 7-A'râf 26
    zâlike : bu, işte bu
  1290. 7-A'râf 26
    zâlike : bu, işte bu
  1291. 7-A'râf 32
    hâlisaten : has, özellikle
  1292. 7-A'râf 32
    kezâlike : işte böylece
  1293. 7-A'râf 36
    hâlidûne : devamlı kalanlar, kalacak olanlar
  1294. 7-A'râf 40
    kezâlike : işte böyle
  1295. 7-A'râf 41
    kezâlike : işte böyle
  1296. 7-A'râf 41
    ez zâlimîne : zalimler
  1297. 7-A'râf 42
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel işleyenler (nefs tezkiyesi yapanlar)
  1298. 7-A'râf 42
    hâlidûne : ebedî kalanlar, kalacak olanlar
  1299. 7-A'râf 44
    alâ ez zâlimîne : zalimlerin üzerine
  1300. 7-A'râf 47
    el kavmi ez zâlimîne : zalimler kavmi, zalim kavim
  1301. 7-A'râf 57
    kezâlike : işte bunun gibi
  1302. 7-A'râf 58
    kezâlike : işte bunun gibi
  1303. 7-A'râf 60
    dalâlin : dalâlet içinde
  1304. 7-A'râf 73
    sâlihan : Salih
  1305. 7-A'râf 75
    sâlihan : Salih
  1306. 7-A'râf 77
    sâlihu a'ti-nâ : ey Salih bize getir
  1307. 7-A'râf 85
    zâlikum hayrun : işte bu hayırlıdır
  1308. 7-A'râf 86
    iz kuntum kalîlen : siz az idiniz
  1309. 7-A'râf 101
    kezâlike : böylece, işte
  1310. 7-A'râf 109
    alîmun : alim, çok iyi bilen, bilgin
  1311. 7-A'râf 112
    alîm : en iyi bilen
  1312. 7-A'râf 113
    nahnu el gâlibîne : biz gâlip olanlar, gâlib gelenler
  1313. 7-A'râf 119
    hunâlike : orada
  1314. 7-A'râf 125
    munkalibûne : dönen kimseler, dönmüş olanlar
  1315. 7-A'râf 127
    ve âlihete-ke : ve senin ilâhlarını
  1316. 7-A'râf 135
    bâligû-hu : ona ulaşanlar
  1317. 7-A'râf 138
    âlihetun : ilâhlar
  1318. 7-A'râf 141
    min âli fir'avne : firavun ailesinden
  1319. 7-A'râf 141
    ve fî zâlikum : ve işte bunda vardır
  1320. 7-A'râf 146
    zâlike : işte bu
  1321. 7-A'râf 148
    zâlimîne : zalimler, zulmedenler
  1322. 7-A'râf 150
    mea el kavmi ez zâlimîne : zalim kavimle beraber, birlikte
  1323. 7-A'râf 152
    ve kezâlike : ve böylece, işte böyle
  1324. 7-A'râf 160
    alime : bildi
  1325. 7-A'râf 163
    kezâlike : işte böylece
  1326. 7-A'râf 168
    min hum es sâlihûne : onlardan (bir kısmı) salihler
  1327. 7-A'râf 168
    dûne zâlike : bunlardan başka, bunların dışında
  1328. 7-A'râf 174
    ve kezâlike : ve işte böyle
  1329. 7-A'râf 176
    zâlike : o, işte o, işte böyle
  1330. 7-A'râf 189
    sâlihan : salih olan, salih (bir evlât)
  1331. 7-A'râf 190
    sâlihan : salih olan, salih (bir evlât)
  1332. 7-A'râf 196
    yetevelle es sâlihîne : salihlere velîlik yapar (dost olur)
  1333. 7-A'râf 200
    alîmun : en iyi bilen
  1334. 7-A'râf 205
    ve el âsâli : ve akşamları (ikindi akşam arası zaman)
  1335. 70-Meâric 24
    emvâli-him : onların malları, malları
  1336. 70-Meâric 31
    zâlike : işte bu, bu
  1337. 70-Meâric 36
    mâli : ne oluyor, niçin
  1338. 70-Meâric 37
    ve an(i) eş şimâli : ve sol yandan
  1339. 70-Meâric 44
    zâlike : işte bu
  1340. 71-Nuh 12
    bi emvâlin : mallarla
  1341. 71-Nuh 23
    âlihete-kum : sizin ilâhlarınız
  1342. 71-Nuh 24
    ez zâlimîne : zalimler
  1343. 71-Nuh 28
    ve li vâlideyye : ve annemi, babamı
  1344. 71-Nuh 28
    ez zâlimîne : zalimler
  1345. 72-Cin 6
    bi ricâlin : adamlara
  1346. 72-Cin 11
    es sâlihûne : salihlerden
  1347. 72-Cin 11
    dûne zâlike : bunun dışında
  1348. 72-Cin 23
    hâlidîne : kalacak olanlar
  1349. 72-Cin 26
    âlimu : âlim, bilen
  1350. 73-Müzzemmil 2
    kâlilen : az
  1351. 73-Müzzemmil 3
    kâlilen : az, biraz
  1352. 73-Müzzemmil 11
    kalîlen : az, biraz
  1353. 73-Müzzemmil 20
    alime : bildi
  1354. 73-Müzzemmil 20
    alime : bildi
  1355. 74-Müddessir 9
    zâlike : işte bu, işte o
  1356. 74-Müddessir 31
    kezâlike : böylece, işte böyle
  1357. 75-Kıyamet 40
    zâlike : bunlar
  1358. 76-İnsan 11
    zâlike : işte böyle
  1359. 76-İnsan 21
    âliye-hum : onların üstleri
  1360. 76-İnsan 30
    alîmen : en iyi bilen
  1361. 76-İnsan 31
    ve ez zâlimîne : ve zalimler
  1362. 77-Mürselât 18
    kezâlike : işte böyle
  1363. 77-Mürselât 29
    intalikû : (ayrılıp) gidin
  1364. 77-Mürselât 30
    intalikû : gidin
  1365. 77-Mürselât 31
    lâ zalîlin : gölgeli yapmaz, gölgelendirmez
  1366. 77-Mürselât 41
    fî zılâlin : gölgelerde
  1367. 77-Mürselât 44
    kezâlike : işte böyle
  1368. 77-Mürselât 46
    kalîlen : az, biraz
  1369. 78-Nebe 39
    zâlike : işte
  1370. 79-Nâziât 26
    zâlike : bunda vardır
  1371. 79-Nâziât 30
    zâlike : bu
  1372. 8-Enfâl 1
    an el enfâli : ganimetlerden
  1373. 8-Enfâl 13
    zâlike : işte bu
  1374. 8-Enfâl 14
    zâlikum : işte bu, işte böyle, böylece
  1375. 8-Enfâl 16
    li kıtâlin : savaşmak için
  1376. 8-Enfâl 17
    alîmun : en iyi bilen
  1377. 8-Enfâl 18
    zâlikum : işte böyle
  1378. 8-Enfâl 23
    alime allâhu : Allah bildi
  1379. 8-Enfâl 26
    kalîlun : az
  1380. 8-Enfâl 42
    alîmun : en iyi bilen
  1381. 8-Enfâl 43
    kalîlen : az
  1382. 8-Enfâl 43
    alîmun : en iyi bilen
  1383. 8-Enfâl 44
    kalîlen : az
  1384. 8-Enfâl 48
    gâlibe : galip olacak, yenecek, üstün gelecek yoktur
  1385. 8-Enfâl 51
    zâlike : bu, işte bu
  1386. 8-Enfâl 52
    âli : ailesi, yakınları
  1387. 8-Enfâl 53
    zâlike : bu
  1388. 8-Enfâl 53
    alîmun : en iyi bilen
  1389. 8-Enfâl 54
    âli : aile (grup, topluluk, ordu)
  1390. 8-Enfâl 54
    zâlimîne : zalimler
  1391. 8-Enfâl 61
    el alîmu : en iyi bilen
  1392. 8-Enfâl 65
    alâl kıtâli (alâ el kıtâli) : savaşa
  1393. 8-Enfâl 66
    ve alime : ve bildi
  1394. 8-Enfâl 71
    alîmun : en iyi bilen
  1395. 8-Enfâl 72
    bi emvâli-him : mallarıyla
  1396. 8-Enfâl 75
    alîmun : en iyi bilen
  1397. 81-Tekvir 14
    alimet : bilip öğrendi
  1398. 82-İnfitâr 5
    alimet : bildi.
  1399. 83-Mutaffifin 26
    ve fî zâlike : ve bunda
  1400. 84-İnşikak 9
    ve yenkalibu : ve dönecek
  1401. 84-İnşikak 25
    es sâlihâti : salih ameller, ıslâh edici, nefsi tezkiye edici amel
  1402. 85-Bürûc 11
    es sâlihâti : salih ameller, ıslâh edici, nefsi tezkiye edici amel
  1403. 85-Bürûc 11
    zâlike : işte bu
  1404. 88-Ğâşiye 10
    âliyetin : âli, yüce, yüksek
  1405. 88-Ğâşiye 10
    cennetin âliyetin : âli cennet, yüce cennet
  1406. 88-Ğâşiye 19
    ilâ el cibâli : dağlara
  1407. 89-Fecr 2
    ve leyâlin : ve geceler
  1408. 89-Fecr 5
    zâlike : bunda
  1409. 9-Tevbe 6
    zâlike : işte bu
  1410. 9-Tevbe 9
    kalîlen : az
  1411. 9-Tevbe 15
    alîmun : en iyi bilen
  1412. 9-Tevbe 17
    hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
  1413. 9-Tevbe 19
    el kavme ez zâlimîne : zalim kavmi
  1414. 9-Tevbe 20
    bi emvâli-him : (onların) malları ile
  1415. 9-Tevbe 22
    hâlidîne : kalacak olanlardır
  1416. 9-Tevbe 23
    humu ez zâlimûne : onlar zalimler
  1417. 9-Tevbe 26
    ve zâlike : ve işte bu
  1418. 9-Tevbe 27
    min ba'di zâlike : bundan sonra
  1419. 9-Tevbe 28
    alîmun : en iyi bilen
  1420. 9-Tevbe 30
    zâlike : bu
  1421. 9-Tevbe 36
    zâlike ed dînu el kayyimu : bu kayyum olan dîndir
  1422. 9-Tevbe 37
    a'mâli-him : onların amelleri
  1423. 9-Tevbe 38
    illâ kalîlun : ancak daha az
  1424. 9-Tevbe 41
    bi emvâli-kum : mallarınız ile
  1425. 9-Tevbe 41
    zâlikum : işte bu
  1426. 9-Tevbe 44
    bi emvâli-him : malları ile
  1427. 9-Tevbe 44
    alîmun : en iyi bilendir
  1428. 9-Tevbe 47
    alîmun : en iyi bilen
  1429. 9-Tevbe 47
    biz zâlimîne : zalimleri
  1430. 9-Tevbe 60
    alîmun : en iyi bilen
  1431. 9-Tevbe 63
    hâliden : ebediyyen kalacak olan
  1432. 9-Tevbe 63
    zâlike el hızyu el azîmu : işte bu en büyük rüsvalık, rezilliktir
  1433. 9-Tevbe 68
    hâlidîne : ebedî kalacak olanlar
  1434. 9-Tevbe 72
    hâlidîne : ebedî, devamlı (kalanlar)
  1435. 9-Tevbe 72
    zâlike : işte
  1436. 9-Tevbe 75
    min es sâlihîne : salihlerden
  1437. 9-Tevbe 80
    zâlike : işte bu
  1438. 9-Tevbe 81
    bi emvâli-him : malları ile
  1439. 9-Tevbe 82
    kalîlen : az
  1440. 9-Tevbe 83
    mea el hâlifîne : geri kalanlarla beraber
  1441. 9-Tevbe 87
    el havâlifi : (savaşa katılmayıp) geri kalanlar
  1442. 9-Tevbe 88
    bi emvâli-him : kendi malları ile
  1443. 9-Tevbe 89
    hâlidîne : ebedî kalanlar, kalacak olanlar
  1444. 9-Tevbe 89
    zâlike : işte bu
  1445. 9-Tevbe 93
    mea el havâlifi : (savaşa katılmayıp) geride kalanlarla beraber
  1446. 9-Tevbe 94
    âlimil gaybi : gaybı bilen
  1447. 9-Tevbe 97
    alîmun : en iyi bilen
  1448. 9-Tevbe 98
    alîmun : en iyi bilen
  1449. 9-Tevbe 100
    hâlidîne : ebedî kalacak olanlar
  1450. 9-Tevbe 100
    zâlike el fevzu el azîmu : işte bu en büyük fevzdir, en büyük kurtuluştur, en büyük mükâfatdır
  1451. 9-Tevbe 102
    amelen sâlihan : salih amel (nefsi ıslâh edici amel)
  1452. 9-Tevbe 103
    min emvâli-him : onların mallarından
  1453. 9-Tevbe 103
    alîmun : en iyi bilen
  1454. 9-Tevbe 105
    ilâ âlimi el gaybi : gaybı, görünmeyeni bilene
  1455. 9-Tevbe 106
    alîmun : en iyi bilen
  1456. 9-Tevbe 109
    el kavme ez zâlimîne : zalimler kavmi, topluluğu, zalim kavim
  1457. 9-Tevbe 110
    alîmun : en iyi bilen
  1458. 9-Tevbe 111
    ve zâlike : ve işte
  1459. 9-Tevbe 114
    halîmun : çok merhametli ve çok yumuşak kalpli
  1460. 9-Tevbe 115
    alîmun : en iyi bilen
  1461. 9-Tevbe 120
    zâlike : böylece
  1462. 9-Tevbe 120
    amelun sâlihun : salih amel (sevabı), nefsi tezkiye edici amel
  1463. 90-Beled 3
    vâlidin : baba
  1464. 95-Tin 6
    es sâlihâti : salih amel, nefsi tezkiye edici amel
  1465. 98-Beyyine 5
    ve zâlike : işte bu
  1466. 98-Beyyine 6
    hâlidîne : ebedî, devamlı kalacak olanlardır
  1467. 98-Beyyine 7
    ve amilû es sâlihâti : ve salih amel yaptılar, nefs tezkiyesi yaptılar
  1468. 98-Beyyine 8
    hâlidîne : kalacak olanlar
  1469. 98-Beyyine 8
    zâlike : işte bu